Manisa’nın Salihli ilçesinde Anadolu’da kurulan en eski medeniyetlerden biri olan Lidya Krallığı’na ait ‘Bin Tepeler’ mevkiindeki nekropol alanının turizme kazandırılması bekleniyor.
Anadolu’da kurulan ve dünyada ilk parayı basarak kullanan uygarlık olan Lidya Krallığı’na ait en belirgin izler arasındaki nekropol alanında bulunan ve bazı özellikleriyle Mısır Piramitlerine olan benzerliğiyle dikkat çeken Bin Tepe Tümülüsleri göz kamaştırıyor. Salihli’nin Bin Tepeler mevkiinde bulunan kral mezarları Anadolu Piramitleri olarak adlandırılıyor. Yaklaşık 3 bin yıllık geçmişe sahip tümülüsler, 5 yıldır UNESCO’nun Dünya Mirası Aday Adayı listesinde bekliyor. Yaklaşık 200’ün üzerinde olduğu tahmin edilen tümülüslerin en büyüğü Kral Karun olarak bilinen Krezus’un babası Alietes’in mezarı 69 metre yüksekliği ve 535 metrelik çapıyla dikkat çekiyor. Ayrıca Giges’e ait olduğu düşünülen tümülüsün de yapılan çalışmalar sonrası ziyarete açılarak turizme kazandırılması bekleniyor.
YÜZLERCE VAR
Tümülüsler hakkında araştırmalarda bulunan Salihli Turizm Derneği Onursal Başkanı Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar şöyle konuştu: “Bin Tepeler, Lidya Krallığı’nın soylularının yattığı nekropol alanı, yani mezarlık alanıdır. Buraya Bin Tepeler denmesinin sebebi nekropol alanında bir çok tümülüsün olmasından kaynaklanıyor. Biz de halk arasında buralara Anadolu Piramitleri adı veriyoruz. Burada büyüklü küçüklü yüzlerce tümülüs var. Her bir tümülüsün altında bir mezar var. Bu mezar odaları Lidya Krallığının soylularının gömüldüğü yerlerdir. Katılan cemaat gelirken toprak getirir. Getirilen topraklar o mezar odasının üzerine dökülür. Bir insan ne kadar büyük bir kralsa, ne kadar seviliyorsa o kadar çok cemaat katılır. Tabi devlet büyüğü olduğu için şehir devletlerinden de arabayla buraya toprak getiriliyor. Topraklar bu mezar odasının üzerine dökülüyor. ‘Toprağı bol olsun’ lafı da buradan gelir” ifadelerini kullandı.
YILLARDIR TALAN EDİLİYOR
Yaklaşık 3 bin yıllık geçmişe sahip tümülüslerin Lidya Krallığı’nı sona erdiren Perslerden bu yana talan edildiğini belirten Uçar, ”Herodot ünlü tarih kitabında burayı Mısır Piramitleriyle mukayese edecek derecede değerli bulur. Ama bu mezarlar öncelikle Lidyalıları yıkan Persler tarafından soyulmaya başlanmış. Daha sonra Romalılar, Bizanslılar ve Haçlılar tarafından soyulmuş. Bugün bile hala definecilerin uğrak yeri. Ama açılıp bakıldığında mezar odalarında iskeletlerin bile kalmadığı ve soyulduğu görülüyor. Buranın korunması gerekiyor. Artık burada kazılacak bulunacak bir şey kalmadı. Bunu açıkça söylüyoruz. Ama ne yazık ki hala daha kazmaya devam ediyorlar” diye konuştu.