Bülent Arınç, AK Parti Eskişehir Odunpazarı İlçe Başkanlığı 3. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Eskişehir’i geçmişten bu yana ziyaret ettiğini belirterek, kenti okuyup, araştırdığı içinde bildiğini kaydetti.
Her zaman Yunus Emre’den bahsettiklerini ifade eden Arınç, şöyle konuştu
“Gönül dünyamızın büyüklerinden, Seyyid Battal Gazi’den bahsediyoruz. Eskişehir’in toprağı bereketli. Hem kültürümüzün hem inancımızın hem ilim dünyamızın çok güzel ve özel insanları, bu memleketten yetişmiş. Bugün de hala onların bize bıraktığı emanet yetip de artıyor, bile. Son zamanlarda da Eskişehir, çok gelişti. Sanayide çok gelişti. Tarımda zaten bir ağırlığı vardı. Özellikle yüksek teknoloji alanında da büyük gelişme gösterdi.”
Arınç, Eskişehir’in demokrasinin ilk kalelerinden birisi olduğuna değinerek, rahmetli Adnan Menderes’in ilk demokrasi mitinglerinden birisini Eskişehir’de yaptığını hatırlattı.
Menderes’in idama giderken, darbenin yapıldığı günlerde de yine Eskişehir tarafında olduğunu anımsatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O günleri hatırlayınca acı bir hatıra da şehit edilen üç siyasetçimizden birisi rahmetli Hasan Polatkan da Eskişehir’in tertemiz bir evladıydı. Çok başarılı bir maliye bakanıydı, çok akıllıydı. Hiçbir günahı olmadığı halde ‘Adnan Menderes’in arkadaşıdır’ diye Fatin Rüştü Zorlu ile beraber idam sehpasına gönderildi. Onu, Menderes’i ve bütün şehitlerimizi anıyorum. Allah, onların mekanlarını cennet eylesin. Onun manevi hatırasına bütün Eskişehir’in sahip çıkacağını düşünüyorum.”
Arınç, Eskişehir’in aydınlık, güzel ve kültürlü bir kent olduğunu bildirdi.
Kentin demokrasiye de sahip çıktığını anlatan Arınç, şöyle devam etti:
“Bu sebeple kuruluşundan itibaren AK Parti’ye de her zaman sahip çıktı ve çıkacak. Geçtiğimiz 3 Kasım’da iktidara gelmiştik, 13 yıl önce. 2002’de tek başımıza iktidara geldik. 12 yıl bitti 13. yıldayız. O günden bu yana çok güzel şeyler yaptık, çok başarılı olduk. Sonuçlar her zaman çok iyi geldi. Bizde vefa esastır. Kuruluştan bu yana kim ki AK Parti’ye şu kadarcık bir hizmet bile yapmış olsa maddi ve manevi, AK Parti için çalışmış olsa, bizim ona minnet borcumuz var. Biz birbirimizden güç alırız. Birbirimizi çiğneyerek üstüne çıkma gayretinde olmayız. Birbirimizle el ele tutuşur, yan yana gelir, omuz omuza, davamıza, inancımıza, ülkemize hep beraber hizmet ederiz.”
Arınç, birbirlerinden güç aldıklarını ve halkın AK Parti’yi sevdiğini, dürüstlüklerini beğendiğini, cesaretlerine güvendiğini ve inandığını dile getirerek, şunları söyledi:
“O yüzden Kırkpınar başpehlivanı gibi altın kemerin de sahibiyiz. 2002, 2007 ve 2011’de her zaman başa güreştik ve başpehlivan olduk. 2002’de yüzde 35 tek başına iktidar, 2007’de yüzde 47 tek başına iktidar, 2011’de yüzde 50 tek başına iktidar. Son 50-60 yıla bakın çok partili siyasi hayatımızda bu başarıyı gösteren başka siyasi parti bulamazsınız. Avrupa’ya da bakın bulamazsınız. Çizgi hep yukarıyı doğru. Hamdolsun 12 seneye 3 milletvekilliği seçimi sığdırdık, yüzde 35, 47 ve 50 ile çizgimiz hep yukarıya doğru gitti. Şimdi çıta yükseldi. 2015’te yüzde 50 bize yetmez. Madem ki biz büyük bir partiyiz, Türkiye’nin yüz akıyız, milletin ümidiyiz, inşallah 50’leri 60’ları zorlayacak bir sonuçla ortaya çıkmamız lazım.”
“Ne bir kavga ne bir çekişme olmadı“
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasıyla partimiz içindeki görev değişimi fevkalade güzel ve anlamlı oldu. Hiçbir parti bunu başaramazdı. Ne bir kavga ne bir çekişme olmadı, herkes gönül huzuru içinde yeni genel başkanımızı ve başbakanımızı seçti. Kendi içinde dönüşümü bu kadar kısa sürede başarıyla sonuçlandıran başka bir parti yoktur” dedi.
Son yerel seçimlerde 30 büyükşehir belediyesinin 18’ini AK Parti’nin aldığını dile getiren Arınç, şöyle konuştu:
“Türkiye’de ne kadar belediye varsa yüzde 62’sini AK Parti kazandı. CHP sadece yüzde 17’sini, MHP yüzde 12’sini kazanabildi. 21 milyonun üzerinde oy aldık. Çok şükür, 3 seçimde de hep AK Parti kazandı. 2 tane de referandum kazandık. İkisinde de AK Parti ‘evet’ dedi, milletimiz de ‘evet’ dedi. Kaç etti, 3 milletvekili, 3 mahalli, 2 referandum bir de cumhurbaşkanlığı seçimleri. Başka bir parti var mı ki 9 seçime girsin de birinde bile ayağı tökezlemesin. Bu Allah’ın bir lütfu. O yüzden AK Partililer ve milletimizin de her zaman Allah’a şükretmesi lazım. ‘Ya Rabbi, sen bizi mahcup etmedin, bizim yüzümüzü kara çıkarmadın sana şükrediyoruz, teşekkür ediyoruz’. İkinci teşekkürümüz de halkımıza ait. ‘Ey millet sen bana her zaman güvendin, hep destek oldun, beni mahcup etmedin. Beni hep iktidar yaptın. Ben de sana hizmet edeceğim. Verdiğim sözlerin hepsini tutacağım. Bu ülkede herkes alnı açık başı dik yaşayacak sana söz veriyorum’. Bütün bunları yaparken Eskişehir’de elinden gelen gayreti gösterdi, başarılı oldu. Çok daha başarılı illerimiz var ama Eskişehir’de biz çok mahcup olmadık.”
“Millet bize oy vermek istiyor”
“Bizim hedefimiz orta boylu bir insanın boyu kadar değil, Everest, Himalaya, Uludağ kadar olmalı” diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Millet bize oy vermek istiyor, bizim ona layık olmamız lazım. Ona ulaşmamız lazım. Bizim ona ‘ey millet ben sana hizmet edeceğim, bana güven. Güvendi mi bitti. Tamamını verir. Biz Türkiye’nin her yerinde varız. Tek partiyiz biz. CHP 26 ilde yok, MHP 36 ilde yok, biz 81 ilin hepsinde varız. 4-5 ilde milletvekili çıkaramadık belki ama hepsinde çalışıyoruz. Biz böyle bir partiyiz. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasıyla partimiz içindeki görev değişimi fevkalade güzel ve anlamlı oldu. Hiçbir parti bunu başaramazdı. Ne bir kavga ne bir çekişme olmadı, herkes gönül huzuru içinde yeni genel başkanımızı ve başbakanımızı seçti. Kendi içinde dönüşümü bu kadar kısa sürede başarıyla sonuçlandıran başka bir parti yoktur. Bir haftanın içinde 10 yıla sığamayacak işler yaptık. Hiç kimse bu neden böyle oldu diye bir yutkunma bile geçirmedi ki çok şükür bu partinin birliği ve bütünlüğünün ne derece güçlü olduğunu gördük.”
“Su uyur düşman uyumaz’ sözünü hatırlayın”
Arınç, yaklaşık 6 yıl Dışişleri Bakanlığı görevini yürüttükten sonra Başbakanlığa hak ederek atanan Ahmet Davutoğlu ile hedefe doğru gittiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Sayın Davutoğlu da sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi durmadan çalışıyor. Günün 24 saatini dolu dolu geçiren aktif Başbakan olarak çalışmalarına devam ediyor. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki seçimlerde büyük bir azim ve gayretle yola çıkacağız ve tekrar yeni bir iktidarı hep beraber göreceğiz. Milletimiz bunu bekliyor. ‘AK Parti yeniden iktidar olmasın, kendi içinde bölünsün, zayıflasın, hükümet yıpransın. Biz de bundan istifadeyle bu hükümetten kurtulalım’ diyenler hep ellerini ovuşturdular bugüne kadar. Birileri için 30 Mart seçimleri önemliydi. 30 Mart’tan önce birtakım hileler, desiseler yaptılar onda muvaffak olamadılar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de ‘bunu deneyelim’ dediler onu da kazanamadılar. Hamdolsun ikisi de boşa çıktı ama emin olun ‘su uyur düşman uyumaz’ sözünü hatırlayın. AK Parti’yi yıpratmak ve sonunda iktidardan uzaklaştırmak için ellerinden gelen hileleri yapacaklardır. Çünkü AK Parti’nin sürekli başarılı olması, halkla bütünleşmesi, Türkiye’yi ekonomik anlamda başarıya götürmesi, dünyada sözü dinlenen bir devlet olarak itibarlı hale getirmesi hem içeride hem dışarıda birilerinin hoşuna gitmiyor. Biz tam bunun aksine bütün bu tuzakları bozacak, halkımızla birebir ilişkiler kurmalıyız. Herkese ‘merhaba’ demek, herkesle ilgilenmek ve her türlü sosyal faaliyette halkımıza kucak açmak bizi başarıya götürecektir. Yalana karşı, hileye karşı yapabileceğimiz tek şey budur. İnşallah 2015’teki seçimlerde de iktidara geldiğimizde önümüz 4 yıl hiçbir seçim olmadan sadece hizmete ayrılmış bir sukunet dönemi olacak. Şimdi biz neredeyse yılda 2 seçim yaptık. Başımız döndü. Ama 2015’e gelince 4 yıl hizmetten başka bir şey düşünmeyeceğiz. Şimdi kongrelere başladık. Seçimden önce kongre yapmak her babayiğidin karı değil. CHP bir niyetlendi vazgeçti, ‘Ben seçimden önce kongre yapamam. Bizde kavga, dövüş çıkar’ dedi. Gelsin Odunpazarı’nı görsün, burada kardeşlik var.”
AK Parti’nin 62. hükümet olduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
“Cumhuriyet’in 94. yılındayız. 94’ü 62’ye böldüğünüzde ortalama hükümet ömrü, bizim hükümetleri çıkartıp bölmek lazım, 1 yıl 2 ayı geçmez. Bunun tam aksine 2 aylık, 6 aylık ve 12 aylık hükümetler de var ama ortalama ömür, 1 yıl 2 ay. Biz çok oluyor yahu, 12 yıldır iktidardayız. Bu görülmüş bir şey değil. 12 sene öncesine bir bakın, 3 partili koalisyon vardı. DSP, MHP, ANAP… 1999’da geldiler, 2002’de canlarını zor kurtardılar. Hepsi barajın altında kaldı ama tabelaları biraz daha yaşadı. 3 sene zor dayandılar. Biz, 38 bakanlığı, 24’e düşürdük. Çünkü koalisyon kurulurken koltuk pazarlığı yapılırdı. Pazarlıklar, bakanlık sayısını artırırdı. Biz geldik, şu an itibariyle hiçbir devlet bakanlığı bırakmadık. Bakanlıkları birleştirdik. Şu anda 25 bakan, bir Başbakanımız var. İstikrarlı bir hükümet kurduk. ‘Tek başına iş başına’ dedik, 2001’de halk bize güvendi ve iktidarı bize verdi. Cuntacılık, darbecilik, bizim ilk yıllarımızda da karşımıza şöyle bir çıkar gibi oldu ama hepsinin hesabı görüldü. Hiçbir beşeri kuvvet bizi yolumuzdan döndürmedi. Sabırlıydık, inançlıydık, kararlıydık. Bu ülkenin hem ekonomisi hem barışını kuracak bir niyetimiz vardı.”
İyi insanın hakkını yanlış yapana yedirmeyiz
Arınç, hizmete dayalı bir siyaset yapmaya söz verdiklerini belirterek, hizmetin alasını ve en güzelini yaptıklarını kaydetti.
Vatandaşların sağlık sisteminden çok memnun olduğunu vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:
“Her şeyimiz unutulsa, millete sorsanız ‘Bu hükümetin en çok hangi icraatından memnunsunuz?’ diye hala yüzde 62-70 ‘sağlıktan çok memnunuz’ diyor. 70 katrilyon veriyoruz her sene, sen rahat hastaneye gidesin, ameliyat olasın, tedavi olasın, ilaçlarını alasın diye. Hastaneleri ve sağlık ocaklarını, üniversite ve özel hastaneleri senin için yaptık, Eskişehirli. Masraflı oldu ama helali hoş olsun, sen dua et bize yeter. Hastanelerin hepsini bir çatı altında topladık. İstediğin doktora muayene olabiliyorsun. İyi ama şimdi de 10 lira istiyorlar, bu kardeşim, 3 lira almaya başladılar, 5 lira isteyen yerler de var. Gözümüze, dizimize durmasın. Başka bir şey söylemeyeceğim. 70 katrilyon veriyoruz, ne olur sen de 5 lira veriver, 10 lira veriver, 15 ver ne olacak? Şu kadar güzelliğin içerisinde senin de sadaka kabilinden yardımın olsun. Sen ne günlerden geldin, bugünlere hatırlıyor musun? Suistimal eden insanlara karşı da bir tedbir almamız lazım. İyi insanın hakkını yanlış yapana yedirmeyiz.”
Allah verdikçe veriyor
Arınç, ulaştırmadan herkesin çok memnun ve yolların çok güzel olduğunu bildirdi.
Türkiye’de şu anda 20 bin kilometre bölünmüş yol olduğunu anlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, kaymak gibi yollardan gidiyorsunuz. Şimdi bunlar yetmedi Yüksek Hızlı Trenler yapıyoruz. 2009’dan beri Yunus Emre ile Hacı Bayramı buluşturduk. Konya’da Mevlana ile buluşturuyoruz, sizi. Saatte 250 kilometre hızla Türkiye’yi her tarafla buluşturacağız. Yap, işlet, devretle olmuyor, bu. Bu çok karlı bir iş değil. Devlet bütçesiyle oluyor. Bursa tarafında 40 kilometrelik yol için şu ana kadar 370 trilyon harcadık. Allah, verdikçe veriyor. Bütçemiz var, paramız var. Bu ülke, Allah’ın verdiği bütün nimetlere sahip. Bizden önceki akılsızlar, bu nimetleri birleştirip de helva yapamadılar, tadından yiyemedik. Hep borç, hep harç… Maaşların ödenmesini bile dışarıdan alınan borç parayla yaptılar. Bütçenin boşluklarını ya tahville doldurdular ya IMF’den aldıkları paralarla. Bir milyon dolar kredi bulabilmek için bu ülkenin bakanları, Avrupa’da kapı kapı dolaşıyordu. Biz öyle bereketli işler yaptık ki, bugün IMF’yle olan borcunu 2 sene önce bitirmiş, son kuruşuna kadar ödemiş bir milletiz. Kendi öz kaynaklarımızla 2008 krizini atlattık, Avrupa hala atlatamadı. IMF’e 5 milyar dolar borç vermek için anlaşmamızı yaptık.”
Arınç, Türkiye’nin ulaşım konusunda çok iyi yerlere geldiğini bildirdi.
Karayolu ve uçakla ulaşımda çok iyi bir noktaya gelindiğini anlatan Arınç, şunları söyledi:
“Türkiye’nin neresinden nereye gitmek isterseniz, karayolu da havayolu da denizyolu da çok iyi çalışıyor. Eğitimde çok iyi bir noktaya geldik. Her ilimizde en az bir devlet üniversitesi var. Binlerce derslik yaptık. 4+4+4 sistemiyle bizim okuduğumuz zamanlardaki bereketli eğitime döndük. Seçmeli dersler yaptık. Meslek liselerimizin önünü açtık. Kat sayıyı kaldırdık ve herkes eşit yarışa girecek noktaya geldi. Binlerce baraj, gölet, hidroelektrik santrali, iki nükleer santral. Hala enerjide en iyi noktada değiliz. Bizim dönemimizde 741 santral yapmışız. Tarım desteklerimiz var, sanayide teşviklerimiz var.”
Bülent Arınç, “Biz güçlü bir partiyiz. Bize düşen iddiamızın olmasıdır. Biz, her seçimi kazanıp tek başımıza iktidara geleceğiz. Seçimlerde hedefimiz yüzde 100’dür” dedi.
Arınç, AK Parti Eskişehir Odunpazarı İlçe Başkanlığı 3. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, AK Parti’nin “şu barajı aşayım da parlamentoya gireyim, canımı kurtarayım derdinde” olmadığını söyledi.
AK Parti’nin hedeflerinin büyük olduğunu anlatan Arınç, şöyle konuştu:
“Türkiye’de öyle partiler vardır ki aslında martidir, ‘parti’ bile denmez. Şu anda 100’den fazla parti kurulmuş. Biri de geçtiğimiz günlerde kuruldu. Adam basın toplantısı yapıyor, salon tamamen boş. Bir tane garip boynunu bükmüş ona yönelik konuşma yapıyor. Bunlar parti değil, bunlar marjinal şeyler. Bunların Türkiye’nin çoğunda tabelası bile yoktur. Şöyle veya böyle 30 adam bulur, ‘parti kurdum’ dersiniz ama parti dediğiniz şey demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan halkın fikirlerini yansıtan topluluklarsa bu Türkiye’de sadece 5-10 partiye nasip oldu.”
Arınç, bir partilinin “Cebrail parti kurdu mu?” diye bağırması üzerine, “Allah korusun nereden bileceğim Cebrail’in parti kurup kurmadığını yahu, onu deniz aşırı yerlere soracaksın üstadım” diye konuştu.
“Hedefimiz yüzde 100’dür”
Arınç, 2015 seçimlerine az kaldığını, AK Parti’ye duyulan sevgiyi artırmakla mükellef olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Biz güçlü bir partiyiz. Bize düşen iddiamızın olmasıdır. Biz, her seçimi kazanıp tek başımıza iktidara geleceğiz. Seçimlerde hedefimiz yüzde 100’dür. Allah ne kadar nasip eder, çalışmamıza bağlı, şartlara bağlı. Onun için bazı partiler ‘yüzde 10’u bir aşsam da 40-50 kişiyle girsem’ diye bakıyor. Hiçbirinin hedefi yok. Ben geçen 30 Mart seçimlerinden önce dedim ki ‘Ey Kılıçdaroğlu senin de iddian var. Mesela sen diyebilir misin ki yüzde 30’dan aşağı alırsam ben başarısızım ve gideceğim’. MHP’ye acıdım onlara da yüzde 20 hedefini koydum. ‘Ey Bahçeli sen yüzde 20 diyor musun benim hedefim de bu’. Bak benim Genel Başkanım, Başbakanım o zaman Tayyip Bey için dedim. Şimdi mutlaka Ahmet Davutoğlu da aynı şeyi söyleyecektir. ‘İkinci parti olursam siyaseti bırakırım’ diyor. Senin böyle bir hedefin var mı? Valla hiçbirinden ses çıkmadı. Bir tanesi de ya restimi görüp de ‘ben de yüzde 30’dan aşağı alırsam’ demedi. Bunlar o partiler için aslında bir yük. Oraya gitmemek için gelmişler. 20 seçim kaybetse adamların umrunda değil. Biz öyle değiliz, bizim hedefimiz var. Onlar pazar gününü, yani seçim gününü düşünüyorlar. Biz pazartesiyi bile değil, onlarca yıl sonrasını düşünüyoruz.”
AK Parti’yi 12 yılda dünyanın örnek ülkesi haline getirdiklerini ifade eden Arınç, “Şimdi 2015 yılında bir ara istasyon var. Ara istasyonda toparlayacağız Allah’ın izniyle bütün milletvekilliklerini ama onun arkasındaki büyük hedefimiz 2023. Cumhuriyetin 100. yılında 2023 hedefiyle neler yapacağız biliyor musunuz, 2 trilyon Gayri Safi Milli Hasıla, 25 bin dolar adam başı milli gelir, 5 milyar dolar ihracat, hepsini sayabiliriz” diye konuştu.
Arınç, seçim kapsamında herkesin çok çalışması gerektiğini belirterek, “Allah çalışana verir, çalışmayana değil. İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır. Kim ne kadar çok çalışıyorsa onun alnının terinin karşılığı ona mutlaka verilecek” dedi.
Programda, AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca, İl Başkanı Dündar Ünlü, Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan da birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Odunpazarı İlçe Başkanı Doğan, Başbakan Yardımcısı Arınç’a üzerine Fatiha suresinin bir ayeti bulunan tablo hediye etti.