TBB Yönetim Kurulu üyesi banka genel müdürlerinin katılımıyla düzenlediği sohbet toplantısında, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aydın, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Dünyanın, şahit olduğu en ağır küresel ekonomik krizde olduğu gibi, Türkiye tarihinin yaşadığı en alçak girişim olan 15 Temmuz’da da bankacılık sektörünün, kendisinden beklenen sakin ve sağlam duruşu sergilediğini ifade eden Aydın, olumsuz gelişmelerin Türkiye’nin büyüme hızını biraz yavaşlattığını ve potansiyellerinin altında büyüdüklerini söyledi. Aydın, bankaların tek tek hataları olabileceğini ancak sektör olarak ülke ve ekonomi için en doğrusunu yapmaya çalıştıklarını söyledi.
52 MİLYARLIK BORCA YAPILANDIRMA
Hüseyin Aydın, kredi ve kredi kartı borcu yapılandırmasına ilişkin soru üzerine, geçen yılın eylül ayı itibarıyla 52 milyar liranın üzerinde kredi ve kredi kartı borcuna yeniden yapılandırma yapıldığını, bunu zimmet kararı öncesinde gerçekleştirdiklerini kaydetti. Ortada böyle bir risk unsuru varken inandıkları ve doğru bildikleri yapılandırmayı gerçekleştirdiklerini ifade eden Aydın, ”İyi ki de yaptık. Bu son derece yüksek bir tutar. Bunların önemli bir bölümü canlı kredi iken yapılandırıldı” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANININ KASTETTİĞİ BUDUR
Hüseyin Aydın, Ziraat Bankası Genel Müdürü olduğunda yaşadığı bir olayı anlatırken, 30 Haziran 2011 ve 31 Aralık 2011 tarihli Ziraat Bankası bilançosuna bakıldığında, İş Bankası ile Ziraat Bankası’nın aktif büyüklüğünün atbaşı gittiğini, Ziraat Bankası’nın aktif toplamda biraz üstte durabilmek için mevduata yüklendiğini ancak kredilerinin İş Bankası kredilerinin yarısı kadar olduğunu belirtti. Aydın, şöyle devam etti:
”O mevduat, hem pahalılaştırılmış bir mevduattı hem de ülkenin büyümesine verilmemiş bir kaynaktı. Ben o kaynağı (30 milyar lira) Türk bankacılık sistemine bıraktım. Bunların bir bölümünü de daha ekonomik olduğu için para piyasalarından borçlandım. ‘2001 krizinden sonra hiç borçlanmayan Ziraat Bankası’na bir genel müdür geldi. 6 ayda bankayı borçlandırdı’ diye ihbarda bulundular. Şimdi çok iyi ilişkiler içindeyiz. BDDK’ya bir şey söylemek istemiyorum. Bu durum inceleme konusu da oldu. Aslında Cumhurbaşkanımızın kastettiği olay budur. Salt büyüklük için bu tarz kullanmayacağınız ve ülkenin genel bilançosuna katkı da sağlamayacak eldeki kaynağın üstünde boşuna oturmayın, onu ülke için kullanın demektir.”