İnsan Papilloma Virüsü’nün (HPV) neden olduğu rahim ağzı enfeksiyonunun, rahim ağzı kanserinin en önemli etkeni olduğunu belirten Prof. Dr. Korhan Kahraman, “HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs olduğu için cinsel yaşam şekli ile doğrudan ilişkilidir. Erken yaşta cinsel ilişki (21 yaşından önce) ve HPV için yüksek taşıyıcılık riskine sahip erkekle ilişkide HPV enfeksiyon riski ve bağlantılı olduğu hastalıkların görülme sıklığı artar. Fazla doğum sayısı (3’ün üstünde), sigara, erken yaşta ve uzun süreli doğum kontrol ilacı kullanımı riski artırır” diye konuştu.
KORUNMAK MÜMKÜN MÜ?
Korunmada en önemli yöntemin; rahim ağzından küçük bir alet yardımı ile alınan sürüntü örneklerindeki hücrelerin incelenmesi temeline dayanan tarama testleri olduğunu anlatan Prof. Dr. Korhan Kahraman, korunmada önemli bir diğer yöntemin ise, ülkemizde de uygulanan HPV aşıları olduğunu söyledi.
KADINLAR NE ZAMAN BU HASTALIKTAN ŞÜPHELENMELİ?
En sık görülen şikayetin vajinal kanama olduğunu dile getiren Prof. Dr. Korhan Kahraman açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bu kanama, bazı kadınlarda adet dışında ortaya çıkan lekelenme şeklinde olabileceği gibi daha tipik olarak ilişki sırasında veya hemen sonrasında fark edilen kanlı lekelenmeler şeklinde de olabiliyor. İlerlemiş evredeki hastalıkta; idrar yapma veya dışkılama zorlukları, bacak ağrısı ve bacaklarda su toplanması gibi durumlar ortaya çıkıyor.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Tedavide cerrahi yöntem uygulanır. Ameliyat yapılmayan hasta radyoterapi ve kemoterapi ile tedavi edilir.
TEDAVİ GÖREN KADINLAR ANNE OLABİLİR Mİ?
Rahim ağzı kanserleri, üreme çağındaki kadınlarda daha çok görülür. Bu nedenle bu yaş grubunda bulunan ve hastalar için seçilecek tedavi önem gerektirir. Bu yaş grubundaki hastalarda sadece rahim ağzı ve lenf bezlerinin alınması ve rahim ana gövdesinin korunması sağlanabiliyor.”