Bursa Skal Kulübü Başkanı Gülçin Güleç, “Skal dünya turizm profesyonellerinin küresel turizmi yaymak amacıyla kurulmuş en eski sivil toplum kuruluşlarından biridir. 1932 yılında Paris’le başlıyor, 1934 yılında da resmî kimliğine kavuşuyor. Türkiye’ye ise 1966’da İstanbul Skal Kulübü’nün kurulması ile gelen bir sivil toplum kuruluşudur. Dostlukla iş birliği içinde olmak ve turizmi dünya çapında yaygınlaştırmak sloganını benimsemektedir Skal. Bursa Skal Kulübü ise 1985 yılında kurulmuş bir kulüptür. Dünyada 103 ülkede skal bir örgüt halinde hareket etmektedir dostluk turizmini yaymak amacıyla. Türkiye’de şu anda 15 kulüple yer almaktadır” şeklinde konuştu.
“5 yıldızlı otelin müşteri portföyü değişiyor”
Güleç, “Pandemide geçirdiğimiz iki yılı düşünürsek şu anda tabii ki de bir hareketlenme var, bu bir gerçek. Ancak pandemi öncesinde turizmdeki kazançlara ve turist sayısına baktığımız zaman o sayıları kolay kolay bu yıl kazanmamız mümkün değil diye düşünüyorum. Turizm sektöründe iç pazar şu anda hareketlenmeye başladı. Bu bayramın pandemiyle kıyasladığımız zaman en hareketli bayram olacağı düşüncesindeyiz. Dolayısıyla bu turizmciler açısından pozitif bir bakış açısı oluyor. Negatif yönlerine de baktığımız zaman insanlarımızın ekonomik yönden belirli kısıtlamalara girmesi, maliyetlerin artmasıyla bütçelerin zarar görmesinden dolayı herkesin turizmdeki tercihleri de tabii ki değişti. Bundan 3 sene önce 5 yıldızlı otelin müşteri portföyü de bugün değişiyor. Belli kısmı 3 yıldızı tercih ederken bir kısmı 5 yıldıza yine bütçesel olarak devam edebiliyor. Dengeler çok değişti aslında. Sektör açısından baktığınız zaman turizmcilerin yeni müşteri portföyleri oluşuyor. Dolayısıyla hizmet verenlerin de tekrardan kendilerine bir şekilde çeki düzen vermeleri gerekiyor. Alışılmış olan müşteri portföyünün dışına çıkılıyor” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşı Akdeniz bölgesinin turizm hesaplarını bozdu
Gülçin Güleç, “Türkiye’de turizmciler dediğimiz zaman genel anlamda yorum yapmak doğru olmaz. Çünkü Türkiye çok farklı coğrafi bölgelere sahip ve her bir coğrafi bölgesinde farklı turizm destinasyonları sunan bir ülke. Ukrayna ve Rusya pazarı dediğimiz zaman tamamen Akdeniz, Antalya bölgesini ele alarak konuşmamız gerekiyor ki orada turizm açısından bir negatiflik oluştuğu kesin. Antalya’da turizm sektöründeki arkadaşlarımızla konuştuğumuzda rezervasyonlarının olmadığını, tamamen iç pazara yöneldiklerini iç pazara da artan maliyetler nedeniyle o fiyatları uyguladıklarında iç pazar müşterisini de alamayacaklarını dile getirdiler. Ege bölgesini ele alırsak Ege bölgesinde doluluk oranlarının çok yüksek olacağına ben de inanıyorum. Marmara bölgesini ele aldığımız zaman Marmara ağırlıklı olarak iş turizmi üzerine olan bir bölge. Çünkü iş dünyasını içinde barındıran bir bölge. Dolayısıyla iş turizmindeki canlılık üreticinin ve sanayinin kuvvetli olduğu gün iş turizmi yapan turizm sektörü de zaten bundan faydalanacak ve para kazanacaktır” ifadelerini kullandı.
“Bursa’yı Avrupa pazarlarına tanıtmamız gerekiyor”
Güleç, “Bursa özelinde konuşursak bizim kentimizin kültürel turizmi var. İnanç turizmi var. İş turizmimiz var. Bunlara baktığımız zaman en yüksek payı kültürel turizm alıyor. Kültürel turizminde yurt dışı kaynaklı en fazla turiste baktığımız zaman Arap dünyası Orta Doğu pazarından geliyor. Tek bir pazarda kalmamız aslında Bursa için doğru değil. Farklı pazar alanlarını oluşturmamız gerekiyor. Bugün Antalya bölgesi sadece Rusya pazarıyla kaldığı için bu yıl biz turizm açısından negatifliği yaşıyoruz. Bursa’yı da ağırlıklı olarak giremediğimiz Avrupa pazarlarına tanıtmamız gerekiyor” görüşünü dile getirdi.
“Bu şehirde neler yaşanabileceğini hissettirmeniz gerekiyor”
“Ortalama konaklama süresinde Bursa olarak iki geceye bile çıkamadık. 1,7, 1,8’lerdeyiz. Bir şehri pazarlarken bir logo ile bir cümle ile pazarlamanız artık bana göre bizim kuşağımızda kaldı” ifadelerini kullanan Güleç, Bizler bu şehri bundan sonra kime pazarlayacağız yeni kuşaklara. Yani Z kuşağına. Z kuşağı o kadar hızlı bir kuşak ki görsel anlamda görsellere hiçbir şekilde takılı kalmıyorlar. Çünkü sosyal medyada binlerce görselin içinde yaşıyorlar. Dolayısıyla bu kuşağın aslında bilinçaltına yerleştirilen şey şu yaşatılmak. Yani bu şehri yaşatmanız gerekiyor. Bu şehirde neler yaşanabileceğini hissettirmeniz gerekiyor. Yaşatmak ve hissetmek gerekir bu şehri. Bunu turizm açısından karşı tarafa lanse etmemiz gerekiyor” dedi.
Bursa’da gece eğlence hayatının olmaması turizmi olumsuz etkiliyor
Bursa Skal Kulübü Başkanı Gülçin Güleç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Büyükşehir Belediye Başkanımızın son yaptırdığı anket aslında çok olumlu bir çalışma. Bizler artılarımızı görürken şehir olarak eksilerimizin de neler olduğunu öncelikle bilmemiz gerekiyor. Eksiğimizi bilmezsek kendimizi geliştirmek adına adım atamayız. 500 seyahat acentesi için yapılan anketin sonucunda çıkan sonuçları gördük. Bursa’daki ürünlerin pahalı olması, Bursa’da otopark açısından yaşanılan sıkıntı ve deniyor ki Bursa’da bir gece eğlence hayatının olmaması. Şimdi Bursa’da otopark açısından düşündüğünüz zaman Bursa’ya gelecek olan turistlerin konaklayacağı otellerin hepsinin otoparkı var. Ancak şehri gezerken otopark sıkıntımız var. Bunu da turizmcilerimizin değil yerel yöneticilerimizin çözmesi gerekir. Gece hayatının olmaması şimdiki gençler için çok çok önemli bir algı bu. Var mı? Yok değil… Podyum Park, Eker Meydan gibi yerlerimiz ama gençler artık şehrin her köşesinde istiyor yani şehirler çok büyüdü bir eğlence hayatı için 10-20 kilometre yol almak istemiyorlar gittikleri şehrin her köşesinde bir hayat olsun istiyorlar bu da bizde şu an için yok.”
Bursa Skal Kulübü Başkanı Gülçin Güleç’in açıklamalarının tamamını videomuzdan izleyebilirsiniz.