‘Bizim kanaatimiz iyi tanımlanmış bir başkanlık sistemi’

Başbakan Davutoğlu yeni anayasa ve başkanlık sistemine ilişkin, “Bizim kanaatimiz samimi olarak, iyi tanımlanmış güçler ayrılığı prensibine dayalı bir başkanlık sistemidir. Bunu da samimiyetle söylüyoruz. Fakat bunun için bugünün tartışması değil bu. Bugü

‘Bizim kanaatimiz iyi tanımlanmış bir başkanlık sistemi’

Başbakan Ahmet Davutoğlu, TRT’de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

7 Haziran’daki seçimden 1 Kasım’daki seçime kadar nelerin değiştiğinin sorulması üzerine Davutoğlu, bugün partisinin MKYK toplantısında da bu çerçevedeki konuların ele alınacağını belirtti.

7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönemi gelecekte yazıp değerlendirecek kişilerin aslında toplumun psikolojisiyle bütünleşmiş bir siyasetin başarısı olarak yazacağını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:

“Bu süreç içinde 5 kritik kavşak vardı ki biz orada yanlış bir adım atmış olsaydık 1 Kasım’da bu başarıyı elde edemezdik. Birincisi, 7 Haziran akşamı. Ben çok öz güven içinde şimdi söyleyebilirim; aslında 1 Kasım seçim zaferini biz 7 Haziran akşamı kazandık. Zafer sonrası konuşmak kolaydır, esas zafer elde edilmemiş gibi bir durum varsa ki yüzde 41 de zaferdi aslında, esas o anda toplumun psikolojisini yönetmek lazım. O gece yaptığım konuşmada, şimdi herkes 1 Kasım’da yaptığım balkon konuşmasına atfediyor, esas konuşma 7 Haziran akşamı yapılandı. Orada kendi kitleme dönüp ‘Başınız öne eğilmeyecek, başınızı şimdi daha vakur şekilde kaldıracaksınız’, sonra millete dönüp şunu söyledik; ‘Mesajınızı aldık gereğini yapacağız, bu ülkeyi hükümetsiz bırakmayacağız.’ Bu taahhütle o psikolojiyi yönetebildik.”

“Meşruiyet çizgisinden hiç ayrılmadık”

Meclis Başkanı seçimini ise ikinci kritik eşik olarak nitelendiren Davutoğlu, “TBMM Başkanlığı seçimi öncesi ve sonrasında meşruiyet çizgisinden hiç ayrılmadık, kapalı kapılar ardında oyuna hiç tevessül etmedik” ifadesini kullandı.

Davutoğlu, Meclis Başkanı seçimi için pazarlıklara girselerdi milletin kendilerine güveninin kalmayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“7 Haziran seçimlerinde millet bize aynı zamanda ‘Kendinize bir çekidüzen verin’ demişti. O anlamda da yaptırılan araştırmalarla çok geniş istişare zemini oluştu ve kongreye gittik. Kongrede eğer biz partimizin birliğini, bütünlüğünü koruyamamış olsaydık, yine istemediğimiz bir sonuçla karşı karşıya kalınabilirdi. Partimizin birliğini, bütünlüğünü koruduk, birtakım köşede, puslu havalarda bekleyenlere fırsat vermedik.” dedi.

Bir başka kritik eşiğin de Suruç saldırısı olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Suruç saldırısında eğer biz gerekli tepkiyi ve kriz yönetimi bağlamında doğru bir şeyi yapmamış olsaydık, terörle mücadeleyi başlatmamış ve kararlılıkla sürdürmemiş olsaydık, Suruç saldırısı sonrasında DEAŞ ve PKK’ya yakın unsurlar tam bir şımarıklık içinde Türkiye’yi kaosa götürebilirlerdi. Biz çok kararlı bir mücadeleyi yürüttük. 20 Temmuz saldırısı, 22 Temmuz Ceylanpınar saldırısı, arkasından şu ana kadar da terörle mücadelede mükemmel bir performans sergiledik.” diye konuştu.

Başkanlık sistemi tartışmaları

 

Vatandaşların AK Parti’ye yüzde 49,5 oy verme sebebinin acil sorunları çözmek olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

 

“Bizim kanaatimiz samimi olarak, iyi tanımlanmış güçler ayrılığı prensibine dayalı bir başkanlık sistemidir. Bunu da samimiyetle söylüyoruz. Fakat bunun için bugünün tartışması değil bu. Bugün bizim için şu anda acil olarak vatandaşımızın bize yüzde 49,5 oy verme sebebi acil sorunları çözmek, vatandaşın önünü açmak ve büyük bir reform hamlesini başlatmak. O reform hamlesinin omurgasında anayasa var. İnşallah önümüzdeki aylarda hep beraber bunu tartışacak zemini sağlarız ve kimsenin kendi şahsi geleceği kaygısı gözetmeden ülkenin 50 sene, 100 sene sonra da yönetilebileceği bir zeminde az, öz, esnek ve yenilenmeye açık bir anayasa yazarız birlikte ki torunlarımız anayasa, çözüm üretmesi gereken anayasayı her açtıklarında sınırlama, yasaklama, duvar görmesin. Bizim anayasa öyle, hakkı verir ilk cümlede, arkasındaki cümlede o hakkı kısıtlar. Öyle değil, kendi halkına, vatandaşlarına güvenen bir anayasa. Başkanlık sistemini de bu çerçevede tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X