Bursa’ya 1994 yılında Muş’tan göç eden ve Yıldırım İlçesi Arabayatağı Mahallesi’nde oturan evli ve 3 çocuk annesi Sevgili Çelik’e TÜİK tarafından Tüketici Güven Endeksi’nin hesaplanması amacıyla yapılan Tüketici Eğitim Anketi’ne katılması için 19 Haziran tarihinde bir bilgilendirme mektubu gönderildi. Okuma-yazma ve Türkçe bilmeyen Çelik, TÜİK’ten gelen mektubu okuyamadı ve eşi Nizami Çelik’e de gelen mektuptan söz etmedi. Daha sonra TÜİK’ten bir anketör Sevgili Çelik’in anketi katılması için eve geldi. Görevliyi evine kabul etmeyerek pencereden görüşen Sevgili Çelik, iddiaya göre ‘anket’ sözünü ‘anten’ anladığı için anketörü geri çevirdi.
TÜİK Bölge Müdürlüğü ise Sevgili Çelik’in anketör ile görüşmemesi üzerine 26 Kasım tarihinde alınan bir kararla kendisine 1055 lira idari para cezası kesti. Ceza tutanağının eve gönderilmesiyle durumu öğrendiğini belirten Sevgili Çelik’in inşaat işçisi eşi Nizam Çelik, şöyle konuştu:
“Aylar öncesi Türkiye İstatistik Kurumu tarafından kapının altından bir mektup göndermişler. Eşim de bu mektubu bana söylememiş. Daha sonra eve biri gelmiş. Eşim de görevliyi görünce kapıyı açmamış. Pencereden görevliyle konuşmaya çalışmış. Görevli ‘anket’ deyince eşim bu sözü ‘anten’ olarak anlamış ve görevliyi geri çevirmiş. Gerçekten memur mu, hırsız mı, dolandırıcı mı bilememiş. Her gün televizyonlardan ‘Kapınıza gelen herkese itibar etmeyin’ diyorlar. Eşim de korkmuş açmamış kapıyı. Sonrasında bu ceza geldi. Bizim bu cezayı ödeyecek paramız yok. Bende daha evime kömür bile alamadım.”
TÜİK Bölge Müdürü Ünal Can, yapılan anketler için TÜİK Başkanlığı’ndan bilimsel yöntemlere uygun hanelerin belirlendiğini anlatırken şöyle konuştu:
“Kurum olarak kendilerine gönderdiğimiz mektupta yaptığımız çalışmayı, ankete mazeretsiz katılımın olması halinde prosedürün nasıl işlediği anlatılıyor. Anketörümüzün verdiği bilgiye göre olayda anketi bilerek reddetme var. Biz de prosedür gereği bu idari para cezasını kesmek durumundayız. Sevgili Çelik isimli vatandaş, cezaya itiraz etmek için mahkemeye başvurabilir.”