Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Listesi’nde yer alan “tarihi Osmanlı köyü” Cumalıkızık Mahallesi’nde vatandaşların geçim kaynağı kestanenin hasadında sona gelindi.

Sırık yardımıyla kestanelerin ağaçtan düşürmesiyle başlayan hasat, kestanelerin ağaç diplerinden toplanıp bir bölgeye biriktirildikten sonra üzerinin “yumak” denilen ve dikenli kabukların çürüyerek meyveden daha kolay ayrılmasını sağlayan eğrelti otu ve dallarla kaplanması işlemiyle devam ediyor.

Yaklaşık 25 gün sonra yumaklardan çıkarılarak temizlenen kestaneler, boyutlarına ayrılıyor ve satışa hazır hale geliyor.

“Rekoltede yüzde 40 azalma var”

Cumalıkızık Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Emin Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilkbaharda kestane çiçeklerinin gal arısından zarar gördüğünü söyledi.

Kestanede çiçeklenme sorununun verimi düşürdüğünü belirten Yavuz, “Bu sene yağışlardan ve gal arısı nedeniyle kestanede rekolte düşük. Kestanenin özellikle temmuz ayında güzel yağmur alması lazım. Çünkü kestanenin yüzde 80’i dağda, yani sulanmayan arazilerde. Onun için yağmur şart.” diye konuştu.

Yavuz, kestanenin kaplandığı otların altından çıkarıldığını, kabuğundan da çıkarıldıktan sonra satışa hazır olacağını dile getirerek, şöyle devam etti:

“Hem 3 ay yağış olmaması hem de gal arısı kestanede zarara yol açtı. Yağışlar olmadığı için kestane ufak ve özürlü. Kuraklık nedeniyle kurtlandı. Kurtlu olunca da işe yaramaz hale geliyor. Tüketici, bundan faydalanamıyor. Zaten kurtlu olanlar seçilip ayrılıyor. Bu yüzden rekolte düşük. Dolayısıyla fiyatlar 10-15 lira arasında. Fiyatlar geçen yıl 5-8 lira arasındaydı. Bu yıl ikiye katladı. Geçen seneye göre rekoltede yüzde 40 azalma var.”

“Kestane, Türkiye’ye veda ediyor”

Kestane üreticisi Ekrem Kara da hasadın normal şartlarda eylülün 10’unda başladığını, bu sene mevsim şartları nedeniyle eylül sonuna kaldığını anlattı.

İklim değişikliklerinin kestanede çok büyük zarara yol açtığını aktaran Kara, “Yağışların geç gelmesi, kestanede tozlamayı engelledi. Yazın geç bitmesi de sıcaklıktan dolayı hasadı erteledi. Bu sebepler, kestanenin ufak olmasına ve kurtlanmasına yol açtı. Kestanede bu yıl çok büyük sorun var.” ifadelerini kullandı.

Kara, hasadın ardından kestanenin satış aşamasına geldiğini vurgulayarak, “Bu yıl fiyatlar iyi ama rekolte yok. Kestane, Türkiye’ye veda ediyor. İklim değişikliği ve gal arısı sorunuyla ilgilenilmezse ileriye doğru daha büyük sorunlar da olabilir. Bu sorunları çiftçi, üretici anladı. Pazarda görünce tüketici de sorun olduğunu anlayacak.” dedi.