90 SANİYELİK DİKKAT DAĞITMA HEDEFİ
Belirli bir şekerli atıştırmalık hakkında düşünmeyi bırakamıyorsanız veya şeker ihtiyacınızı karşılayana kadar işinize konsantre olamıyorsanız sadece 60 ila 90 saniye dikkat dağılması fark yaratabilir.
Kısa bir yürüyüşe çıkmak, bir arkadaşımızı çağırmak, hareketli müzik dinlemek, baştan çıkarıcı tatlılara bakmamıza “mola veren” hemen hemen her türlü aktivite, arzunun yoğunluğunu azaltmaya yardımcı olabilir.
Savaşmaya çalıştığınız bir tatlı krizi ortaya çıktığında, tarçın aromalı sakız çiğnemeyi deneyin.
Tarçınlı sakız farklı tadı nedeniyle özellikle etkili bir çözüm olabilir. Tatlı isteğini yönetmek için başka tatlar da kullanılabilir. Tarçınlı veya nane gibi tatlarla birleştirilmiş sakız çeşitleri iyi sonuç verebilir.
Önemli olan, çiğnediğiniz sakızdan aldığınız lezzetin keyifli olması ve duyusal bir dikkat dağıtıcı olması.
Bu sayede gerçek şeker alımı olmadan şeker isteği tatmin edilebilir.
Ön çalışmalar vişnelerdeki bileşiklerin antioksidan özelliklerini vurguluyor.
Ayrıca vişne suyunun organik asitlerden kaynaklanan ekşiliği, tatlılığa duyarlı tat reseptörlerini uyarabilir.
Vişne suyunun daha sağlıklı uyku uyumaya yardımcı olduğu söyleniyor. Bir çalışma, içki içmeyen sekiz yetişkinde vişne suyu tüketmenin uykusuzluk şiddetini azalttığı bulundu.
Yemek tariflerinde şekeri baharatla değiştirmek, şeker tüketiminizi azaltabilir ve “tatlıya olan düşkünlüğünüzü” gidererek iştahınızı tatmin edebilir.
Yenibahar, zencefil, kakule, hindistan cevizi ve tarçın gibi baharatlar kullanmak fazla şeker almadan güçlü ve tatlı bir şeye olan ihtiyacınızı karşılayabilir.
Yoğurda tarçın ekleyebilir, zencefil çayı içebilir veya öğle yemeğinde tavuğunuzu yenibaharla tatlandırabilirsiniz.
Tatlı tüketiminiz arasında boşluklar bırakmak, kilonuzu etkilemeden tatlı isteğinizi gidermenizi sağlayabilir.
Yalnızca özel hafta sonlarında tatlı veya çikolata tüketmek veya bir kadeh şarap içmek, haftanın geri kalanında motivasyonu sürdürmeye yardımcı olur.
Öğle yemeğinden sonra canınız tatlı bir şey isterse, fıstık ezmeli bir elma yiyebilirsiniz.
Tatlıların yerini alternatifleriyle doldurmak ve yedikten sonra oluşacak neden sonuç bağlamını düşünmek faydalı olabilir.
Bu fikre adapte olmak kurabiye kavanozuna ulaşma fikrinde kısa devre oluşmasına yardımcı olur.
Aniden aşırıya kaçmak yerine, günlük kalori hedefiniz dahilinde tatlı tüketiminizi önceden planlanmış yemeklerle eşleştirmeyi deneyin.
Bir planın aklınızda bulunması, ani krizlerin olasılığını azaltabilir.
Hiç kendinize neden şeker arzuladığınızı sordunuz mu? Çoğu zaman canınızın şeker istemesinin nedeni mideniz değil, beyninizdir.
Aşermeler, açlık gibi fizyolojik değil, psikolojiktir. Bu hissin yerine geçecek masaj, manikür veya uzun sıcak bir banyo, egzersiz, bir podcast dinlemek veya en sevdiğiniz filmi izlemek şeklinde kişisel bakım aktiviteleriyle kendinizi ödüllendirebilirsiniz.
Çalışmalar egzersizin iştahınızı azaltmada yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bu nedenle ister yoga ister boks olsun, bir spor dersine katıldığınızda birçoğunuz canı daha az aıştırmalık tüketmek isteyecek.
İştahınızın susuzluğun bir işareti olabileceğini duymuş olabilirsiniz.
Beynimizin açlık ve susuzluk sinyalleri benzer olabilir ve bu da kafa karışıklığına yol açabilir.
Beyindeki hipotalamus hem susuzluk hem de açlık sinyallerini düzenliyor ve bu sinyaller bazen birbirine karışabiliyor ve yanlış yorumlanabiliyor.
Susuz kaldığınızda, depolanan enerjiyi verimli bir şekilde işlemezsiniz. Bu nedenle hızlı enerji artışı için şeker tüketmek yerine su içmek, depolanmış enerjinin kullanılmasına yardımcı olabilir.
Günde en az altı ila sekiz bardak su içtiğinizden emin olun.
Sakız veya diş macununun taze nane aroması, çikolata veya bisküvi fikriyle pek uyum sağlamaz.
Taze nane tadı ve hissi, tatlar birbiriyle çatıştığı için şekerli tatlıları tüketme isteğinizi azaltır.