Sahipsiz Hayvan Bakım Evi ve Tedavi Merkezi’nde binlerce hayvan tedavi edilip sahiplendirilirken, sokak hayvanları da unutulmuyor.
Hayvanseverlerin desteği ile gerçekleştirilen proje kapsamında ilçenin farklı bölgelerine 5’i fiberglas, 18’i ahşap olmak üzere 23 kedi evi yerleştirildi. Hayvanlarının her türlü ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak hazırlanan ve toplam sayıları 66’yı bulan kedi evleri 5 yıldızlı otel konforunda. Sokak hayvanları için sadece barınakla yetinmeyen Yıldırım Belediyesi, onların beslenmesi için de mama desteği sağlıyor. Hayvan severler ile iş birliği içeresinde çalışmalar kapsamında kedi evlerine ayda 375 kilogram, bir yı ise 4 bin 500 kilogram mama bırakılıyor.
İnsanların sokak hayvanlarına karşı sorumlulukları olduğunu hatırlatan Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, “Biz ilçemizdeki sahipsiz hayvanları Yıldırım’ın sakini olarak kabul ediyor ve çalışmalarımızı bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Cumalıkızık’taki Sahipsiz Hayvan Bakım Evi ve Tedavi Merkez’imizi Türkiye’nin en modern ve işlevsel tesislerinden birisi haline getirdik. Burada hayvanların tedavileri yapılıyor ve sahiplendiriliyor. Kış aylarında besleme noktaları oluşturuyoruz. Kuş evleri yapıyoruz. Yıldırım Belediyesi olarak, şefkat elimizi hiç bir zaman onların üstünden çekmiyoruz” diye konuştu.
Hayvanlara karşı merhametin artarak devam edeceğini vurgulayan Edebali, “Biz, camilere kuşlar için evler yapan, yaban hayvanlarının aç kalmaması için vakıflar kuran bir mirasın temsilcileriyiz. 19 yüzyılda Osmanlı topraklarını ziyaret eden yabancı gezginler, Müslümanların yaşadığı mahalleleri hayvanlara yapılan muameleden anlarlardı. Seyahatnamelerinde ‘Müslüman mahallelerde yaşayan kediler, kendilerine daima iyi muamele yapıldığı için insanlardan korkmazlar, onlardan kaçmazlar. Ecnebi mahallelerinde yaşayan kediler ise daha önce gördükleri kötü muamele sebebiyle insanı görür görmez selameti kaçmakta bulurlar’ ifadelerinde sık sık rastlanır. Böyle bir kültürün temsilcisi olarak, Yıldırımlı hemşehrilerimizle birlikte, hem hayvanlarımızı koruyor, hem de aidiyet duygusunu geliştiriyoruz” ifadelerini kullandı.