SEYİT GÜNDOĞAN

 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 2019 yılında tüm okulların tam gün eğitime geçmesi hedefi doğrultusunda, Bursa’da 2017-2018 eğitim öğretim yılında 21 okul daha tam gün eğitime geçiyor. Böylece Bursa’daki bin 112 okuldan 916’sı tam gün eğitime geçerken, kalan 196 okul da 2019’da bu statüye kavuşmuş olacak.

 

Tam gün eğitim hedefi doğrultusunda ikili eğitimi yüzde 19’a kadar indiren İl Milli Eğitim, ‘Tam gün eğitim’e hazırız’ mesajı verirken, bazı veli ve eğitimciler ise aynı fikirde değil. İl Milli Eğitim’in bu sisteme hazır olmadığını iddia eden eğitimciler, okulların altyapılarının da yetersiz olduğu görüşünü savunuyor. Veliler ise, özellikle yemek ücreti konusunda endişe taşıyor.

 

Türk Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, Bursa milli eğitiminin 2019’da bütün okullarda yüzde yüz oranında tam gün eğitime geçmesinin mümkün olmadığını savunarak, “Bursa’nın ikili eğitim sorunu merkezde yaşanmaktadır. Gerek yerel yönetimler, gerekse merkezi yönetim, eğitim için yeterli miktarda arsa ayırmıyor. Öğrenci yoğunluğu ve göç faktörü düşünüldüğünde bu haliyle tam gün eğitime geçmemiz çok zor. Bu sisteme geçilirken yeni bina yapılmamakta, mevcut binalar zorlanarak dönüştürülmektedir. Sosyal donatı alanları, kütüphanesi laboratuarı kapatarak tam gün eğitime geçmek anlamsızdır” dedi.

 

YETERLİ DONANIM YOK

 

Türk Eğitim-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Kazım Sarnık da, Bursa’nın tam gün öğretime geçmeye hazır olmadığını ifade ederek, “Tam gün eğitime geçen okullar da dahil her okul yeterli donanıma sahip değildir” diye konuştu.

 

Eğitim-İş Şube Başkanı Özkan Rona ise, 2019’da tam gün eğitimin Bursa için hayal olduğunu iddia ederek, “Tam gün eğitime geçiş için okullarımızın fiziki altyapısı yetersizdir. Tam gün eğitim velilere yemek parası gibi ayrı ekonomik bir yük getirecektir. Bir yılda sadece 21 okulu dönüştürebilen Bursa Milli Eğitimi’in, geriye kalan okulların tamamını 1 yılda tam gün eğitime geçirmesi olanaksızdır” şeklinde konuştu.

 

Eğitim-Sen Şube Başkanı Akatan Erdağı da, plansız ve programsız yapılacak bir uygulamanın sonuçlarının herkesi mağdur edeceğini belirterek, öğretmenlerin de en az yüzde 40’ının norm kadro fazlası konumuna düşeceğini söyledi.