‘Biz tarihimizle gurur duyuyoruz’

Davutoğlu, “Biz tarihimizle gurur duyuyoruz” diyerek, Türkiye aleyhinde karar açıklayanların soykırım sonucu Anadolu’ya gelenlerin hesabını vermeleri gerektiğini söyledi.

‘Biz tarihimizle gurur duyuyoruz’

Başbakan Davutoğlu, “Biz tarihimizle gurur duyuyoruz” diyerek, Türkiye aleyhinde karar açıklayanların soykırım sonucu Anadolu’ya gelenlerin hesabını vermeleri gerektiğini söyledi.

AK Parti’nin seçim kampanyası kapsamında ilk mitingi Erzurum İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirildi.  

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasında,  7 Haziran’a kadar 70’i aşkın ilde miting yapacaklarını belirterek, “Buradan bütün partilere ve vatandaşlarımıza sesleniyorum; bu kampanyaların tam barış içinde olmasını diliyorum, kazasız belasız olmasını, bütün partiler için kazasız belasız olmasını diliyorum. Allah vatanımızı, milletimizi, demokrasimizi korusun” diye konuştu.

“Erzurum Kongresi’nden başladı her şey”

Son bir hafta içinde 3 hayırlı gün yaşandığını, bunların arasında 3 ayların müjdecisi Regaib Kandili ile TBMM’nin açılmasının 95 yıl dönümünün bulunduğunu söyleyen Davutoğlu, “Erzurum Kongresi’nden başladı her şey. O kongreye gelen, o yüce insanlar var ya eğer bugün buradaysak, al bayraklarla bu meydanda ayaktaysak, izzetimizle, onurumuzla buradaysak Erzurum Kongresi’nin o yiğit insanlarına borçluyuz” dedi. 

Davutoğlu, bir diğer hayırlı olayın da dün Çanakkale’de yaşandığını belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanımızla, 105 ülkenin temsilcisiyle, Çanakkale’de 100. yıl törenlerinde, bir barış mesajı verdik. Hep beraber dünyaya seslendik. Biz Türkler savaş meydanına çıktık mı, civanmertçe savaşırız ama barış yaptık mı da mertçe barış yaparız. Savaştıklarımızla barışmayı da biliriz. Siz kale şehirsiniz. Kale düşmezse vatan düşmez. Kale düşmezse milli hakimiyet düşmez. Dedik ya hayırları feth ola, şerler de def ola” ifadesini kullandı.

“Birtakım başkentlerde milletimize tuzak kurmaya kalktılar”

Son bir haftada Türkiye için kurulan tuzaklara da değinmek istediğini belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dedelerimizin savaştığı Yeni Zelandalıları, Avustralyalıları, İngilizleri Çanakkale’de ağırlarken birileri de birtakım başkentlerde milletimize tuzak kurmaya kalktılar, milletimize hakaret etmeye kalktılar. Onun için güzel bir tevafuk, Erzurum Kongresi’nin huzurundayız işte. Erzurum Kongresi burada, on binlerce Erzurumlu burada. Şimdi Erzurumlular, soruyorum; bu milletin izzetini korumaya var mısın? Al bayrağın izzetini, son nefese kadar korumaya var mısın? İster Papa ister başkentlerinde tuzak kuranlara, buradan, Erzurum meydanından haykırmaya var mısın? İşte biz haykırıyoruz; biz tarihimizle, ecdadımızla gurur duyduk, gurur duyuyoruz.”

“Başkentlerinde oturup Türkiye aleyhinde karar açıklayanlar”

“Papa, Endülüs’te katledilen Müslümanların, Yahudilerin hesabını versin” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Başkentlerinde oturup Türkiye aleyhinde karar açıklayanlar, Kafkasya’da tehcire, soykırıma maruz kalan, kaçıp Anadolu’ya gelmek zorunda kalan Abazaların, Çeçenlerin, Ahıskalıların, Gürcülerin hesabını versin. Bir gece yarısı trenlere bindirilip, Ahıska’dan, o güzel yurtlarından alınıp, götürülüp Sibirya’ya sürülenlerin hesabını versin, Tatarların hesabını versin. Balkanlarda, daha çok kısa süre önce, Srebrenitsa’da işlenen soykırımın hesabını versin. Hocalı’daki soykırımın hesabını versin. Biz her zaman söyledik, tarihimizle yüzleşiriz, tarihimizle konuşuruz. Arşivlerimizi açarız. Kim bizimle konuşmak isterse konuşuruz ama bir hafta içinde söylediğimiz gibi bizimle konuşmak isteyen, şöyle göz hizasından konuşacak, göz hizasından. Tepeden kibirle bize bakana, kibir sadakadır, biz kibre onunla cevap veririz. Çanakkale’de olduğu gibi, dediğimiz gibi baş veririz baş eğmeyiz.”

“Bilmezlerse biz öğretiriz, bilmezlerse bu millet öğretir” 

“Erzurum Kongresi’nin anlamına meydan okurcasına dağlardaki teröristlerle bu vatana tuzak kurmaya çalışan birileri de Erzurum’u gözüne kestirmiş güya” ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Bir kere onlara ilk dersimiz şu, Abdurrahim Fırat kardeşimiz seçim çalışması yaparken, bu demokrasi düşmanlarının saldırısına uğradı. Şimdi Ağrı’daki olayları istismar ediyorlar. Ağrı’da bunu yapmak istediler. O çeteler dağdan inip vatandaşımıza baskı yapmak istedi ama Türk’ü ile Kürt’ü ile Erzurumlu bu baskılara boyun eğer mi? Bu baskılar karşısında Allah’ın izniyle Aziziye Tabyası gibi demokrasiyi savunur mu? Van’da AK Parti konvoyuna saldırdılar. HDP’nin Ankara’daki bürosuna bir saldırı oldu. Anında telin ettim ve failleri bulundu. Şimdi onlara sesleniyorum. Eğer dedikleri gibi demokrasiye sadıklarsa önce baskıyla, şiddetle, terörle demokrasinin yan yana olmayacağını bilecekler. Bilmezlerse biz öğretiriz. Bilmezlerse bu millet öğretir.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X