İhlas Haber Ajansı (İHA) Bursa Bölge Müdürü İrfan Altıkardeş ve Haber Müdürü İhsan Altıkardeş, yeni atanan Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay’ı makamında ziyaret ederek başarılar diledi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Ulcay, Uludağ Üniversitesi’ni dört yıl içerisinde ikinci nesil üniversite haline getirmeyi ve üçüncü nesil üniversite için alt yapıyı hazırlamayı hedeflediklerini söyledi.
Bununla birlikte eş zamanlı olarak eğitim programlarının iyileştirilmesi konusunda çalışmalarının olacağını ifade eden Ulcay, “Bir gelişmiş ülkede üniversitelerin çalıştıkları ve ürettikleri teknoloji o ülkenin ilgili sektörlerinden ileri olması gerekir. Baktığımız zaman bizim Türkiye’deki sanayicilerin elindeki teknoloji bizim üniversitelerimizden maalesef daha ileride. Bir ülke kalkınmak istiyorsa teknoloji üretmesi gerekiyor. Teknoloji üretmek üniversitenin 2. neslini gösterir. Bunun ticarileştirmek ise 3. neslini gösterir. Bu dönüşümü sağladığımız müddetçe ülkenin kalkınmasına ciddi katkı koymak söz konusu olur. Türkiye’deki üniversitelerin hepsi birinci nesli göstermektedir. Sadece elemanlarımızı yetiştiriyoruz. Bitirme ve tez konularıyla hatta iş bulmalarını bile takip etmiyoruz. Şuanda üniversitemizden mezun olanların iş takibi bile elimizde yok” diye konuştu.
Master ve doktora öğrenci sayılarını arttırarak bu konuları sanayicilerin yarınki ihtiyaçlarına yönelik çalışma yapmak ve arkasından da bunu ticarileştirmek gerektiğini belirten Ulcay, “Yurt dışındaki gelişmiş ülkelerdeki üniversitelerin eğer çalışma şekillerine bakacak olursak. Bunlar çok ciddi bir şekilde teknoloji üretmek için ellerinden gelen alt yapıyı ve imkânları hem öğrencinin hem de öğretim üyesinin önüne sunuyor. Arkasından da iş istiyor. Bu noktada bizim Türkiye’deki yapılanma onlarla birebir aynı olmadığı için aynı şartlarda yarışamıyoruz. Özellikle üniversite oranı doyum noktasına ulaşmadığından dolayı sürekli bir açıkla karşı karşıya kalıyoruz. Dolayısı ile öğrenci artışına mukabil biz öğretim üyesini aynı hızla yetiştiremiyoruz. Buradaki sıkıntı ise öğretim üyeliğinin cezbedici bir meslek olmaktan çıkmasıdır. Öncelik olarak öğretim üyeliğini cezbedici meslek haline getirmemiz gerekiyor” dedi.
Ellerindeki mevcut öğretim üyeleriyle en iyisini yapmaya çalıştıklarını ifade eden Ulcay, “Bazı fakültelerimizde devam mecburiyetinin fiiliyatta olup resmiyette olmadığını görüyoruz. O zaman fiiliyatta olanları resmiyette çevirmenin yolu açık öğretim fakültesi oluşturmaktır. Açık öğretim fakültesiyle birlikte fakültedeki örgün eğitimin öğrenci sayısını düşürmeyi hedefliyoruz. Bilgi işlem alt yapımızı kuvvetlendirip açık öğretim fakültesini kurmalıyız. Yani öğrencilerimiz aynı öğretim üyesiyle internet üzerinden derslerini istediği zaman istediği yerde işlesin. Bununla birlikte benim öğretim üyemin üzerindeki ders yükü de azalmış olur. Hem de ben öğretim üyeme açık öğretim fakültesinden dolayı daha iyi ücret ödemiş olurum. 57 bin civarında öğrencisi olan Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin 13 bin resmi kayıtlı öğrencisi var. Buna karşılık öğretim üyesi sayısı 84’tür. Ortalama 3 bin kişi derslere devam ediyor. Uzaktan öğretim sistemi ile 4 yılın sonunda bugün fiiliyatta 3 bin olan örgün eğitimdeki öğrenci sayısını resmiyette de 3 bine indirmeyi hedefliyoruz. Anadolu Üniversitesi’nin zenginliği de buradan geliyor. Bunun başaran İstanbul Üniversitesi’nin örgün öğretim sayısı 90 bin kişiyken, toplam öğrenci sayısı 175 bini geçmiş durumdadır. Mevcut öğrenci kadar dışarıdan da öğrenciyi de ücretli olarak almış oluyor. Bizim bunu yapmamızda bir engel de yok” diye kaydetti.