Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Atatürk’ü anma töreninde konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Ülkemizde eskiden beri hep bir Atatürkçülük tartışması yaşanmaktadır. Tek parti CHP’si döneminde öylesine istismar edilmiş ki gönlümüzdeki Atatürk ile Atatürkçülük arasında çok büyük fark ortaya çıkmıştır. Niçin böyle bir tartışma süregelmiştir. Bunun cevabı darbecilerin cuntacıların ülkenin tarihine düşmanlık eden kesimlerin kendilerini Atatürkçülük kılıfı altında gizlemeye çalışmış olmasıdır. Bugün hala CHP’nin Atatürk’le zayıflamaya başlamış olan ilişkisi 10 Kasım 1938’de tamamen kesilmiştir. Atatürk’ün Türk Lirası üzerinde resmi vardı. O resim paranın üzerinden kaldırılıp İnönü’nün resmi konmuştur. Bunu yapan kim CHP zihniyetinin ta kendisidir. Kurtuluş Savaşımız başladığında ülkenin dört bir yanında kurulan Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin yarıya yakınının başında müftüler veya imamlar bulunuyordu. 

“ATATÜRK’Ü CHP’NİN ZİHİNSEL FETİŞİZMİNE KURBAN ETMEYİZ’

Herkes gibi Atatürk de eleştirilebilir. Ancak eleştirmek başkadır, hakkı teslim etmek başkadır. Bizim saygı sınırları içindeki eleştirilere diyecek sözümüz yoktur. Bununla birlikte Atatürk’ün ailesini hedef alacak şekildeki ifadeleri doğru bulmadığımızı belirtmek istiyorum. Birileri çıkmış biz Atatürk’e Atatürk dedik diye bir sürü senaryo yazıyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise bizim bunu dememizden daha doğal ne olabilir. CHP gibi bir partinin Atatürk’ü milletimizden kaçırmasına rıza göstermeyeceğiz. Atatürk’ü bunların o zihinsel fetişizmine kurban edilmesine rıza göstermeyeceğiz. 

“MİSAK-I MİLLİ’YE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ”

Artık geriye doğru gidecek tek bir santim yerimiz yoktur. Bölgemizdeki kanlı senaryolar tekrarlanarak tekrar tedavüle sokulmuştur. Kurtuluş Savaşı verirken ilan ettiğimiz Misak-ı Milli’ye sahip çıkamadık. Biz Misak-ı Milli’ye yeniden sahip çıkmalıyız diyoruz. Bugünkü Türkiye dünün Türkiye’si değildir. Akrabalarımızın hukukuna sahip çıkmalıyız. Fırat Kaklakın ve İdlib’de yapılan budur. Lozan kazanımları yanında kayıpları da olan bir anlaşmadır. Suriye ve Irak’ta kurulan tezgahların amacına ulaşmasını engellemek için elimizden geleni yaptık, yapıyoruz.