Bursa’da yerel radyoların ortak canlı yayınına konuk olan Bursa Valisi İzzettin Küçük, evliyalar şehri, sanayi ve turizm şehri Bursa’yı sağlık şehri yapmak için çalışmaların sürdüğünü, 2018 yılında bitecek çalışmalarla Bursa’nın yeniden sağlık turizminden hak ettiği payı alacağını kaydetti.
“Olay çıkaranlar sınır dışı ediliyor”
Bursa’da 137 bin Suriyeli’nin yaşadığını, Bursa’nın tarih boyunca hep göç aldığını, zor durumda kalanlara kucak açtığını hatırlatan Vali Küçük, “Balkanlar ve Kafkaslarda yaşayan insanlar Türkiye’ye gelirken önce Bursa’yı tercih etmiştir. Gelen insanların çoğu can derdiyle gelmiştir. Bursa’ya gelen Suriyeliler can acısıyla gelmiştir, mutlaka bir yakınını kaybetmiştir. Elbette çeşitli sorunlar var. Gelenlerin Bursa’ya adapte olması lazım, Türkiye’ye adapte olması lazım. Sancılı bir dönemden geçiyoruz. Kötü niyetli, yanlış yapan kim olursa hemen sınır dışı ediyoruz, geride kalanlar, çoluk çocuktan oluşuyor. Gelenler son umut olarak geldiler, onlar da biz de adapte olmamız gerekiyor. Bu sancılı süreçten güzel bir şekilde çıkmamız gerekiyor” dedi.
“Uyuşturucu ile mücadelede çok ileri seviyedeyiz”
Uyuşturucunun terörden daha belalı bir şey olduğunun altını çizen Vali Küçük, “Uyuşturucu sadece polisle halledilebilecek bir konu değil. Öyle olsa Avrupa başarırdı, başaramadığı için birçok şeye göz yumuyor. Bursa’da AMATEM sayısını ikiye çıkardık, rehabilitasyon merkez sayılarımızı arttırdık, Yıldırım ve Osmangazi Belediyelerinde çok kısa sürede çalışmalar tamamlanacak. Biz satıcıları, tedarik edicileri engelleyeceğiz önemli olan alıcıyı bitirmek. Bağımlılıktan hastanede yatarak sadece kurtaramayız. AMATEM’in amacı uyuşturucu bağımlılığını bitirmek için değil, saldırganlaşan, psikilojisi tamamen bozulmuş kişileri minimum sayıya getirmektir. Zorlu bir mücadele fakat başka çaremiz yok, uyuşturucuya karşı pes etmeyeceğiz. Bursa’da uyuşturucu ile mücadele çok ileri seviyede, Türkiye’nin her yerinden talep var uyuşturucu köyüne gelmek için fakat önceliğimiz Bursa’ya hizmet etmek” diye konuştu.
“Trafikle ilgili çalışmalar sürüyor”
Vali Küçük, trafik düzeniyle ilgili çalışmaların sürdüğünü hatırlatarak, “Trafik polislerinin sayısını arttırdık. Belediye ekipleri yol çalışmalarına devam ediyor. Minübüs duraklarında düzenlemeler yapıyoruz. Bu sorun bir anda ortaya çıkan sorun değil, yılların birikiminden kaynaklanıyor. Bursa’da metro önemli bir ulaşım aracı, vatandaşlarımız çok fazla kullanıyor” diye konuştu.
“Uludağ’ın çehresi değişecek”
Uludağ’ı uluslararası bir merkez yapmak için de kolları sıvadıklarını kaydeden Küçük, “Şu anda BTSO’nun yaptırdığı Kongre Merkezi gelecek senenin sonunda bittiğinde çok üst düzey toplantıların, kongrelerin yapılabileceği bir yer olacak. Bursa’da bir fuar ve kongre merkezi yapılmasını çok isterim. Teknolojik ürün üretim bakımından Bursa’nın daha güçlü bir merkez olması gerekiyor. Şu anda TEKNOSAB yapılıyor. Üniversite sayısının artmasını da çok isterim” şeklinde konuştu.
“Hızlı tren ve otoban Bursa’nın çehresini değiştirecek”
Bursa’yı yakından ilgilendiren iki büyük projede inşaatın sürdüğünü ifade eden Vali Küçük sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ankara Bursa hızlı treni 2019 senesinde Bursa’da olacak. İnşaat hızla devam ediyor. İzmir Otobanı da 2018 senesinde tamamlanacak. Buradan İzmir’e takılmadan 2,5 saatte gidilebilecek. Bursa’da kentsel dönüşüm ile belediyelerimiz çok ummalı bir çalışma içinde. Kentsel dönüşüm işine herkesin girmesi lazım, kentsel dönüşüm ile Bursa çok daha güzel bir şehir olacak, bunun için herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Vatandaş da, mütahit de, belediye de fedakarlık yapmak zorunda. Herkes kentsel dönüşüm ile kazanç beklerse biz kaybederiz. Kentsel dönüşümün düzgün bir şekilde başarırsak Türkiye’nin değil dünyanın yaşanılabilir en iyi on şehrinden birisi olur. Kentsel dönüşümü başarırsak gerisi zaten geliyor, hızlı tren de, üniversite de, yüksek teknoloji de gelir. Kentsel dönüşümü başaramazsak, diğerlerinin gelmesi de anlamsız kalır. Zor bir şehirde pek çok güzellik var, fakat kentsel dönüşümü başaramazsak boğaza takılan kılçık gibi olur. Bunun için kentsel dönüşümü başarmamız gerekir”
Bursa’daki yerel medyadan övgüyle söz eden Vali Küçük, “Sizler bana çok yardımcı oluyorsunuz. Medya ile beraber olmak bana çalışma arkadaşımla olmak gibi geliyor. Bursa, Türkiye’nin en yaşanılabilir şehri ise bunda medyanın payı çok büyük. Bizim yaptıklarımızı halkın bilmesi çok önemli, bu valinin, belediye başkanının reklamı değildir, halkın devletinin uğraştığını çaba gösterdiğini görür medya aracılığıyla. Medya sayesinde insanların yarınlara dair umutları oluyor. Bir şehrin medyası o şehrin herşeyiyle uyumlu olmalı” şeklinde konuştu.