Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın, Eskişehir’deki Gezi Parkı odaklı eylemde darbedilerek hayatını kaybettiği iddiasıyla açılan davanın altıncı duruşmasında, sanık avukatlarının tevsi tahkikat taleplerinin reddine, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, tutuklu sanık Mevlüt Saldoğan’ın sağlık sorunları nedeniyle mazeretli sayılmasına karar verildi.

Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, değişen cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklardan polis memuru Mevlüt Saldoğan ile Muhammed Vatansever, Ebubekir Harlar, Ramazan ve İsmail Koyuncu’nun tutukluluk hallerinin devamını, polis memuru Yalçın Akbulut’un da tutuklanmasını, tutuksuz sanıklar Şaban Gökpunar ve Hüseyin Engin’in tahliyesini talep etti. 

Savunmalar

Sanıklar Şaban Gökpunar ve Hüseyin Engin, savunmalarında savcının mütalaasına katıldıklarını belirterek, beraatlerini istedi.

Savcının tutuklanmasını talep ettiği polis memuru Yalçın Akbulut, hiçbir suçunun olmadığını öne sürerek “Bana verilen görev eylemcileri sokağa sokmamaktı. Kesinlikle gözaltı değil. Ben eylemcileri uzaklaştırdım şahısların yanına gayri ihtiyari gidiyorum. Şahsa yaklaşmam dahi söz konusu değil. Varsa bir şahsı kovalamaktan dolayı suçum vardır. Savcının hakkımdaki mütalaasına katılmıyor beraatimi istiyorum” şeklinde konuştu.

Tutuklu sanıklar Muhammet Vatansever, İsmail Koyuncu,  Ebubekir Harlar, Ramazan Koyuncu da savcının mütalaasını kesinlikle kabul etmediklerini, kaçma gibi bir durumlarının söz konusu olmadığını söyledi.

17 aydır suçsuz yere cezaevinde kalarak mağdur edildiklerini öne süren sanıklar, beraatlarını talep etti.

Yalçın Akbulut’ın avukatı Selim Karakoyun, savcının müvekkili için istediği tutuklama talebinin çok ağır olduğunu iddia etti. 

Karakoyun, şunları kaydetti:

“Benim müvekkilim için ‘şunu yapmıştır’ diyen hiçbirisini görmedik. ‘Cop vurmuştur, tekme atmıştır başka bir şeyle müdahale etmiştir’ diye bir söylem yok. Diğer sanıklar için söyleniyor ama benim müvekkilim için sadece iştirak edildiği söyleniyor. Ortada eylem yok. Döverken, vururken hiçbir görüntü yok. HTS kayıtlarında bizimle ilgili hiçbir şey yok ama biz olay yerinde olduğumuzu söylüyoruz. Olay yerinde olmamız da suç işlediğimiz anlamına gelmiyor. Ayrıca Ali İsmail Korkmaz’ın aldığı darbeler sağ tarafta. Ancak görüntülerde darp edilen kişinin tam tersi tarafından darbe aldığı görülüyor. Tutuklama talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum.”

Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, savunma esnasında “Sizin çocuğunuz, vicdanınız yok mu?” diyerek tepki gösterdi.

Şaban Gökpunar’ın avukatı Hasan Kanatlı ise görüntülerdeki kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının bilinmediğini, duruşmanın seyri açısından kesinlikle bu konunun netleştirilmesi gerektiğine inandıklarını vurguladı.

Ebubekir Harlar’ın avukatı Kaan Yırtımcı, görüntü kayıtları üzerinde yeteri kadar durulmadığını öne sürdü.

Basında siviller ve polislerin birlikte sopalarla dövdüğü yönünde bir izlenim oluşturulmaya çalışıldığını iddia eden Yırtımcı, şunları kaydetti:

“Basında pompalandığı şekilde gelen geçeni bu sivillerin sürekli dövdüğü olayı değil. Bunun netleşmesi gerekiyor. Hiçbir olaya karışmamış müvekkillerim basketçi gibi bir anda savunma yapmaya başlıyor. ‘Yakalayın’ diye talimat var, polislerin mert olmasını beklerdim ama bunu söylemiyorlar. Polis ‘durdurun’ dediyse ve müvekkilim bu olaya onun üzerine karıştıysa kastının buna göre değerlendirilmesi gerekir. Benim müvekkilim dövülmesine değil durdurulmasına yardım etmiştir. Müvekkilimin atılı suçtan beraatini ve tahliyesini talep ediyorum.”

İsmail Koyuncu’nun avukatı Fatih Karabük de savcının mütalaasını kabul etmediklerini, yazılı verdikleri savunmaları yinelediklerini dile getirdi.

Ali İsmail Korkmaz’ı öldürenlerin faillerinin henüz belirlenemediğini, görüntülerde bir suretten ibaret olan kişinin Ali İsmail Korkmaz olduğu iddia edilerek yargılamanın yapıldığını öne süren Karabük, “Dosyadaki delillere dayanarak kişinin Ali İsmail Korkmaz olduğunu söylüyoruz. Somut bir dayanağa dayanmadan bir gölgeden ibaret görüntü büyütülerek ‘Ali İsmail’e benziyor’ deniliyor ve net ifade kullanılmıyor. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” diye konuştu.

Ramazan Koyuncu’nun avukatı Damla Sezer, bu kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının netleşmemesi nedeniyle bütün sanıkların beraat etmesi gerektiğini ifade etti.

Muhammet Vatansever’in avukatı Melike Baran İsmailoğulları da kamera kayıtlarındaki kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının netleştirilemediğini savundu.

İsmailoğulları, müvekkilinin beraatini, aksi takdirde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep etti.

Hatay Barosu’nun müdahil olma talebi ve tevsi tahkikat talebinin değerlendirilmesi için duruşmaya 15 dakika ara verildi.

Duruşma 21 Ocak’a ertelendi

Aranın ardından mahkeme heyeti Hatay Barosu’nun müdahil olma talebini suçtan zarar gören taraf olmaması nedeniyle reddederken, yasal yollara müracaat edebileceğini belirtti.

Sanık avukatlarının tevsi tahkikat talepleri de reddedildi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, sanık polis memuru Yalçın Akbulut’un tutuklanması talebinin reddine karar verilirken, tutuklu sanık Mevlüt Saldoğan’ın sağlık sorunları nedeniyle mazeretli sayılması kararlaştırıldı.

Mahkeme heyeti, Saldoğan’ın sonraki duruşmada hazır bulunması için ceza infaz kurumuna yazı yazılmasına, yine mazeretli olması durumunda ise en yakın sağlık kuruluşu veya adliyede SEGBİS yöntemiyle duruşmaya katılımının sağlanmasına karar verdi.

Ayrıca Saldoğan’ın avukatının da sunduğu mesleki mazeretin kabul edilerek, duruşma gününü UYAP üzerinden öğrenmesinin istenmesine karar verildi. Duruşma 21 Ocak 2015’e ertelendi

“Adil sonuç çıkacağına inanıyoruz”

Ali İsmail Korkmaz’ın  ailesinin avukatı Ayhan Erdoğan, duruşmanın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bir sanık ve vekilinin mazereti nedeniyle duruşmada karar çıkmadığını belirtti.

Davanın 21 Ocak’taki duruşmasında karar çıkacağını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bunların davayı uzatma istemleri genel olarak mahkeme üzerinde baskı kurma telaşından kaynaklanıyor. Savunma sırasında iktidara sesleniyorlar, ‘biz darbeyi bastırdık, Başbakan, İçişleri Bakanı dinlensin’ talepleri, Tayyip Erdoğan’ın esnafı sokağa davet eden açıklamaları, bilerek ya da bilmeyerek yargıya müdahale anlamı taşır. Biz, yargının bağımsız olduğu ve üzerinde herhangi bir baskı kurulmadığı sürece adil bir sonuç çıkacağına inanıyoruz. Bu nedenle mahkeme üzerindeki baskılara karşı kamuoyunun uyanık olmasını, buna teşebbüs edecek olanların da uyarılması gerektiğine inanıyoruz. 21 Ocak’ta Ali İsmail Korkmaz’ın katilleri cezalandırılacaktır. Bundan herkes emin olsun, bunun için buradayız.”