Almanya Sosyal Demokrat Partisi’ne (SPD) yakınlığıyla bilinen FES’in merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanan rapor, siyasilere, Müslümanların oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarına ve medyaya yönelik tavsiyelerden oluşuyor.
Mart ayında başlanan çalışmanın ürünü rapor, 35 kişilik bir heyet tarafından hazırlandı. Raporda tavsiye edilen 12 öneri arasında en ilginci “İslam düşmanlığı içeren suçların, Yahudi düşmanlığı eylemlerinde olduğu gibi istatistiğinin tutulması” ve “İslami kuruluşların diğer dini cemaatlerin olduğu gibi (kilise, havra) hukuki anlamda tanınmasına çaba sarf edilmesi gerektiği” oldu.
Böylece Müslümanlara karşı yapılan saldırı veya eylemlerin istatistiğinin tutulması bu konuda gelecekte atılması gereken adımların atılması için bir veri olabileceği ifade edildi. Müslümanların toplumda daha iyi anlaşılması ve eşit muamele görebilmesi açısında hukuki yönden tanınma önem arz ediyor.
Raporda, Almanya’da İslamofobi’nin gerçek bir tehdit oluşturduğu vurgulanırken, 2015 yılının ilk 6 ayında camilere yönelik kundaklama girişimi gibi saldırıların sayısının 23’e ulaştığına işaret edildi. Ayrıca ABD’de gerçekleşen 11 Eylül saldırılarının bu düşmanlığı tetiklediği belirtildi.
İslamofobi’yi ateşleyen etkenlerin de sıralandığı raporda, DAEŞ (IŞİD) nedeniyle Almanya’nın aşırıların da tehdidi altında olduğu kaydedildi.
Raporda, “Müslümanların oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarının finansal anlamda da teşvik edilmeleri, gençlere Almanca din dersleri imkanlarının sunulması, sığınmacı yurtlarında koruma önlemlerinin artırılması, okullarda ve ilgili devlet kurumlarında İslamofobi farkındalığının sağlanması, toplumda İslam algısının değiştirilmesi için medya alanında Müslümanlara daha fazla söz hakkı tanınması, İslam düşmanlığı ile karşılaşanların deneyimlerini aktarabilecekleri merkezi bir birim oluşturulması” gibi öneriler yer aldı.
Almanya Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz da yaptığı yazılı açıklamada, Almanya’da İslam’ın hala bir “kara kutu” olarak görüldüğünü belirterek, İslam’a ilişkin resimde değişikliğin zamanının geldiğini bildirdi.
Özoğuz, birbirini daha iyi tanıma durumunda bazı korkular ve ön yargılardan kurtulmanın mümkün olduğunu kaydetti.
Aydan Özoğuz, aşırılıkla mücadelede konusunda ise Almanya çapında bir danışmanlık ağı oluşturulmasını tavsiye etti.