CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM) toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, “Bu ülkenin çıkarlarını savunmayıp, koltuk merakıyla ‘Bir başka seçimden nasıl rövanş alabilirim’ diye yola çıkanlara, bu ülkenin sağduyulu insanlarının izin vermemesi gerekir. Bu ülkenin insanlarının irfanına, sağduyusuna, erdemine güveniyorum. Eğer bu ülke gerçekten büyüyecekse beraber çalışmak zorundayız. Sağduyulu davrananlara destek vermek zorundayız. ‘Önce Türkiye’ diyenleri iktidara taşımak durumundayız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 7 Haziran’da bir seçim yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Emin olun, bütün samimiyetimle söylüyorum, bu seçim tablosunu en iyi okuyan partiyiz. Milli iradeye saygı duyan tek ama tek partiyiz” diye konuştu.
Seçimlerde ortaya çıkan tabloyu hiçbir zaman eleştirmediklerini, “Vatandaş niye böyle oy kullandı” demediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, seçimler sonrası 15 Haziran’da PM’yi toplayarak, “Vatandaşın tercihi ortaya çıkmıştır, siyasi partilere düşen bunun gereğini yerine getirmektir” dediklerini aktardı.
PM’nin 14 temel ilke belirlediğini ve ilkeleri uyuşan partilerin bir araya gelip koalisyonu kurması gerektiğini söylediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ayrıca CHP olarak muhalefet partilerine de bir koalisyon çağrısı yaptıklarını hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, “Bu çağrımıza MHP, bütün çağrılara olduğu gibi ‘Hayır’ dedi. Tabii şunu merak ediyorum, her şeye ‘Hayır’ diyen bir siyasal parti vatandaşın önüne nasıl çıkacak? ‘Evet’ dediği hiçbir şey yok” değerlendirmesini yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“AKP’ye olağanüstü bir moral avantajı sağladı. ‘Siz uyuşamıyorsunuz, bana mahkumsunuz’ demeye başladı. Seçimlerden 32 gün sonra Sayın Ahmet Davutoğlu CHP’yi ziyarete geldi, ‘Sizinle koalisyon görüşmesi yapmak istiyoruz’ diye. 13 Temmuz 2015 tarihinde. Kendilerine 14 ilkemizi söyledik. ‘Bunları kabul ediyorsanız bir sorunumuz yok.’ Şu tabloyu çok net, Sayın Davutoğlu’nun önüne koydum; ‘Eğer bir koalisyon kurulacaksa, bir, yüksek profilli bir koalisyon olması lazım, bu var mı? Var. İki, koalisyon hükümetinin 4 yıl süreyle kurulması lazım. Üç, kurulacak koalisyonun eski hükümetin devamıymış gibi bir algı yaratmaması lazım. ‘Türkiye’de yeni bir hükümet kuruldu’ algısının olması lazım. Dört, koalisyon ortaklarının karşılıklı güven esasına dayalı bir tutum sergilemeleri gerekiyor.”
Davutoğlu’nun bunun üzerine “Koalisyonla ilgili görüşmelere başlayabiliriz” dediğini belirten Kılıçdaroğlu, bu arada CHP olarak Türkiye’nin beş temel sorununu da saptadıklarını aktardı.
“Kurulacak bir koalisyon hükümeti, 14 temel ilkeden yola çıkarak Türkiye’nin 5 temel sorununu çözmeli” dediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, dış politika, eğitim, ekonomi, anayasa ve toplumsal barış olarak belirledikleri 5 temel sorunu ancak güçlü bir koalisyon hükümetinin çözebileceğini söylediklerini dile getirdi.
Zaman zaman kendilerine “Koalisyon görüşmelerinde niye bu kadar vakit kaybettiniz” şeklinde eleştiriler geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Daha birinci gün koalisyon ilkelerimizi belirledik ve neleri yapacağımızı Sayın Davutoğlu’na ilettim. Görüşme süremiz 10 gündür. Bayram tatili girdi, YAŞ girdi, bizim değil onların sorunuydu. 10 günlük bir görüşmemiz oldu” dedi.
Başbakanlık Konutu’nda Davutoğlu’na görüşmenin uzamasının kendilerinde rahatsızlık yarattığını, bunun üzerine de kendilerine kısa süreli bir seçim hükümeti önerisi geldiğini bildiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu MYK’da görüştük. MYK’mız son görüşmeden bir gün önce, ilk gün Sayın Davutoğlu’na söylediğimiz kuralları yineledi. ‘Bizim kararımız budur’ dedik. Son görüşmemizde bize iki konuda derin görüş ayrılıkları olduğu söylendi. Biri eğitim, ikincisi dış politika. Derin görüş ayrılıklarının ortaya çıkması için bu konularda müzakere yapılması lazım. Müzakere yapıldı mı? Hayır, hiç yapılmadı. Sayın Davutoğlu anlattıklarımın doğru olmadığını söylüyorsa, iki partide de tutanaklar var, lütfen tutanakları açıklasın.”