İş Bankası’ndan Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamada, Anayasa Mahkemesi kararı kapsamında, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 dönemlerine ilişkin tüm davaların da lehte sonuçlanmasının beklendiği belirtildi.
Açıklamada, “Türkiye İş Bankası A.Ş. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı’na Vakıf Senedi ve ilgili mevzuat çerçevesinde, Bankamız yükümlülüklerini yerine getirmek üzere yapılan ödemelerle ilgili olarak Vergi Denetim Kurulu müfettişleri tarafından incelemeler yapıldığı, bu incelemeler sonucunda söz konusu yükümlülük tutarlarının ücret esasında vergilendirilmesi ve dolayısıyla gelir vergisi stopajına ve damga vergisine tabi tutulması gerektiği iddiasıyla 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 dönemleri için inceleme raporları düzenlendiği, bu kapsamda da cezalı gelir vergisi/damga vergisi tarhiyatları yapıldığı, ancak söz konusu tarhiyatlara karşı Bankamızın yasal haklarını kullanacağı ifade edilmişti” denildi.
İş Bankası bu kapsamda, Bölge İdare Mahkemeleri nezdinde 2007 ve 2008 dönemlerine ilişkin aleyhine sonuçlanan davalarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi nezdinde bireysel başvuru yoluna gitmişti.
İş Bankası açıklamasında, “Anayasa Mahkemesi’nin, başvurularımızdan birisi olan 39,378 lira tutarındaki 2014/6192 başvuru numaralı dosyayla ilgili olarak verdiği, 21.02.2015 tarih ve 29274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 12.11.2014 tarihli kararında, vakfa ödenen katkı paylarının ücret sayılarak vergilendirilmesine ilişkin işlemlerin öngörülebilir kanuni dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilmiş ve bankadan tahsil edilmiş olan vergi, ceza ve gecikme faizi tutarlarının, yasal faiziyle birlikte tazminat olarak bankaya ödenmesine hükmedilmiştir” denildi.
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı çerçevesinde, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 dönemlerine ilişkin tüm davalarla ilgili olarak hukuki sürecin lehe sonuçlanmasının beklendiği ifade edilen açıklamada, “Bu kapsamda söz konusu dönemlerle ilgili olarak tesis edilmiş olan 207.4 milyon TL karşılığın konusu kalmadığından çözülmesi yoluna gidilebilecektir. Aynı konuda 2012 yılı ve sonrası dönemler için muhasebe standartları çerçevesinde ayrılmış olan diğer karşılıklara ilişkin izlenecek yol ise sürece bağlı olarak belirlenecektir” denildi.