MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grubu’nda yaptığı konuşmada gündemdeki konuları değerlendirdi.
Bahçeli, partisinin başkanlık sistemi konusundaki yaklaşım ve tutumunun net olduğunu ifade ederek, “Başkanlık sisteminin bize göre mahsuru çok.” dedi.
TBMM’de Türkiye’nin lehine olacak, milletimizi bir adım ileriye taşıyacak her samimi ve dürüst öneriye her zaman açık olduklarını ve gereğini yaptıklarını anlatan Bahçeli, “Şimdi bizden başkanlık sistemiyle ilgili olumlu tavır bekleniyor. Ve bizden partili cumhurbaşkanlığı konusunda iyimser ve yapıcı bir adım isteniyor. MHP sistem tartışmalarının çok ciddi badirelere yol açacağını görmektedir. Başkanlık sisteminin veya fiilen uygulansa da partili cumhurbaşkanlığının ileride aşırı bedellere mal olacağını bilmektedir.” diye konuştu.
Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sormak isterim ki Türkiye huzura ulaşacaksa, tek çare başkanlık mıdır? Türkiye uzaya mekik gönderdi de buna parlamenter sistem mi engel çıkardı? Türkiye çağ atlayıp muasır medeniyetler üzerine sıçrayacaksa bunun anahtarı başkanlık sistemi midir? Zenginliğin formülü, kalkınmanın sihri, büyümenin, yükselmenin, kudret kazanmanın yegane ilacı başkanlık sisteminde mi görülmektedir? Bu nasıl bir propaganda, nasıl bir algı oyunudur? Çift başlılıktan şikayet ediyorlar.”
Devlet Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Önemle bildirmek isterim ki başkanlık sisteminin doğası gereği yasama ve yürütme arasında paylaşılan iktidar ve onun ürettiği çift başlılık bugünkü sorunları emin olunuz mumla aratacaktır. Buna dair birçok örnek vermemiz mümkündür. ABD’de zaman zaman görüldüğü üzere, başkanın siyasi tercihlerini her adımda sorgulayan bir yasama lideri hükümeti kilitleyebilmektedir. Başkanlık sisteminde çift başlılık giderilmesi neredeyse, imkansız bir zorluk olarak mevcut bulunmaktadır. Bu durum başkanlık rejimlerinde zaman zaman etkinliğini tamamen yitiren hükümet uygulamalarına yol açmaktadır. Başkanlık sisteminin kabulüyle yasama, yürütme ve yargı arasındaki hassas denge bozulacak, güç bir elde toplanabilecektir. Her fırsatta söylediğim gibi, demokrasi ararken despotizm bulunması kaçınılmaz olacaktır.Bizim AKP hükümetine desteğimiz terörle mücadeleyle sınırlıdır. Başkanlık sistemi ve partili cumhurbaşkanlığı konusunda vereceğimiz destek, sunacağımız herhangi bir katkı zamanın ve şartların ruhuna uygun olacak şekilde yoktur.”
“İlk tur oylamada CHP ile HDP’nin aynı çizgide buluşması ibretlik bir sonuçtur”
TBMM’nin geçen hafta tarihi bir oylamaya sahne olduğunu ve girdiği sınavdan yüz akıyla çıktığını belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi’nin 40 değerli milletvekili oylamalara eksiksiz ve tam katılım sağlayarak, milli vicdanın beklentisini harfiyen yerine getirmiştir. Şahsımın da fezlekesi bulunmasına rağmen, halkın ve Hakk’ın safında durmaktan dolayı bahtiyarım, kıvançlıyım. Çünkü bizim korkacak, saklanacak, yüzümüzü kızartacak hiçbir suçumuz yoktur. Çünkü bizim kararlarımıza ipotek koyacak, başımızı öne eğecek, ayağımıza dolanacak yanlışımız, ihanetimiz hamd olsun olmamış, olmayacaktır.” diye konuştu.
Özellikle ilk tur oylamada CHP ile HDP’nin aynı çizgide buluşması ibretlik bir sonuçtur. CHP Genel Başkanı, milletvekili dokunulmazlığının bir defaya mahsus kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişiklik teklifine ‘evet’ diyeceklerini daha önceden açıklamasına rağmen, bunun tam tersini yapmıştır. İkinci tur da zor oyunu bozmuş, bir kısım CHP milletvekili doğruyu görmüştür.”
“MHP’yi Kandil’in yanına çekmek istiyorlardı”
Partisinin Kandil’in yanına çekilmek istendiğini vurgulayan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“7 Haziran Milletvekili Genel Seçimi sonrası yüzde 60’lık bloktan bahsediyorlar, iktidarın bu bloğun hakkı olduğunu söylüyorlardı. Milliyetçi Hareket Partisi’ni Kandil’in yanına çekmek istiyorlardı. Akıllarınca şahsıma başbakanlık öneriyorlardı. Yüzsüzce Milliyetçi Hareket Partisi’ni İmralı’nın vesayetine teslim etmeyi planlıyorlardı. Utanmadan Milliyetçi Hareket Partisi’ni tarihi rotasından çıkarıp bir iktidar uğruna PKK ile yan yana getirmeyi projelendiriyorlardı. Çok şükür başaramadılar, bugün olsa yine başaramazlar. Mehmetçiğin kanını döken hainleri kucaklayanlarla bir hükümet çatısı altında buluşmak bizim yok oluşumuz, 47 yıllık mirası inkar etmemizdir.
Biz gerekirse bit için dam yakarız, yine de Türk düşmanlarıyla bir araya gelmeyiz. Senaryosu Türkiye hazımsızı çevrelerce yazılmış her tezgahı, her kumpası elimizin tersiyle iter, milli ülkülerimizden asla vazgeçmeyiz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Kırmızı plaka uğruna kırmızı çizgilerimizi silemeyiz, AKP’den kurtulmak hesabına PKK’ya yanaşamaz, ihaneti temize çıkarmak için kökümüzden kopamayız.”