Akdağ, bir otelde düzenlenen “Akılcı Antibiyotik Kullanımı Lansman Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Bakanlıkça hayata geçirilecek sağlıktaki yeni hamleleri ayda birkaç kez kamuoyuna tanıtacaklarını bildirdi.
Türkiye’de antibiyotiklerin çoğu zaman gereksiz biçimde kullanıldığının altını çizen Akdağ, “Gereksiz kullanım nedeniyle bakterilerin antibiyotiklere direnç göstermesi bakımından OECD ülkeleri arasında en kötü durumdayız. Yanlış işitmediniz.” dedi.
Bu meselenin açık yüreklilikle göğüsleneceğini ve ülke olarak üstesinden gelineceğini ifade eden Akdağ, bunun için iki önemli yeni davranışa ihtiyaç bulunduğunu belirtti.
Antibiyotiği hastanın kendi başına değil, doktoruyla görüşerek kullanması gerektiğini vurgulayan Akdağ, vatandaşların doktorlarını antibiyotiğe ulaşma konusunda zorlamaması gereğinin altını çizdi.
“Antibiyotik, ateş düşürücü ya da ağrı kesici bir ilaç değildir.” diyen Akdağ, antibiyotiğin mikropların bir kısmına karşı kullanıldığını dile getirdi.
Türkiye’de polikliniğe başvuran her üç hastadan birinin antibiyotik kullandığını, bunun altı reçetede bir olmasının beklendiğini ifade eden Akdağ, “Gerekenin aşağı yukarı iki misli antibiyotik kullanılıyor.” dedi.
Sıklıkla görülen hastalık yapıcıların bakteri ve virüs olduğuna dikkati çeken Akdağ, antibiyotiklerin virüslere karşı etkisiz olduğunu hatırlattı.
Gereksiz kullanılan antibiyotiklerde yan etkilerin görülebileceğini, alerji, karaciğerde, böbreklerde sorunlara yol açabileceğini anlatan Akdağ, bilimsel araştırmaların da antibiyotik kullanımının nezle ve gribin ardından sinüzit, kulak iltihabı ya da zatürre gibi hastalıkların oluşumuna da engel olmadığını gösterdiğini bildirdi.
Beta mikrobu 5 dakikada test edilecek
Bakan Akdağ, sağlıkta yeni bir hamleyi başlattıklarını söyleyerek, şu bilgileri paylaştı:
“Aile, çocuk, kulak burun boğaz ve acil servis hekimlerimize beta mikrobunu, 5 dakika içerisinde tespit edebilecekleri hızlı beta testi temin ettik. Bunu satın aldık. İhtiyaç duyan hekimlerimiz, hızlı beta testini hemen hastanın yanında gerçekleştirebilecek. Bu test sonucunda beta çıkarsa antibiyotik kullanmak lazım, değilse o zaman antibiyotik kullanmaya gerek yok. “
Bu testin kullanımı konusunda hekimlere etkili eğitimler verdiklerini aktaran Akdağ, bugünden itibaren konuya ilişkin televizyon spotlarının yayınlanacağını, sağlık kuruluşlarında afişler ve el ilanlarıyla vatandaşı bilgilendireceklerini söyledi.
Gereksiz antibiyotik kullanımının toplumsal bir boyutunun da olduğuna dikkati çeken Akdağ, bu durumda bakterilerin direnç kazandığını ve zatürre, menenjit gibi ağır hastalıklarda antibiyotiklerin etki göstermediğini ifade etti.
Türkiye’de antibiyotik kullanımının özellikle nezle ve grip açısından gelenek haline geldiğini ifade eden Akdağ, “Bu bizde kötü bir gelenek haline gelmiş durumda. Doktorlar, antibiyotik yazmak için adeta zorlanıyorlar. Yazmadıklarında eksik bir iş yapmış gibi düşünülüyor. Dolayısıyla bu yeni dönemde, doktorlarımıza beta mikrobunu hızlı test etme açısından güçlü bir imkan vermiş olduk.” diye konuştu.
Geçmiş dönemde, “Türk gibi sigara içmek” deyiminin kullanıldığını hatırlatan Akdağ, toplumsal bir bilinçle sigaraya karşı başarı kazanan Türkiye’nin, benzer başarıyı başka konularda da gerçekleştirebileceğine inandığını dile getirdi.
Bakan Akdağ, doktorların bilgisayarlarına beta mikrobunun klinik bulgularıyla ilgili yönlendirici bilgiler yüklediklerini de ifade etti.
“Cezalandırıcı bir yaptırım düşünmüyoruz”
Bakan Akdağ, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gereksiz antibiyotik yazımı konusunda bir yaptırım uygulayıp uygulamayacaklarına ilişkin bir soruya karşılık Akdağ, “Uygulanan program açısından cezalandırıcı bir yaptırım düşünmüyoruz. Hızlı testlerin kullanımını Sağlık Bakanlığına ait kuruluşlarda gerçekleştiriyoruz. Özel sektör ve üniversiteler için de bunun gerekli olduğuna dair bir genelge yaptık. Süreci takip edeceğiz. Gerekirse eğitimlerimizi tekrarlayacağız. Hızlı test ve yönlendirici bilgisayar programına rağmen uygunsuz antibiyotik kullanımını devam ettiren hekimlerimizi tekrar eğitime alacağız. Cezalandırıcı bir tavır belki en son düşüneceğimiz şey. Programın başlangıcında bunu düşünmüyoruz.” yanıtını verdi.
“En ağır biçimde cezalandırırız”
“20 Şubat’tan itibaren zam geleceği için bazı depoların ilaç sıkıntısı yaratarak eczacılara ilaç göndermedikleri”ne ilişkin haberlerle ilgili değerlendirmesi sorulan Akdağ, “İster fabrikalar ister ithalatçılar ister depocular ister eczacılar, kim ilacın vatandaşa ulaşmasına mani olucu, stok yapıcı bir tavır içine girerse biz bunu en ağır biçimde cezalandırırız. Sektörün böyle bir şey yapacağını genelde hiç düşünmüyoruz. Çok nadiren de tevessül edenler varsa da çok yakından takip ediyoruz. Elimizde gerekli araçlar, mevzuat var, hiç kimseye bu konuda müsamaha etmeyiz.” ifadelerini kullandı.