Marmara Denizi’nin güneyi ve Kuzey Ege’de, av yasağının sona erdiği 1 Eylül 2015’te bolluk beklentisiyle sezona başlayan ancak umduklarını bulamayıp birçoğu erken “paydos” eden balıkçılar, bu durumun bilinçsiz ve aşırı avlanmadan kaynaklandığını savunuyor.
Gemlik Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zeki Hazer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gemlik Körfezi’nde tekne sahibi balıkçılarının yaklaşık yüzde 80’inin sezon bitmeden avlanmayı bıraktığını söyledi.
Denize açılanların da işçilerinin yevmiyelerini ödemek ve ekibinin dağılmaması için zoraki avlanmaya çıktığını belirten Hazer, “Balıkçıların çoğu paydos etti. Kimsenin bir şey kazandığı yok. Avlanma 15 Nisan’a kadar devam edecek ama çoğu tekne, denizde balık olmaması nedeniyle paydos etti” dedi.
Hazer, avlanmaya çıkanların çoğunun kıyıya boş döndüğünü vurguladı. Yakalanan balık sayısının azlığını bilinçsiz ve aşırı avlanmaya bağlayan Hazer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyük gırgır tekneleri, palamut veya lüferden ziyade hamsiyle ayakta durur. Bazı tekneler avlanmanın yasak olduğu temmuz ve ağustos aylarında geceleri lamba yakarak körfezde avlanıyor ve hamsiyi havyarlı olarak tutuyorlar. Zamansız aşırı avlanıyorlar, sonra da balık erkenden bitiyor. İl ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri de botları olmadığı için denize açılamıyor. Bu durumdan, geçimini balıkçılıkla sağlayanlar mağdur oluyor ama denizlerde herkesin, balıkçılık yapmayanların da hakkı var. Sürdürülebilir bir balıkçılık için yasaklara uymaya mecburuz. İstanbul Boğazı ve özellikle Gemlik Körfezi’nde gırgır avcılığı yasaklanmalı. Gemlik Körfezi, balıkların üreme yeri. Burası koruma alanı olarak ayrılmalı. Bunun faydasını en yakın zamanda görürüz. Balık burada üreyecek. Böyle olursa diğer yerlerde daha fazla balık avlanır.”
Az avlandığı için hamsinin kilogramının tezgahlarda 15-20 liradan satıldığını, çinekopun ise kilogram fiyatının 50 liraya kadar yükseldiğini anlatan Hazer, büyük umutlarla başladıkları sezona erken veda etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
“Zarar etmemek için mücadele veriyorlar”
Balıkesir Bölgesi Su Ürünleri Üreticiler Birliği Başkanı Nihat Işık da 7,5 ay süren balık sezonunun son bir ayına girildiğini dile getirdi.
Sezonun ilk 4 ayında işlerinin iyi olduğunu ancak kalan bölümünde zarar etmemek için mücadele verdiklerini kaydeden Işık, “Marmara’da balık çok az çıkıyor. Kapıdağ Yarımadası’nda 250 teknemiz var ve bunların 230’u kısmetlerini Ege’de arıyor. Bugünlerde Ege Denizi’nde balıkçılarımız günlük 6 ağ atımında 100 kasa sardalya, 100 kasa hamsiye çalışıyor” diye konuştu.
Işık, 15 Nisan’a kadar imkanlarını zorlayan balıkçıların, denizde nasiplerini aramaya devam edeceğini belirterek, o tarihten sonra da kıyıya çekilip bakım ve onarıma başlayacağını söyledi.
Kuzey Ege’deki durum
Ayvalık Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İsmail Güran, bu sezon Türk kara sularında denizden çıkarılan balık miktarının çok azaldığını ancak komşu ülke Yunanistan’ın Midilli Adası civarında tam bir bolluk yaşandığını belirtti.
Türk balıkçısının yaşadığı sıkıntıların bilinçsiz avlanma ve Avrupa Birliği (AB) kriterlerine uyulmamasından kaynaklandığını ileri süren Güran, “Bir AB ülkesi olan komşumuz Yunanistan’da, bizim avlanma yasağında olduğumuz dönemlerde balık avlamak serbest. Mesela şu anda balığın en havyarlı olduğu dönemdir. Türkiye’de balık avlanması yasak olması gerekirken biz avlanıyoruz. Bunun dışında bizde gırgırla avlanma yasağı başlarken AB ülkesi olan Yunanistan’da bu serbest çünkü o dönemlerde balık havyarını dökmüş ve avlanacak hale gelmiş durumdadır” dedi.
Güran, Ayvalık’ta 600 civarında küçük balıkçı teknesi bulunduğunu dile getirerek, “Gırgır balıkçılığında 22 metreden az olmamak üzere avlanma serbestliği var. Oysa bize göre gırgırların 22 metreden daha derinlerde olması gerekiyor. Mesela Edremit Körfezi’nde radarla avlanma serbest, ışıklı avcılık yasak. Oysa bize göre Edremit Körfezi’nde radarla balık avı bile yasaklanmalı çünkü Edremit Körfezi bir akvaryumdur. Bu akvaryum korunmalıdır. Zaten böyle giderse yakında balığı millet olarak akvaryumdan başka hiçbir yerde göremeyecek duruma geleceğiz” ifadesini kullandı.
Ayvalıklı balıkçılardan Hüseyin Topçu ise sezondan beklediklerini alamamalarını, bilinçsiz avlanmanın yanı sıra olumsuz hava koşullarına bağladı.
Bugünlerde sadece sardalya, kupa gibi bölgenin balıklarını tezgahlara koyabildiğini aktaran Topçu, “Bu sezon uskumru ya da palamut gibi balıkları avlayamadık. Umarım bundan sonraki sezonlar ekmeğini balıkçılıktan sağlayan meslektaşlarımız için daha iyi olur” diye konuştu.
Özkan Kalkan da önceki yıllara göre kısır bir dönem geçirdiklerine dikkati çekerek, denizlerdeki balık azlığının hem balıkçıları hem de yüksek fiyatıyla tüketicileri olumsuz etkilediğini bildirdi.