Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hakan Terekeci, sağlıklı yaşlanmanın ilk koşulunun sağlıklı yaşamdan geçtiğini, dengeli beslenme, düzenli spor yapma, iyi ve kaliteli uyku düzeninin sağlıklı bir yaşlanmayı getirdiğini belirterek, bitkilerin gücünden de yararlanarak sağlıklı yaşlanmanın mümkün olduğunu bildirdi.
Doç. Dr. Terekeci, yaptığı yazılı açıklamada, dengeli beslenmeyle vücut için gerekli birçok vitamin ve minerali dengelemenin mümkün olabildiğini aktardı.
Kişinin herhangi bir sağlık problemi yoksa sebze ve et tüketim dengesini koruyarak, kırmızı ve mor meyveleri tüketmesinin sağlıklı yaşam için önemli olduğunu aktaran Terekeci, çilek, yaban mersini, kızılcık, ahududu, böğürtlen gibi kırmızı-mor içerikli meyvelerin ciddi oranda antioksidan içerdiğini ifade etti.
Terekeci, mevsiminde tüketilecek domateste yüksek oranda, A, C vitamini ve folik asit bulunduğunu, ayrıca pişirildiğinde miktarı daha çok artan likopenin ise çok güçlü bir antioksidan olarak kabul edildiğini anlattı.
Beslenmede, son günlerde sıklıkla gündeme gelen glutenden de sakınmanın doğru bir tercih olacağını vurgulayan Terekeci, “Gluten intoleransı tespit edilmese bile, bu gıdaları tükettikten sonra kişi kendini rahatsız hissediyorsa hayatınızdan gluteni çıkarmalı. Günümüzde genetiği ile oynanmış tohumlar yüzünden glutenin de yapısı değişmiş durumdadır. Bu nedenle karabuğday, siyez, karakılçık buğdayı gibi genetiğiyle oynanmamış ülkemize özgü tahılları ve unlarını kullanmak sizi sağlıklı beslenmeye bir adım daha yaklaştıracaktır.” ifadelerini kullandı.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için zerdeçal
Doç. Dr. Hakan Terekeci, sağlıklı yaşlanmanın ilk koşulunun sağlıklı yaşamdan geçtiğini belirterek, “Dengeli beslenme, düzenli spor yapma, iyi ve kaliteli uyku düzeni sağlıklı bir yaşlanmayı getiriyor. Ancak bu standartların ömür boyu korunması gerekmektedir. Kişinin yaşına, aile geçmişine ve çevresel faktörlere bağlı olarak bazı bitkisel destekler de yarar sağlayabilir. Bitkilerin gücünden yararlanarak sağlıklı yaşlanmak mümkün.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşlanmanın da ötesinde birçok kronik hastalığın önlenmesinde ve yavaşlatılmasında antioksidanların desteğine başvurulduğunu ifade eden Terekeci, A, C, E vitamini, selenyum gibi bazı vitamin ve minerallerin ciddi antioksidan etkiye sahip olduğunu ancak bu gibi ürünlerin mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerektiğini bildirdi.
Bitkilerin özelliklerine de değinen Terekeci, Doğu tıbbında binlerce yıldır kullanılan Gingko Bloba ağaçlarının, sağlıklı yaşlanma için doğal bir alternatif olarak değerlendirildiğini, E vitamini açısından da zengin olduğu bilinen bitki üzerinde yapılan literatür çalışmalarının, düşünme, algılama ve öğrenmeyle ilgili problemlerin azaltılmasına ciddi katkıları bulunduğunu gösterdiğini anlattı.
Doç. Dr. Terekeci, zerdeçalın da hafızayı kuvvetlendirerek öğrenme becerisini artırdığını, unutkanlık, öğrenme güçlüğü gibi sorunların da hafifletilmesinde etkili olduğunu vurgulayarak, zerdeçalın aynı zamanda güçlü antioksidan özelliği ile bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, kilo vermeye ve ödem atmaya yardımcı olduğunu belirtti.
Hafıza için ada çayı
Öte yandan salisikasit, kafeik asit, A, B1, B2, B12, C ve E vitaminleri içeren ginsengin tansiyon, şeker ve kişinin ruh halini düzenleyici etkisi olduğunun bilindiğine işaret eden Terekeci, son dönemde yapılan çalışmalarda yaşam süresini de artırdığının gösterildiğini ifade etti.
Ada çayının da hafızanın güçlenmesine, hatırlama yeteneğinin artmasına yardımcı olduğunu, alzaymır ve demans gelişiminin önlenmesinde büyük etkisi bulunduğunu aktaran Terekeci, biberiyenin hafıza güçlendirici, nane yağının ise hafıza geliştirici etkisine dikkati çekti.
Doç. Dr. Terekeci, nohutun en sağlıklı magnezyum içeriğine sahip ürün olduğunu, cevizin hafızayı güçlendirici, kalp-damar sağlığını koruyucu özelliği bulunduğunu ifade etti.
Özellikle somon gibi B12’den zengin soğuk deniz balıklarının yaşam ve yaşlanma için mutlaka tüketilmesi gerektiğini belirten Terekeci, hızlı öğrenme, daha keskin düşünme ve daha iyi hafıza ile ilgili yapılan çalışmalarda yaban mersini tüketiminin öneminin ortaya konduğunu anlattı.
Terekeci, kolajenden zengin gıdaların alınmasının cilt güzelliğine ciddi oranda katkı sağladığının bilindiğini aktararak, “Kolajenin en yüksek oranda var olduğu hayvansal besin ise paça ve işkembe. Kişinin herhangi bir sağlık problemi yoksa haftada birkaç kez bu ürünleri tüketmesi faydalı olur. Yüksek kolajen oranı cildin sıkılaşmasını ve eklemlerin esnekliğinin artmasına yardımcı oluyor. Bu tarz sakatatların hazmı zor olduğundan yüksek tansiyon, kalp yetmezliği gibi hastalarda olumsuz etkiler yaratabileceği unutulmamalı ve mutlaka dikkatli tüketilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.