Bursaspor Asbaşkanı Hakan Dinçtürk, Fenerbahçe maçında sahaya bir taraftarın girmesiyle ilgili olarak, ‘Müsabaka sırasında sahaya seyirci girmesini kimsenin tasvip etmeyeceği gibi, tarafım da bunu doğru bulmamaktadır. Ancak, Bursaspor camiası olarak biz bir bütünüz. İyi yapılan da camiamıza aittir, kötü yapılan da’ ifadelerini kullandı. Dinçtürk, kendisi hakkında da adeta ‘linç kampanyası’ yürütüldüğünü öne sürdü. Yaşananları onaylamanın mümkün olmadığını vurgulayan Dinçtürk, kendilerine düşenin aile bireyleri içinde hata yapanları dışlamak değil, doğru yolu gösterip, kazanmak olduğunu belirtti.
KİMSE KISITLAYAMAZ
Dinçtürk, şunları kaydetti:
“Ben avukatım. Karakolda bulunmamın nedeni Bursaspor yöneticisi olarak değil, avukat kimliğim nedeniyledir. Avukatın müvekkilini seçme özgürlüğünü kimsenin kısıtlama hakkı olmadığı gibi, müvekkilin de avukatını seçme özgürlüğünü kimse kısıtlayamaz. Bu nedenle genç kardeşimizin karakoldaki ifade sürecinde ‘müdafi vekili’ olarak kendi hür irademle yer almış bulunmaktayım. Tarafımın bu süreç içinde yer alması, rakibin Fenerbahçe Spor Kulübü olması ile alakalı bir durum değildir. Takımdaşlık ruhumuz, bir hata yapmış da olsa aile fertlerine sahip çıkılmasını gerektirdiği içindir.”