DİLEK ATLI
Bursa’da gerçekleştirilen “Felsefe Konferansları 2016-2017” serisinin konukları arasında bulunan Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hayriye Erbaş, Ördekli Kültür Merkezi’nde bir konferansa imza attı.
Erbaş, “Yaşadığımız Dünya: Yalanlar, Yanlışlar ve Gerçekler” başlıklı konuşmasında bilim dünyasının günümüzdeki anlayışına dikkatleri çekerek, “Bilimin meselesi gerçeklerdir, gerçeğe ulaşmaktır. Yalanla yanlış arasında fark vardır. Temel iddiam, bilimi yadsırken yalanlara ulaştığımızdır” dedi.
Konuşmasında küreselleşme kavramının farklı ve çatışan tanımlamalarının bulunduğunu ve bunların neden ve neye göre egemen olduğunu dinleyicilere aktaran akademisyen, günümüzde toplumsal sorunların arttığına ve mevcut olanların da derinleştiğine dikkat çekti. Bilim ve iktidar kavramları üzerinden değerlendirmelerde bulunan Erbaş, “Bir bilim camiası var, bir de gerçekler var. Bize sunulanlar üzerinden görüyoruz. Bu, yanılgılarla kuşatılmış olan bilime aykırıdır. Bu, bilim yapmadığımızın kanıtıdır. Yanılgılarla kuşatılma, dünyanın küreselleşme söylemi ve bunun biçimlenme süreci üzerinden gerçekleşiyor. Küreselleşme söylemine göre biçimlenen dünyada vaat edilen güzel ve iyi dünyanın gerçeklemesi yerine tam tersi bir dünya ile karşı karşıyayız. Söylemin yalanları, yanlışları burada ortaya çıkıyor” diye konuştu.
FELSEFEYE İHTİYAÇ VAR
Sosyal bilimlere büyük iş düştüğünün altını çizen Erbaş, “Yalanlar üzerine bilim olursa bu öğrencilere kadar ulaşıyor. Yanlışı kavrayamazsak yalanlar üzerinden yaşamak zorunda kalırız. Yalan bilinçli bir tercihtir. Yanlış ile farkı vardır. Bilim insanları dediğimiz grup homojen değil. Bilim yapanlar ve bilim yapıyormuş gibi yapanlar var. Akademinin bilim yapması adacıkların birleşmesiyle olur. Bunlar önemlidir çünkü bizler öğrenci yetiştiriyoruz” dedi.
Felsefenin ayrı bir sosyal bilim olduğunu sözlerine ekleyen Erbaş, “Bilim insanlığı puan alımını kendine temel alıyor. Saçmalama özgürlüğü bilim oldu. Akıl yürütme sürecini kaybetti. Sosyal bilimler ve özellikle felsefe, akıl yürütme üzerine kurulu oysa ki. Saçmalayan bir metin ile doğru çıkarsamalar yapan bir metin birbirinden ayrılmalı. Belli veriler var. Bunları açıklamak, anlamlandırmak gerekiyor. Bence bu, böyle demek doğru değil. Sosyal bilimlerden uzaklaştıkça ‘neden’ sorusu unutuldu. Zihinsel süreçler paket programlara dönüştü” dedi.
VATANDAŞLARIN DA SORUMLULUĞU
Sermayenin önünü açmak için küreselleşme kelimesinin öne atıldığını vurgulayan Erbaş, şunları aktardı:
“Modern bilim sıkıntılar yaşadı. Modernizme dair her şeye karşı olan duruş, belli konularda haklı. Açmazlar var çünkü. Modernitenin hatalarını düzelterek evrensele ulaşmak gerek. Temel iddiam bilimi yadsıyarak yanlışlara ulaştığımızdır. Sermayenin önünü açan küreselleşmenin adına ne derseniz deyin… İster küresel dünya, ister yükselen piyasalar ya da başka bir şey… Ne kadar tüketirsek o kadar özgürüz düşüncesi hâkim. Oysa bu gönüllü köleliktir. Bu bakımdan bilim dünyasının yanı sıra, vatandaşların da sorumlulukları var.”