Anılarla Orhan Kemal

Nilüfer’de düzenlenen “Anılar İçinde Orhan Kemal” söyleşisine konuk olan Adnan Özyalçıner ve Güney Özkılınç, usta kalemin pek bilinmeyen anıları ve Bursa yıllarını anlattılar.

Anılarla Orhan Kemal
Dilek Atlı

Nilüfer Kütüphane’nin düzenlediği “Anılar İçinde Orhan Kemal” söyleşide, unutulmaz yazar Orhan Kemal’in hayatına ve edebiyatına ışık tutuldu. 2017 Yılın Yazarı Orhan Kemal etkinlikleri kapsamında yapılan söyleşide öykücü Adnan Özyalçıner ile araştırmacı Güney Özkılınç, Orhan Kemal’in pek bilinmeyen anılarını dinleyicilerle paylaştılar. Akkılıç Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte katılımcılara bir de Orhan Kemal’in anı türündeki kitabı ‘Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl’ armağan edildi.

 
BURSA CEZAEVİ…

 

Özkılınç, hazırladığı fotoğraf gösterimiyle Orhan Kemal’in yaşam öyküsünü dinleyiciler için kısaca özetledi.

Yazarın yaşamı hakkında dönüm noktalarına değinen Özkılınç, Orhan Kemal’in Bursa Cezaevi yılları ve Nâzım Hikmet’le geçen üç buçuk yıllık koğuş arkadaşlığı üzerinde durdu. Bursa Cezaevi’nde geçen yıllarını Orhan Kemal’in öykülerine taşıdığını söyleyen Özkılınç, “O dönem hapishane arkadaşlığı yapan Orhan Kemal, Kemal Tahir, Kemal Sülker ve Nâzım Hikmet arasında edebiyat üzerine sürekli bir tartışma, düşünme var. Bu arada da biriken birçok anı” dedi. 

 

Bu anılardan bazılarını dinleyicilere aktaran Özkılınç, şunları kaydetti:

“Bir gün Orhan Kemal’in Kestel yolunda bir tavşan çıkıyor karşısına. Nâzım Hikmet’e götürüyor. Nâzım, tavşanı çok seviyor ve adını Mercan koyuyor. Deliçay’dan üzerine motif çizilebilecek taşlar da topluyor. Nâzım Hikmet bu taşların üzerine lâle motifi çiziyor. Piraye’ye mektuplarında Orhan Kemal ile Bursa kaplıcalarına gittiklerini anlatır Nâzım Hikmet. Bursa Cezaevi’nden gönderdiği öykülere koymak üzere Kemal Sülker bir isim arıyor ve Orhan Kemal ismini buluyor. Böylece Mehmet Raşit Öğütçü, Orhan Kemal adını alıyor.”

 
YAZIN EVRENİ…

 

Adnan Özyalçıner ise konuşmasına “Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl” kitabından bölümler okuyarak başladı. Orhan Kemal’in bir yazı işçisi olduğunu vurgulayan Özyalçıner, şunları söyledi: 

 

“Evine ekmek götürememiştir bazı günler. Ama yazarlığından ödün vermeyi aklından bile geçirmemiştir. İnsanlık ve yazarlık onurunu her şeyden üstün tutmayı bilmiş, okurunu aldatmamıştır. Bu yönüyle örnek bir yazar ve insandır. Öykülerinde ekmek kavgasına ve kadın, çocuk işçilere yer vermiştir. Yaşanan birçok trajik olaydan komik sonuç çıkarmak birçok öyküsünde görülür. Karşılıklı konuşmaya sıkça yer vermesi kolaycılık gibi görünse de aslında kişilerini karşıtlıklarıyla çizmeyi yeğlemesindendir. 1956 yılında Arka Sokak adlı kitabı nedeniyle yargılandığında yargıcın, ‘Bu ülkede zengin insanlar da var. Neden onları anlatmıyorsun?’ sorusuna verdiği karşılık, ‘Ben, gerçekçi yazarım. En iyi bildiğim konuları seçerim. Varlıklı yurttaşların nasıl yaşadıklarını bilmiyorum’ cevabını vermiştir.”

 

Adnan Özyalçıner, konuşmasına 2015 yılında vefat eden eşi şair ve yazar Sennur Sezer’in bir şiirini okuyarak son verdi.

Söyleşinin ardından Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman, Güney Özkılınç ve Adnan Özyalçıner’e Başkan Mustafa Bozbey adına teşekkür etti.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X