RABİA DENİZ
Tıp Fakültesi’ne 25 bin TL’lik tazminat davası açan Alper Yıldız’ın hukuk mücadelesi 4 yıldır sürerken, Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun hazırladığı bilirkişi raporu ise tartışmaları da beraberinde getirdi. Raporda, kasıkta unutulan cisimlerin ilgili hekim tarafından farkedilmemesi dikkat ve özen eksikliği olarak değerlendirilirken, davalı idarenin yükümlülükleri hususunda herhangi bir eksiklik tanımlanmadığı, davalı idarenin kusuru bulunmadığı ifade edildi.
BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİBAR ETMEDİ
Bilirkişi raporunda her ne kadar “davalı idarenin kusuru bulunmadığı” ifade edilse de, Bursa 1. İdare Mahkemesi, raporun değerlendirme ve sonuç kısmının birbiriyle çelişkili olduğu gerekçesiyle verilen rapora itibar etmedi. Olayda sağlık hizmetinin kusurlu işlendiği ve idarenin ağır bir hizmet kusuru işlediğine karar veren Bursa 1. İdare Mahkemesi, “Halkın sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli olan davalı idare, hastanelerde yapılacak tedavilerin ve cerrahi müdahalelerin tıbbi esaslara uygun biçimde hizmetin gerektirdiği, yeterliliğe sahip personelle ve gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi suretiyle yapılmasını sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi ağır hizmet kusuru niteliğinde olup idarenin tazminat sorumluluğunu doğurur. Davacının uğradığı manevi zararlara karşılık 10 bin TL’nin idarece tazmini gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.
Uludağ Üniversitesi’nde taşeron işçi olarak çalışan Yıldız’ın avukatı Müge Yıldız Yaşar, 4 yıl sonra verilen kararın kendilerine 3 ay gecikmeli tebliğ edildiğini, yaşanılan olayın ardından verilen tazminatı yetersiz bulduklarını belirterek, konuyla ilgili hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.