Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Pazartesi günü… Deprem kendini sert bir sarsıntıyla Nilüfer’de anımsatınca, doğal olarak gündeme Bursa’nın riskleri tartışması geldi.
Yer bilimciler…
Fay hatlarının yerlerini ve geçmişten bugüne özelliklerini yıllardır söyleyip uyarılarını yapıyorlar.
Biz de…
Görev tanımında deprem de olan kamu uzmanlarıyla Nilüfer depremi sonrası ortaya çıkan gelişmeleri ve Bursa fotoğrafını konuştuk.
Nilüfer’deki depremin riskli olmadığını özellikle vurgulayan uzmanların ilk yorumları şu oldu:
“4 büyüklüğündeki deprem Bursa’yı bu kadar salladıysa zemine çok dikkat etmek gerekir.”
Yani…
“Nilüfer’deki zemin sıvılaşmasının bu depremi bu kadar hissedilir hale getirdiği anlaşılıyor. Onun için öncelikle çalışma bu yönde yapılmalı.”
Önerileri şu:
“Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’yle birlikte acilen Nilüfer’de mikrobölgeleme çalışması yapmalı. Öncelikle zeminin röntgeni tam anlamıyla ortaya çıkarılmalı.”
Şuna işaret ettiler:
“Nilüfer’deki kentleşme Nilüfer’i çoktan aşıp Uluabat Gölü’ne geldi. Çok hızlı şekilde de deprem riskinin yüksek olduğu Karacabey’e doğru gidiyor.”
Bu noktada…
“Asıl tehlike bu” deyip şunun altını çizdiler:
“Yapılacak mikrobölgeleme çalışması, Kent Anayasası dediğimiz imar planlarıyla birleştirilmeli.”
Gördükleri şu:
“Bölgenin ve zeminin özellikleri göz önüne alınırsa, bir çok yerin yapılaşmaya kapatılması gerekiyor.”
Yapılacakları sıraladılar:
“Çalışmaya göre; hangi zeminde kaç kata kadar izin verileceği, o bölgede hangi beton kalitesiyle inşaatlara izin verileceği belirlenmeli. Plansız yerler kesinlikle yıkılmalı.”
Gözlemlerini de şöyle aktardılar
“Bursa’nın her yerinde acil kentsel dönüşüm gerekiyor. Yıldırım Belediyesi ilçenin yedide birini dönüştürdü. Nüfusu 880 bin olan, fakat günde 1 milyon hareketli nüfusun yaşadığı Osmangazi’de de dönüşüm çok hızlı başlamalı.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…