Özdal, yazısında şu bilgileri verdi:
Rakamlar ortada…
Bursa’ya geçen yıl 170 bin 640 yabancı turist geldi.
Aynı yıl İstanbul’a 9 milyon 25 bin 4 yabancı turist geldi!
Antalya’da da durum farklı değil.
9 milyon 94 bin 51 yabancı turist Antalya’yı ziyaret etmiş.
Evet Bursa; her karış toprağından tarih fışkıran, muhteşem boğaz manzarasıyla dünyanın en değerli turizm kentlerinin başında yer alan İstanbul değil.
Kuşkusuz Bursa, sahil turizminin sayılı merkezlerinden biri olan Antalya ile kıyaslanamaz.
Ancak Bursa, Osmanlı’ya başkentlik yapması nedeni ile tarih turizmi, İznik’teki Ayasofyası’ndan dolayı inanç turizmi, Oylat başta olmak üzere şifalı sularından ötürü sağlık turizmi ve ihtişamlı Uludağ’ı ve yemyeşil doğası sayesinde doğa turizmi için biçilmiş kaftan değil mi?
Ne var ki bu kent, ne inanç, ne doğa, ne tarih ne de sağlık turizminden yeteri kadar faydanalanabiliyor.
Hatta artık geçmiş yıllarda olduğu gibi Arap turistler için de cazip bir şehir değil.
Avrupalı turist eskiden de Bursa’yı tercih etmiyordu, bugün de etmiyor.
Pazartesi Söyleşileri’ne Bursa turizminin duayenlerinden Serdal Can konuk oldu.
Can, turizmin geleceğiyle ilgili umut saçtı ancak Bursa turizmiyle ilgili karamsar bir tablo çizdi.
Mesela bir zamanlar özellikle Kuveytlilerin 2. vatanı olarak görülen Bursa’da, Arap turizminin düşüş trendine girdiğini söyledi.
“Araplar artık İstanbul’u tercih ediyor, Bodrum’a ve İzmir’e de gitmeye başladılar” dedi Can.
Evet yanlış okumadınız, Araplar artık Bursa’ya değil Bodrum’a ve İzmir’e gitmeye başlamış.
O halde Araplar sekülerleşiyor mu?
Galiba evet…
Bunun yansımasını Bursa’da da görebiliyoruz.
Bursa’ya gelen Arapları son yıllarda nerde görüyorsunuz?
Nilüfer’de, Manhattan Caddesi olarak nitelendirilen Suryapı AVM ve çevresinde vakit geçiriyor Araplar.
Geleneksel kıyafetlerini giymeyen Araplar, lüks jiplerini park edip, en lüks restoran, kafe ve barların müdavimi oldular.
Yani artık Kestel’in şelalesine eskisi kadar gitmiyorlar, Uludağ’ın yaylalarında serinlemiyorlar, Kükürtlü’nün dağ manzaralı evleri yerine Nilüfer’in gökdelenlerindeki Bursa manzaralı rezidancelarda oturuyorlar.
O halde Bursa, muhafazakar Arapların bile tercihlerini değiştirdiği dönemde, yepyeni bir anlayış ve vizyonla, turizmde yeni bir yol haritası çizmeli.
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Dünyanın turizm kentleri ne yapmışsa; İstanbul, İzmir, Bodrum nasıl turizm işini başarmışsa, Bursa da aynı yolu izlemeli.
Bunun için de turizmin önünü tıkayan tüm dogmalardan ve kalıplardan kurtulmak gerekir.
Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…