MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Erdoğan, ‘müjde’ diyerek Diyanet İşleri Başkanı’na zırhlı ve son derece lüks bir otomobil vermiştir. Sanki kesesinden harcamaktadır. Sanki milyar dolarlarından hayır yapmaktadır. Peki zırh, günaha engel olacak mıdır? Zırh, müsrifliği kapatacak mıdır? Erdoğan, kimin parası ile kimlerin namına cömertlik taslamaktadır?” dedi.
Bahçeli, partisince Anadolu Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, on beş gün sonra yapılacak genel seçimlerin ülkenin birliğine, milletin dirliğine, vatandaşların refahına en üst düzeyde katkı sağlamasını Allah’tan niyaz ederek seçimlerin barış, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini temenni etti, siyasi partilere ve milletvekili adaylarına başarı diledi.
Bugün 34’üncü açık hava toplantısını yaptıklarını ifade eden Bahçeli, günden güne büyüdüklerini, her gün güçlendiklerini söyledi.
Milli mücadelenin kararlılığıyla çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Bahçeli, Atatürk’ü Dikmen sırtlarında karşılayan Seğmenlerin cesareti ile karanlığa meydan okuduklarını dile getirdi. Ankara’yı “habis ve hain emellerin” tahakkümünden kurtarmak için yeni bir kurtuluş seferinde olduklarını bildiren Bahçeli, AK Parti’nin “12 yıl 6 ay 7 gündür, bir başka deyişle 4 bin 571 gündür” iktidarda olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin AK Parti’nin yönetimi altında “tahribat üstüne tahribat yaşadığını” savundu. “Türk milletinin 4 bin 571 gündür çile çektiğini, Türk devletinin eziyet ve işkence gördüğünü” iddia eden Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:
“AKP, taviz verdi; adına bir adım önde olma dedi. AKP’yle birlikte ilkesizliğin adı ilerleme, yıkımın adı açılım, çözülmenin kılıfı çözüm olarak gösterildi. Her dayatmaya boyun eğdiler, diyalog bahanesine sığındılar. Küresel taşeronluk çarkına kapıldılar, eş başkanlıkla övündüler. PKK’ya, Ermeni’ye, Rum’a, Türk düşmanlarına el uzattılar, sözü dinlenen ülke olduk yalanından medet umdular. Çaldılar, soydular, götürdüler, ‘Ne var ya bunda’ dediler. Teröristlerle pazarlık yapacak kadar zillete düştüler, milli birlik ve kardeşlik projesi uydurmasını ürettiler. AKP’yle geçen yılların faturası çok ağırdır. AKP’yle geçen yılların maliyeti kabarıktır.”
“İmralı canisi ile pazarlık yapanlar, şeref kaybı yaşamıştır”
“Türkiye’nin iyi yönetilmediğini, teslimiyetçilerin mevki ve koltuk sahibi olduğunu, hukuktan kaçan bir hükümetin iş başında olduğunu” öne süren Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İmralı canisi ile pazarlık yapanlar, şeref kaybı yaşamıştır. Bölücülük meşrulaşmış, terör mevzi kazanmıştır. Bitmeyen yoksulluk, sonu gelmeyen işsizlik, ülkemizin etrafını kabus gibi sarmıştır. Adalet laçkalaşmış, hukuk devreden çıkmıştır. Beka sorunları artmış, milli güvenlik duvarları aşılmıştır. Milli kimlik düşmanları, çıtayı yükseltmiştir. Tarihimiz, milletimiz, vatanımız, inançlarımız ve bayrağımız, alçakça tartışmaya açılmıştır. Türklükle kimin hesabı varsa sıraya girmiştir. Türkiye ile kimin alıp veremediği varsa AKP’nin kuyruğuna takılmıştır. ‘Türk’üm’ diyemeyenler, Andımız’ı kaldırmıştır. Bununla da yetinmemişler, ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen sözünü kazımaya ve kaldırmaya yeltenmişlerdir.
“Kur’an-ı Kerim, siyaset sahnesine çıkarılmaktadır”
Devlet Bahçeli, milli değerlerin istismarı ile ayrışma ve kutuplaşma tehlikesinin baş gösterdiğini, mukaddesatın ağır istismarlara maruz kaldığını, inançların hırsızların ve haramzadelerin malzemesi yapıldığını öne sürerek, şunları kaydetti:
“Erdoğan ve Davutoğlu, meydanlarda konuşurken ezanlarımız gecikmeli okunmaktadır. Camiler, siyasi propaganda alanına dönüştürülmektedir. Kur’an-ı Kerim, siyaset sahnesine çıkarılmaktadır. Kabe, Kudüs, Diyanet, imam hatip, başörtüsü, sürekli istismar edilmektedir. Din tacirleri bir yanda tekbir getirmekte diğer yanda hırsızlık yapmaktadır. Bir yanda ‘Kur’an’ demekte diğer yanda ahlaksızca cuma günleri internetten ayet salladıklarını söylemektedirler. AKP, soygun yapmakta, başörtüsünün altına saklanmaktadır. AKP, rüşvet alıp vermekte, imam hatiplerin bahçelerine gizlenmektedir. AKP, haram ve hıyanete sapmakta, Kudüs diyerek Kabe’yi işaret ederek tertemiz ve ihlaslı vicdanları kandırmaktadır. Maneviyat yağmacıları, Allah’la aldatmak için yarış içindedir.
Bahçeli, şöyle devam etti:
“Ama 17-25 Aralık şebekesi arsız, uğursuz ve hırsızdır. Ankaralı muhtaç ve ihtiyaç sahibidir. Ne var ki AKP cüzdanlarınıza hortum bağlamaktadır. Sizler yoksulsunuz ama onlar, gayri ahlaki yollardan zenginleşmiştir. Sizler aç ve açıktasınız fakat onlar, yanlış ve sapkın yollardan köşeyi dönmüştür. Kaybeden siz, kazanan onlardır. Üzülen siz, göbek atan onlardır. Umutsuzluğa düşen siz, soymaya devam eden onlardır. Borçlanan siz, yabancı bankalara servetlerini havale eden onlardır. Bu haksızlığa dur diyecek misiniz? Bu kara döneme son verecek misiniz? Bu zalim ve zulüm iktidarı defedecek misiniz? Şayet aksi olursa Türkiye çökecektir. Şayet aksi olursa Ankara siyasal ve ekonomik esarete düşecektir.”
“İşçi, memur, doktor, eczacı, çiftçi, emekli, öğretmen, esnaf tedirgin”
İşçi, memur, doktor, eczacı, çiftçi, emekli, öğretmen, esnafın tedirgin, huzursuz ve hak arama mücadelesi verdiğini aktaran Bahçeli, “Haramzade bakanlar ve oğulları, vakıf adı altındaki haraç tahsilat büroları, odalardan çıkan para dolu ayakkabı kutuları, para kasaları ve Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz ahlaksız soygun çeteleri AKP’nin eseridir” ifadesini kullandı.
“Çok şükür yalan, talan, ihanet ve hırsızlık ile anılacak olan AKP’nin kara dönemi 15 gün sonra nihayet sona erecektir” diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
“Türkiye 7 Haziran günü sandığa gidecek ve yeni bir dönem için iradesini gösterecektir. Sabredin az kaldı. Tarihi hesaplaşma günü yaklaşıyor. Hırsızın 15 günü kaldı. Uğursuzun 15 günü kaldı. İş birlikçinin 15 günü kaldı. Ellerini çabuk tutsunlar. Çalabildikleri kadar çalsınlar. Devlet imkanlarını sınırsızca kullansınlar. Devletin uçaklarına, araçlarına, helikopterlerine doya doya binsinler. Seçim propagandalarını devlet imkanları ile sonuna kadar kullansınlar. Erdoğan acele etsin, 15 gün daha başkanlık düşü kursun. Durmasın, Hazreti Ömer’in yetim hakkı gözeten yüksek adaletini yok saysın, Davutoğlu’yla birlikte haram tünellerinden hazineyi kaçırsın. On beş günleri kaldı, yalnızca 15 gün. Yiyiniz, içiniz, yağmalayınız. Ne yaparsanız 15 gün yapacaksınız. Son fırsatları da değerlendiriniz. Biliniz ki 7 Haziran AKP’den kurtuluşunuz olacaktır. 7 Haziran, Milliyetçi Hareket’le kucaklaşma gününüz olacaktır. 7 Haziran, AKP zihniyetinin hesap verme gününün başlangıcı olacaktır ve Milliyetçi Hareket, haram lokmaların hesabını bir bir soracaktır. Kaçış ve kurtuluş yoktur.”
Bahçeli, iktidara geldiklerinde yoksullukla savaşacaklarını, yolsuzluk ve terörle mücadele edeceklerini, devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceklerini belirterek, “Üreten Ekonomi Programı”yla sanayi, iş adamları, aç ve açıkta kalan vatandaşların sorunlarını gidereceklerini söyledi.
Ekonomiyi büyüteceklerini, vatandaşları refah ve zenginliğe ulaştıracaklarını ifade eden Bahçeli, “Ülkemizi 2023’te bölgesel güç ve küresel aktör, 2053’te de küresel güç mertebesine çıkaracağız. Kaynaklarını hesaplayarak açıkladığımız plan ve projelerimiz bir yönüyle iktidar programıdır” dedi.
Partisinin seçim vaatlerini hatırlatan Bahçeli, bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacaklarını kaydetti.