SEYİT GÜNDOĞAN 

Bursa Adalet Sarayı’ndan başlayan ve yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı yürüyüş, Kent Meydanı’nda düzenlenen mitingle sona erdi. Hukukçular, düzenlenen mitingin ardından İzmir’e yürüyüş başlattı. 

Etkinlikte ilk olarak TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Yarsav Başkanı Murat Arslan ve Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, Adalet Sarayı bahçesindeki Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. Daha sonra hukukçular cüpplerini giyerek Kent Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe Türkiye’nin çeşitli kentlerinden gelen 40’a yakın Baro Başkanı ve avukatlar katıldı. Yürüyüşte Savcı Mehmet Selim Kiraz’a yapılan saldırıyı kınayan pankartlar açan hukukçular,  ‘Herkes için adalet’ sloganı attı. 

“ATATÜRK’ÜN AVUKATLARIYIZ”

Kent Meydanı’ndaki mitingde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu, hak ve hukuk taleplerinin herkes için olduğunu belirterek, Şırnak’taki, İzmir’deki, Bursa’daki, Edirne’deki, Arkara’daki vatandaşlar için de aynı hakkı talep ettiklerini ve 77 milyonun kardeşliğini istediklerini söyledi. 

Bu kardeşliği ancak hukukun üstünlüğünün kurabileceğinin altını çizen Feyzioğlu, “Biz burada aslında Avukatlar Günü’nü kutlamıyoruz. Biz burada Türkiye için adalet arıyoruz. Türkiye için adalet arıyoruz demek, 77 milyon için adalet demektir. Türkiye’de yurttaşlarımız kendilerini hukuki güvenlikte hissetmiyorlar. Geleceklerinden endişe ediyorlar. Sokağa çıktıklarında atacakları adımın kendilerini nereye götüreceğini bilmiyorlar. Biz hukukçular olarak bir sessiz çığlığı dillendiriyoruz. Biz Atatürk’ün avukatlarıyız. Biz adalet istiyoruz. Hukukun üstünlüğü, demokrasi ve özgürlük sayesinde bir büyük biz olacağız ve 77 milyon eşit vatandaşlığın gururuna ve güvencesine kavuşacak. TBB’ni kapatmaya sizin gücünüz yetmez. Biz sizi kapatırız” diye konuştu.   

“ANAYASAL REJİMA DARBE YAPILDI”

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal da, bugün Türkiye’de anayasa ave hukukun askıya alındığını  ileri sürerek, anayasal rejime gizli bir darbe yapıldığını savundu. 

Türkiye’de kendisinin dahil hiç kimseni hukuki güvenliğinin bulunmadığını öne süren Kocasakal, “Eğer Avrupa’nın en büyük adliyesinde polis avukatlara, baro başkanı ve yönetim kurulu üyelerine saldırabiliyorsa geldiğimiz nokta bellidir. Hakim, savcı ve avukatlar olarak hepimiz büyük bir birlik içinde olmamız gerekiyor. Hakime savcıya yapılan her saldırıyı her hukuksuzluğu avukat olarak kendime yapımış sayarım. Mehmet Selim Kiraz’a yapılan hain saldırıda bir güvenlik zaafiyeti varken bunun faturasının, haksız bir yere, kara bir propagandayla sistematik ve organize bir şekilde avukatlara kesilmesi kabul edilemez. Niçin yemediğimiz yemeğin faturasını bize çıkaramaz. Üzerinizdeki sorumluluğu atmaya çalışıyorsunuz” diye konuştu.