Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde, Yemen’de Husilerin siyasi süreci tehlikeye atan eylemleri kınanarak Konsey kararlarına uyulmaması durumunda ileri adımların atılacağı belirtildi.
BM Güvenlik Konseyi, Yemen’de, Husilerin ilerleyişini sürdürmesi ve Cumhurbaşkanı Hadi’nin uluslararası toplumdan yardım talebinde bulunması üzerine konuyu değerlendirmek için acil toplantı yaptı.
Toplantıda kabul edilen BM Güvenlik Konseyi Başkanlık bildirisinde, Yemen’in toprak bütünlüğü ve Cumhurbaşkanı Hadi’nin meşruiyetine destek verildiği bildirilerek tüm taraflardan ve BM üyesi ülkelerden, Yemen’in birliği ve egemenliğine zarar verecek eylemlerden sakınmaları çağrısı yapıldı.
Özellikle ülkede ilerleyişini sürdüren Husilerin eylemleri ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymaması kınanarak, tek yanlı eylemlerin Yemen’in güvenlik ve istikrarına tehdit oluşturduğu kaydedildi.
Bildiride Husiler ve tüm taraflardan Körfez İşbirliği Teşkilatı’nın inisiyatifine ve bunun uygulama mekanizmasına bağlı kalmaları istenerek Güvenlik Konseyi kararlarına uyulmaması halinde daha ileri adımların atılacağı uyarısı yapıldı.
“Ülke iç savaşın eşiğine geldi”
BM Yemen Özel Temsilcisi Cemal bin Ömer de toplantının başında videokonferans yöntemiyle yaptığı konuşmada, ülkedeki gelişmelerin Libya, Suriye ve Irak’ta yaşananlarla benzer olduğunu kaydederek “Ülke iç savaşın eşiğine geldi” dedi.
Yemen’de BM’nin aracılık ettiği siyasi süreçten başka çözüm alternatifi olmadığını söyleyen Ömer, tek taraflı eylemlerin çatışmaların uzamasından başka bir yararı olmayacağını ve hiçbir tarafın ülkeye tek başına hakim olmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Uzun süredir siyasi krizin yaşandığı Yemen’de hükümet ve Cumhurbaşkanı Hadi’nin geçen Ocak ayında istifa ettiğini açıklamasının ardından, Husiler, 6 Şubat’ta meclisi feshetmişti. Bunun üzerine çok sayıda ülke, Sana’daki büyükelçilik faaliyetlerini askıya almıştı.
Bu süreçte Husilerin başkent Sana’daki evinde gözetim altında tuttuğu Hadi, 21 Şubat’ta Aden’e gitmiş ve burada cumhurbaşkanı sıfatını kullanarak yaptığı açıklamada, “Husilerin Sana’da kontrolü ele geçirdiği 21 Eylül 2014’ten itibaren alınan kararların geçerli olmadığını” ifade etmişti.