Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi’nde, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.
Yıldırım, “21-22 milyon vatandaşın önüne gidip, onlardan destek isteyen cumhurbaşkanı ‘Ben bir işe karışmam’ diyebilir mi? Siyasette böyle bir şey var mı? Anayasa ne söylerse söylesin, Cumhurbaşkanımızın fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur. Anayasa, darbe anayasasıdır. Fiili durumla Anayasanın şu anda birbiriyle uyumlu hale getirilmesi gerekir. AK Parti’nin, AK Parti’ye gönül veren milyonların önündeki en önemli görev budur.” ifadelerini kullandı.
“Yatırıma özel önem vereceğiz”
Hükümetin yatırıma önem vereceğinin altını çizen Yıldırım, şöyle konuştu:
“65. Hükümetin ön plana çıkacak en önemli özelliklerinden bir tanesi, üreten, yatırım yapan, iş aş oluşturan bir hükümet olacağız. Yatırıma özel önem vereceğiz. Bu hükümetin önemli işlerinden biri de maliyetleri, masrafları azaltmak, orta ve uzun vadede gelirleri artırmak. Gereksiz kaynak kullanımının önüne geçeceğiz. Verimsiz yatırımlara değil, daha verimli yatırımlara öncelik vereceğiz. Kamu başta olmak üzere israfın önlenmesi için her türlü tedbiri alacağız.”
“Operasyonlar kararlılıkla devam edecek”
Başbakan Yıldırım, terör operasyonlarına ilişkin, “Bu terör grupları silahlarını gömerek, üzerine beton atarak, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, bu ülkeyi terk edinceye kadar bu mücadele, bu operasyonlar kararlılıkla devam edecek.” açıklamasında bulundu.
“Almanya gerçek bir dostluk testinden geçiyor”
Almanya Parlamentosunda bugün oylanacak 1915 olaylarıyla ilgili tasarıyı da değerlendiren Yıldırım, “Gerçek bir dostluk testinden geçiyor Almanya. Bu, aslında bizim sorunumuz da değil, Almanya’nın da sorunu. Bizim vatandaşımız, Türk kökenli 3,5 milyon seçmeni var. Alman ekonomisine 40 milyar avro katkı sağlayan, 400 bin iş yeri sahibi olan, milyonlarca insana aş, ekmek sağlayan bu kadar büyük bir topluluğu hayal kırıklığına uğratmaya Alman dostlarımızın hakkı yok diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Yıldırım, “Bazen dost diye bildiğimiz ülkeler iç siyasette çaresizliğe düşünce ‘acaba dikkati nereye çekelim’ diye böyle parlak fikirlerle geliyorlar, bu da onlardan biri.” dedi.