At çiftliği sahibi Mehmet Kılıç’ın atı “Alkız”, 20 gün önce şaha kalktığı sırada çatı sacına boynu isabet etti. Kanlar içinde kalan atının yanına giden Kılıç, boynunda büyük bir yara olduğunu ve damarın kesildiğini fark etti.
Aradığı veterinerlerin bir kısmı işi olduğu için, kimi de “ölür, uğraşma” deyip gelmeyince Kılıç, ata kendisi müdahale etmek istedi.
Atlar için elinde ilaçları bulunan Kılıç, ailesinin de yardımı ile atı uyuşturarak, kesilen damara önce serum hortumu taktı. Atın kafasındaki damarların şiştiğini fark eden Kılıç, daha sonra bahçede sulamada kullandığı hortumdan 25 santimetrelik bir kısmı keserek, iki damarı birbirine bağladı.
Kendi imkanları ile atına müdahale eden ve günlük pansumanını yapan Kılıç, atını hayatta tutmayı başardı. Yarası günden güne iyileşen ancak tam kapanmayan “Alkız”ın, hayatını kurtaran renkli bahçe hortumu ise dışarıdan görülebiliyor.
Mehmet Kılıç, AA muhabirine, 11 yaşındaki “Alkız”ın 9 senedir kendisinde olduğunu söyledi.
Çiftliğinde on atının olduğunu ve “Alkız”ı da onlarla birlikte müşterileri safariye çıkarmakta kullandığını anlatan Kılıç, “Alkız safkan Arap atı. Biz bu atı safarilerde kullanıyorduk. Bundan 20 gün önce bölgemizde bulunan çatının sacına sıçrayan atın toplardamarı kesildi.” dedi.
Kılıç, toplardamarı kestikten sonra ilk tedavi olarak ne yapacaklarını bilmediklerini anlatarak, “Şaşkınlıktan iki damar arasına serum borusu taktım. Sadece amacımız kan kaybını önlemek ve atımızı kurtarmaktı. Daha sonra serum borusunun ince geldiğinin farkına vardık. Atın kulak kısmından şişme meydana geldiğini gördük. Veteriner arkadaşlara söyledik ama kendilerinin işlerinin olduğunu söylediler. Mecburen bu atımızı bekletemezdik. Serum borusunu değiştirip onun yerine bahçemizdeki sulama yaptığımız borulardan toplardamarın iki ucunu birbirine getirerek damar gibi taktık.” diye konuştu.
“Atımızı bir gün daha canlı halde görmemiz önemli”
Yaptıkları işlemin doğruluğu konusunda bir fikrinin olmadığını anlatan Kılıç, “Bu konuda bilinçliyiz bilmiyoruz. Borunun ata ne kadar zararı olur onu da bilmiyoruz. Bizim için atımızı bir gün daha canlı halde görmemiz önemli. Amacımız bu. Çok şükür yaramız her geçen gün küçülüyor. Boruyu da dışarıdan görebiliyoruz. Her geçen gün yara küçüldüğü için bu bize umut veriyor. En azından ölürse dahi biz çaba gösterirken ölsün dedik. Çok şükür Allah bize bunu bağışladı. Hortum yaklaşık 25 santimetre uzunluğunda. Çünkü her iki damardan çıkmaması lazım.” ifadelerini kullandı.
“At sevdası bambaşka bir şeydir hiçbir şeye benzemez”
“Alkız”ın kendisi için diğer atlardan farklı olduğunu anlatan Kılıç, aralarında özel bir bağ olduğunu vurguladı.
Alkız’ı boynundaki yarasıyla görenlerin çok şaşırdığını belirten Kılıç, şunları kaydetti:
“Hayretler içinde kalanlar var. ‘Sen bypass yapmışsın.’ diyenler oluyor. Bunu profesyonel bir ekibin yapması lazım ama ben o süreç içinde kimseyi bulamadığım için şaşkınlıktan bunu yaptım. Çok şükür atımız kurtuldu. Ben bu saatten sonra zaten buna binmem. O olay olduktan sonra ben üç gece uyumadım. Üç gece boru nedeniyle eğilemediği için yemini suyunu havada verdim. Amacım çiftliğimin önünde görmek, yaşadığını bilmek. Çünkü ben bunun çok ekmeğini yedim. Bana hiç agresifliğini görmedim. İnşallah o koyduğumuz boru da vücuduna bir zarar vermez. Bunun her türlü bakımını yaparız, her türlü eksiğini gideririz sadece biz bunu çiftliğimizde görelim, elimizdeki bir üzümü verelim. At sevdası bambaşka bir şeydir hiçbir şeye benzemez.”
AA