Ayvalık Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Melih Çakırca, ilkbahar aylarında ‘Ot Festivali’ düzenleyeceklerini belirterek, çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Otlu yemek kültürünün özelikle mübadele döneminden sonra yaygınlaştığını ifade eden Çakırca, şöyle konuştu: ‘1923’te gerçekleşen mübadele döneminde Ege ve Akdeniz adalarından, Balkanlar’dan gelen Türkler bölgeye yerleşti. Ekonomik olumsuzlukların en yoğun yaşandığı o dönemlerde, sofralar doğadan toplanan çoğu şifa kaynağı bitkilerden yapılan yemeklerle donatıldı. Hamarat Türk kadınlarının ellerinde gerçek bir damak tadı şölenine dönüşen bu ot yemeklerinin önemli bölümü günümüzde halen Ayvalık sofralarında yerini koruyor. Bazıları ise unutulmaya yüz tuttu. Bu ot yemeklerinin yok olmasına izin vermeyeceğiz. İşte bizim bu festivali düzenlemekte ki amacımız da bu güzel kültürün yok olmasının önüne geçebilmek, tanıtmak, gelecek kuşaklara aktarmaktır.’
 

BİNLERCE TÜR…

Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) Altınoluk Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Selami Selvi de 2 bin 500 bitki türü ile Balıkesir’in, Türkiye’nin ot çeşitliliği bakımından önde gelen illerinden olduğunu söyledi.

Bu bitki türlerinden yaklaşık 300’ünün endemik, 30’unun ise lokal endemik bitki türü olarak dünyada sadece Kazdağları’nda bulunduğunu vurgulayan Selvi, şunları söyledi: ‘Biz, Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter İzleme Projesi (UBENİS) adı altında iki yıl Balıkesir’deki floristik zenginliği araştırdık. Bu kapsamda 2 bin 500’e yakın tür ortaya çıktı. Bu 2 bin 500 tür Balıkesir’e doğal olarak uyum gösteren türler ve bu konuda Balıkesir, komşu illerden çok zengin bir floraya sahiptir. Bu zenginlik içinde tıbbi değeri olan çok endemik türlerimiz var. Kekik, lavanta, ada çayı, biberiye bunun dışında nane, oğul otu, fesleğen. Bunların hepsi doğal bitkiler ve tıbbi aromatik etkiye sahiptir. Bunlardan ilaç sektöründe de yararlanılıyor.’