Haber: Melisa Öztürer Özkan

Kamera: Bircan Örsel/ Kurgu: Dilek Özyer

Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Eski Şube Başkanı Engin Er, İstanbul ve Kütahya’da yaşanan depremlerin ardından olay.com.tr yayınında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

16 yıl boyunca Jeoloji Mühendisleri Odası’nda yöneticilik ve başkanlık görevlerini yürüten Er, büyük Marmara depreminin hala beklendiğinin altını çizerek Bursa’yı uyardı.

Bursa’nın İstanbul haricinde özel bir durumu olduğunu söyleyen Er, “Bursa’nın İstanbul’dan da özel durumu var. Bursa, 3 ana fay hattı üzerinde beklenen depremlerin 3’ünden de etkilenir” diyerek sıraladı:

1-Marmara denizinin içerisinde olması beklenen ve 7.6 ‘ya varan büyüklükteki potansiyali olan büyük Marmara depreminden Bursa ciddi şekilde etkilenir.

2-Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın (KAF) orta kolu dediğimiz İznik Gölü’nün güneyinden başlayarak Gemlik’te birkaç kola ayrılıp, Orhangazi segmenti yapıp, Mudanya’dan Karacabey’e devam eden bir segmenti var ki bu KAF’ın kuzey koluna göre daha uzun süredir sessiz ve enerji biriktiriyor. Burada deprem olursa bursa beklenen İstanbul depreminden daha fazla Bursa etkilenir. Bursa daha çok etkilenir. Çünkü yerleşim yerlerinden devam eden; İznik’ten Orhangazi’den Gemlik’ten Mudanya’dan Karacabey’e devam eden bir hat.

3-Bursa’da küçük kıyamet olarak adlandırdığımız 1855 depreminin, yeni tespit edilen kayapa-yenişehir fayı üzerinde olduğu muhtemel. Burada bir deprem olursa çok ciddi hasar oluşturur. Ayrıca 1855’deki Bursa ile şimdiki Bursa’ya bakacak olursak yaşanacakları hayal dahi etmek istiyorum. 150-180, hadi diyelim 200 yıllık periyodu düşünecek olursak 1855’den bu yana geçen sürede artık  200 yılın zamanı geliyor. Tarih ve bilim bize 7’nin üzerinde depremin yaşanacağını söylüyor.

Ne yapmalıyız?

Jeoloji Mühendisi Engin Er, “Merkezi hükümetin zemin denetlemelerinin mutlaka üzerine gitmesi gerekiyor.Belediyeler, kesinlikle bilimsel çalışmaları şehir planlamaları yaparken dikkate almalı. Kısa-orta-uzun vadedeki planları yapıp vatandaşlara bildirmesi lazım. Vatandaş da korku içerisinde yaşamaktansa binalarını denetletip bunların zeminden başlayarak demir-beton analizini yaptırmaları gerekiyor. Deprem geldikten sonra “eyvah” dememek için çalışmaları şimdiden yapmak lazım” ifadeleriyle çözümü de 3 başlıkta topladı.

“Yarısı bizden” Bursa’ya da gelmeli

İstanbul’daki yarısı bizden kentsel dönüşüm kampanyasının acil olarak Bursa’ya da gelmesi gerektiğini belirten Er, “1999 depreminden sonra pek çok şey iyileşse de asla yeterli değil. Kısa-orta-uzun vadeli planları bilim adamlarıyla birlikte yapmalıyız. Güvenli kent oluşturmak için mutlaka plan yapılması gerekiyor. Bursa’nın yüzde 60’ı mühendislik hizmeti almamış kaçak yapılardan oluşuyor. Biz kısa-orta veya uzun vadede 25 yıl sonra Bursa’yı güvenli hale getirecek bir çalışma var mı? 25 yıl sonra Bursa nasıl gözükecek? Acil olarak güvensiz binalarda yaşayanların hangi binalarda hangi şekilde güvenli yaşayacaklarını belirtecek bütüncül plana ihtiyacı var. Sırayla plan olmaz. Vatandaş bekleyemez. İstanbul’daki yarısı bizden kampanyasının kesinlikle Bursa’ya gelmesi lazım” sözleriyle çağrıda bulundu.

Bina sağlamlığını nasıl ölçerim?

Vatandaşın üzerine düşen görev olarak bina kontrol işlemlerini ise şöyle sıraladı: “İlk önce zemin etüdü yapılmalı. Ardından inşaat mühendisleri demir-beton testi yapmalı. Zemin-bina uyumuyla ilgili performans analizine bakılmalı. Bütün bunlar sonucunda binamız güvenliyse oturmaya devam edeceğiz. Her bina riskli değildir bazı binaları da güçlendirebilirsiniz.”

6.2’lik deprem antrenman maçı

Engin Er, İstanbul’da yaşanan 6.2’lik depremi bir antrenman maçı olarak gördüklerini belirterek, “23 Nisan’da nereler sallandıysa, 7.2 büyüklüğündeki bir depremde de buralar daha çok sağlanacak. Bu deprem antrenman maçı gibi geliyor. Asıl sonucu 7 ve üzerindeki şiddetinde göreceğiz.. Herkes dikkat etmeli ama Bursa daha çok dikkat etmeli.” Dedi.