Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “İktisatta bir kriz tanımı vardır, kriz terminolojisi hangi ortamda kullanılır bu çok açıktır. Dolayısıyla kriz ifadesini kullananlarda biraz art niyet aramak lazım” dedi.
Babacan Kanal A televizyonunda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Siyasete giriş sürecini anlatan Babacan, “AK Parti ilk kurulduğunda niyetim dışarıdan destek olmak, ticari hayatla ilgili sorun ve önerileri partimizle paylaşmaktı” dedi.
Babacan, hükümette görevlendirildiğini de bir ramazan günü akşam televizyonlardan öğrendiğini belirtti.
Göreve geldiği dönemde ülkenin zor dönemlerden geçtiğini hatırlatan Babacan, süreç içerisinde AK Parti’nin bu zorlukları aşabileceğinin görüldüğünü kaydetti.
Babacan, son zamanlarda piyasalarda kriz ifadeleri kullanıldığının hatırlatılması üzerine, “İktisatta bir kriz tanımı vardır, kriz terminolojisi hangi ortamda kullanılır bu çok açıktır. Dolayısıyla kriz ifadesini kullananlarda biraz art niyet aramak lazım” diye konuştu.
Türkiye’nin, zor bir ekonomik konjonktürde bulunduğuna dikkati çeken Babacan, bu zorluklara rağmen ülkenin büyümeye ve istihdam üretmeye devam ettiğini, böyle bir ekonomiye kriz ekonomisi demenin gülünç olacağını belirtti.
“Türkiye’nin geleceğini yapısal reformlar belirleyecek”
Babacan, Türkiye’deki ekonomik başarının en önemli sebebinin siyasi istikrar ortamı olduğunu belirterek, “Siyasi istikrarın kaybolduğu ülkelerde ekonomik başarıyı görmek mümkün değil. Dünyada bunun örneğini kolay kolay bulamazsınız” dedi.
Yapısal reformlara da değinen Babacan, “Türkiye’nin bundan sonraki ekonomik kalkınmasını ve geleceğini belirleyecek olan yapısal reformlar olacaktır” ifadelerini kullandı.
Babacan, muhalefetin ekonomik vaatlerinin hatırlatılması, kendilerinin asgari ücreti neden bin 500 liraya çıkarmadıklarının sorulması üzerine de “Şu anda iktidar sorumluluğunu omuzunda taşıyan, seçimlerden sonra tek başına iktidar olma ihtimali en yüksek parti AK Parti’dir. Biz hayallerle uğraşamayız, kimseyi aldatamayız. Bu bizim kültürümüzde yok. Ne aldatan oluruz, ne aldanan oluruz. Biz ekonomi politikalarımızı hep gerçekler üzerine inşa ettik. Hayaller üzerine kurgulanan ekonomi politikalarının nasıl kötü sonuçlar verdiğini de kendi tarihimizde yaşadık” değerlendirmesinde bulundu.
‘Bir ülke kendi içinden böyle vurulmaz’
MİT TIR’larıyla ilgili yapılan habere ilişkin de değerlendirmeleri sorulan Babacan, bunun içler acısı bir durum olduğunu söyledi. “Türkiye’ye ancak bu kadar zarar verilebilir. Bir ülke kendi içinden böyle vurulmaz” diyen Babacan, bununla ilgili yargı sürecinin başladığını bildirdi.
Tüm bu konularda doğruları yaptıklarından çok emin olduklarını belirten Babacan, şöyle devam etti:
“Bu, Bayırbucak Türkmenleriyle ilgili bir destektir, bir yardımdır, özü budur, gerisi ne olursa olsun. Bunun ötesindeki değerlendirmeler, çabalar, masumane çabalar değil. Yani, ‘Türkiye’yi daha iyiye götürelim ya da yapıcı bir eleştiri yapalım da bu iktidar farklı bir şey yapsın.’ Bu değil. Bunun ötesinde bir çabanın olduğunu maalesef görüyoruz. Yine benzer, Suriye ile ilgili konularda, Sayın Başbakanımız Dışişleri Bakanı iken, devletin en mahrem konularının konuşulduğu bir toplantının dinlendiği, kayda alındığı ve bu kaydın internete düşürüldüğünü de gördük. Bunlar vatanseverlikle bağdaştrılamayacak yaklaşımlar. Gerçekten adına hainlik, casusluk deyin, ne derseniz deyin, bu noktaya varan işler. Bunu başka bir ülkede kolay kolay göremezsiniz.
Niyet hep aynı. Bir kesim var ki ‘AK Parti’den kurtulmanın yolu eğer bu memleketin batmasıysa, varsın batalım, varsın dünyada rezil olalım, yeter ki bunlar gitsin.’ Bu gerçekten çok hastalıklı bir yaklaşım ama bu yaklaşımın zemin bulmadığını da gördü herkes. Bu MİT tırı olsun, diğer konular olsun, yerel seçimlerden önce, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce ortaya döküldü mü, döküldü. Ne oldu? Halkımız sağduyu sahibi olarak, doğruyu tercih etti ve o seçimleri çok şükür başarıyla geçirdik. Onun için bu çabalar boşunadır, bunlar ters teper. Bunların, Türkiye’yi yıpratmak için hazırlanmış senaryolar olduğunun herkes gayet farkında.”