Dilek Atlı
Alem ustalığı, kaybolan meslekler arasında yer alıyor kuşkusuz. Bu ustalardan biri de Bursa’da yaşıyor. Abdal Mahallesi’ndeki Rıza Akbalış, 16 yaşından beri bu işle iç içe. 110 yıla dayanan aile mesleğini üçüncü kuşak olarak sürdürüyor. Bu işi yapan çok az kişinin kaldığını vurguluyor Akbalış.
Yurtiçi ve yurtdışına gönderdikleri minare, şadırvan, minber alemleri ve son dönemde yaptıkları şamdanlarla mesleği yaşattığını ifade eden Akbalış, “210, 180, 145, 70, 60 ve 45 cm uzunluklarında imal ettiğimiz alemleri Türkmenistan, Arnavutluk, Hollanda, Almanya, Kıbrıs, Amerika ve İngiltere’ye ihraç ediyoruz” diyor.
YILLARDIR SÜRDÜRÜYOR…
Dedesi Hamdi Akbalış’tan babası Ahmet Akbalış’a geçen mesleği lise yıllarında öğrendiğini dile getiren Rıza Akbalış, şunları kaydediyor:
“Bursalı bir aileyiz. Ben, son temsilciyim. Benden sonra devredebileceğim aileden biri yok. Benimle birlikte Bursa’da alem işçiliği son bulacak ne yazık ki. Babamın yanında çekirdekten yetiştim. Bakırın değerli bir maden olması beni etkiledi. Toprağın altında yüz yıl kalıyor ve antika olarak da satılıyor. Çürümüyor. Pirinç, alüminyum, demir gibi metaller denendi alem işinde ama hiçbiri bakırın yerini tutmadı.”
Manisa’nın Kula ilçesinden tabaka halinde gelen bakırları işledikten sonra esas işçiliğe başladığını açıklayan Akbalış, “Belirlenen ölçüdeki çizim ve kesimden sonra alem işinin en incelik isteyen aşamasına gelinir. Sanat burada başlıyor. Dedemden kalan tornasında şekil vermeyi sağlayan toplar var. Bu toplar yardımıyla şekil veriyoruz. Ay ve hilal şekilleri de döküm olarak elde ediliyor. Osmanlılardan kalma hilal işareti hiçbir zaman göklerden inmeyecek olmayı temsil eden güçlü bir anlamı içeriyor. Cumhuriyet ile birlikte yıldız figürü ekleniyor” diyor.