Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) İnhalasyon Tedavileri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Mecit Süerdem, ramazan ayı içinde hastaların ilaçlarını kesmelerinin veya sadece iftar ile sahur arasında kullanmalarının hastalıklarının şiddetlenmesine neden olabildiğini, tedavinin başarılı olabilmesi için ilaçların düzenli ve gereken saat aralıklarında kullanılması gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Süerdem, yazılı açıklamasında, ramazan ayında en çok merak edilen konuların başında astım ve KOAH tedavisi gören kişilerin oruç tutup tutamayacağının geldiğini belirterek, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ağızdan nefes alarak kullanılan ilaçların orucu bozmadığı yönünde açıklama yapsa da ramazan ayında oruç ibadeti nedeniyle tedavisine ara veren, ilaçlarını doktorunun tavsiye ettiği uygun dozda ve uygun zaman aralığında kullanmayan pek çok hasta bulunduğunu aktardı.
Astım ve KOAH’ta yararlanılan inhalasyon ilaçlarının oruç tutmaya engel olmadığını, sadece bu hastalıkların şiddetli seyrettiği ve başka önemli hastalıkların da eşlik ettiği durumlarda oruç tutmaktan kaçınmak gerektiğini vurgulayan Süerdem, astım ve KOAH tedavisinde ilaçların nefes alma yoluyla kullanıldığını hatırlattı.
Prof. Dr. Süerdem, inhalasyon tedavisinde çok sayıda birbirinden farklı cihaz kullanıldığını, bu cihazların ortak özelliğinin sıvı veya toz şeklindeki ilaçları çok küçük partiküllere çevirerek, ilaçları akciğerler içindeki nefes borularının en uç bölgelerine kadar ulaştırmak olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi:
“Hastalar genellikle inhalasyon tedavilerinin oruç bozacağından endişe ediyor. Ancak bu endişe çok yersiz, çünkü inhalasyon tedavisinde kullanılan ilaçların dozları ve miktarları çok küçük. Nefes alma yoluyla kullanılan ilaçların az bir miktarı ağız içine yapışır ve bunun bir kısmı ağızdan emilir ve oruç bozmayacak kadar çok küçük bir kısmı da yutulabilir. Ramazan ayı içinde hastaların ilaçlarını kesmeleri veya sadece iftar ile sahur arasında kullanmaları hastalıklarının şiddetlenmesine neden olabilir. Tedavinin başarılı olabilmesi için ilaçların düzenli ve gereken saat aralıklarında kullanılması gerekiyor.”
“Mutlaka doktora danışın”
Prof. Dr. Süerdem, astım ve KOAH hastalarının mutlaka doktor kontrolünde oruç ibadetini yerine getirmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Hastaların astım ve KOAH’ları şiddetli ise ve bu hastalıklara ciddi başka sorunlar da eşlik ediyorsa oruç tutmamak gerekir. Aksi takdirde şikayetler artabilir ve hastaneye yatmayı gerektirecek şiddette alevlenmeler gelişebilir. Astım ve KOAH alevlenmeleri, hastalıkları daha kalıcı yapmaları nedeniyle çok ciddiye alınmalı. Doktor oruç tutulmasına izin vermediği zaman bu öneriye mutlaka uyulmalı. Ayrıca hastalar, ramazanda beslenmelerine de özellikle dikkat etmeliler. Midedeki asitli sıvının yemek borusuna kaçması ve hatta boğaza kadar gelmesi ile ortaya çıkan reflünün, astım ve KOAH’lı hastalarda ciddi rahatsızlıklara yol açabildiği unutulmamalı. Reflüsü olan hastalar iftar ve sonrasında sık ve küçük porsiyonlar şeklinde yemek yemeli. Ayrıca, bol su içmeyi de unutmamak lazım. Oruç sırasında bütün gün susuz kalan astım ve KOAH hastalarının balgam koyulaşması yaşamaması için iftar ile sahur arasında en az 1,5-2 litre su içmeleri önemli.”