Dilek Atlı

Gazeteci ve yazar Enver Aysever, Kristalpark Ezgi Kitabevi’nde gerçekleştirilen söyleşi ve imza gününde Bursalılarla buluştu. “Enver Aysever ile Gece Bekçisinin Rüyasını Görüyoruz” adını taşıyan söyleşide yazar, Doğan Kitap’tan çıkan son kitabı üzerinden edebiyatla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Dinleyicilerden gelen soruları da yanıtlayan Aysever, söyleşiden sonra okurları için kitaplarını imzaladı.

‘RADYO İLE BÜYÜDÜM…’

Sözlerine geçtiğimiz 15. Bursa Kitap Fuarı’nı hatırlatarak başlayan Aysever, günümüzde bazı yayın ve yazarların kalitesiz ürünlere imza attığını belirterek, “Eskiden Server Tanilli, Rıfat Ilgaz, Tomris Uyar için fuarlara giderdik. Yine de memleketin neresine giderseniz gidin Oğuz Atay deyince, Attilâ İlhan deyince gözleri parlayan okurlar da var” diye konuştu. Aysever, “Gece Bekçisinin Rüyasını Görüyoruz” ile ilgili ise şunları aktardı:

“41 yıl önce Datça’ya gittim. Bir tür Datçalıyım, Can Yücel kadar olmasa da tanınırım. Başladığım romandan memnun kalmadım ve vazgeçtim. Ben radyolarla büyüdüm. ‘Arkası Yarınlar’la yetiştim. Bu nedenle bir radyoyu konuşturmaya başladım romanda. Sonra kahramanlar devreye girdi. Bir distopya gibi dursa da hikâye, değil elbette.”

Okurlar için söylenen “Ne okursan oku” görüşünün yanlış olduğunu vurgulayan yazar, “Melih Cevdet Anday 3 bin kitap okuyarak ömrünü geçireceğini hesaplamış. Bu nedenle kısıtlı ömrümüzde iyi ve kötü kitabı ayırıp, seçerek okumalıyız” dedi.

Kişisel gelişim kitaplarını eleştiren Aysever, “İyi edebiyat yapıtları okumak gerekir. Kitap tavsiye etmek doğru bir şey değil. Herkes her dili kavrayamaz. Kitap meselesinde ölçü, bir anahtarla başkasının kapısını açmaktır. Sâlah Birsel okuyunca birçok başka yazar ya da yapıta atıfta bulunduğunu bilmeliyiz. İyi kitap, doğurur. Bir roman başka romanın kapısını açar. Sait Faik veya Sabahattin Ali ayrı ekollerdir ama ikisi de iyi öykücüdür” diye konuştu.

Oğuz Atay, Leyla Erbil, Sevgi Soysal, Melih Cevdet Anday, Tahsin Yücel gibi ustalardan örnekler veren Aysever, “Tarihi, kişisel gelişimi ve edebiyatı, böyle ve benzeri isimlerden öğrenmek doğru olur. Kitap seçtiğimizi sanarız. Fakat bu bana gülünç gelir. Çünkü okur kitabı seçmez, kitap okurunu seçer” dedi.