Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 9. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşma yaptı.
Hükümet kurma sürecine değinen Erdoğan, “Halep oradaysa arşın burada. İşte tekrar bir seçime doğru hızla gidiyoruz. Gereksiz polemiklere yol açmamak için cevap vermekten imtina ettiğim, zırvalarını tekrarlamaktan başka bir iş bilmeyenler dertlerini seçimde millete anlatacaklardır” dedi.
“Ufukları Beştepe ile uğraşmanın ötesine geçemeyenlerin milletimize, derdine derman olma ümidi verebilmesi mümkün değildir. Zaten Beştepe’nin adresini bilmeyenlerle de bizim vakit geçirecek bir zamanımız yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
“Şu anda eğer bu ülkede halkımın kabullenmekte fevkalade zorlanacağı bir yola gidiyorsa Türkiye’de hükümet kurma çalışmaları, bunun vebalinin kimde olduğunu halkım çok iyi görüyor, görecek ve bunun bedelini de inanıyorum ki ödetecektir.”
“Hesabı soracak olan yargıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyaset işi gücü bırakıp Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsıyla, ailesiyle uğraşmak değildir. Kalkıp benim evladıma, ismiyle ‘Bilal’i ver, iktidarı al’. Bu ne çirkin yaklaşımdır, sen ne biçim siyasetçisin? Eğer oğlumun yaptığı bir yanlış, yolsuzluk varsa buna hesabı soracak olan yargıdır, sen kimsin? Sen benim evladımla ilgili iktidar bağlantısını nasıl kurarsın, nasıl böyle bir hakareti, saygısızlığı yaparsın? Ama evladı olmayanların böyle bir saygısızlığı yapmasından daha başka bir şey de olmaz. Bunlar aile, evlat nedir bilmez” ifadelerini kullandı.
“Ülkemizi bölmenin gayreti içindeler”
Erdoğan, konuşmasında terör olaylarına değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün ayrımlar kalkmasına rağmen hala bu ülkede bu fidanlarımızın şehit edilmesinin sebebi nedir? Her şey yapıldığı halde bunlar ne istiyor? Söyleyeyim, bunlar ülkemizi bölmenin gayreti içindeler” dedi.
Çözüm sürecine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu süreçte devlet de hükümet de huzur ve kardeşlik ikliminin tesisi için üzerine düşenleri ziyadesiyle yerine getirmiştir. Sabırla metanetle ve umutla bu sürece gerekli desteği vermiştir ancak örgüt ve güdümündeki parti, ortaya çıkan bu güzel iklimi yalanla kurnazlıkla şımarıklıkla zehirlemiş, tercihini şiddetten ve baskıdan yana kullanmıştır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Dün devletin zulmünden, şiddetinden, baskısından şikayet edenler, bugün demokrasi ve özgürlük ortamını istismar ederek aynı yöntemlere kendileri tevessül ediyor. Bugün bölgede devletin değil örgütün şiddeti var, zulmü var, baskısı var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
“Bir tercih var, ‘Ben devletimin yanındayım’ veya ‘terör örgütünün yanındayım’. Bu tercihi yapacağız. Öleceksek bir kere ölelim ama adam gibi ölelim. Bir köyde, bir kasabada, bir ilçede eğer teröristler halkın arasına karışarak rahatça hareket edebiliyorsa burada bölge insanı da üzerine düşeni yapmıyor demektir.”
Devletin ve hükümetin tercihini sonuna kadar kardeşlikten ve huzurdan yana kullandığını vurgulayan Erdoğan, çatışmaları devletin değil, 11 Temmuz’da yaptığı açıklamayla bölücü örgütünün başlattığını ifade etti. Erdoğan, bu süreçte, siyasetin imkanları ve diliyle hareket etmesi gerekenlerin ise örgütün şiddetten ve kandan yana olan tavrına teslim olduklarını belirterek, “Aksini iddia eden yalan söylemektedir” dedi.
“Bu bir taviz meselesi değil”
Erdoğan, şunları söyledi:
“Devletin ve hükümetin, ne bölücü örgüte ne onun güdümündeki partiye ne de sözde aydın güruhuna karşı herhangi bir yükümlülüğü, herhangi bir borcu yoktur. Bunu o köşe yazarlarına, o aydın geçinenlere söylüyorum. Kariyeriniz ne olursa olsun, önünde birçok kariyeri olanlara da söylüyorum. Sizin kariyeriniz, sizin kalemlerinizden akan mürekkep kandır, benim için önemli olan şehidimin o ulaştığı makamdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesiyle yolumuza şu anda devam ediyoruz. Bu mesele kesinlikle bir al-ver meselesi, bir taviz meselesi değildir. Bu bir demokrasi meselesidir, hak ve özgürlük meselesidir hatta hak ve batıl meselesidir, kalkınma meselesidir” diye konuştu.