Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı’nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 kişinin yargılandığı davanın altıncı celsesi başladı.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katılıyor.
Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, alfabetik sıraya göre sanık savunmalarının alındığı duruşmada sırası gelen eski Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün avukatının salonda hazır bulunmaması nedeniyle bir süre bekledi.
Mahkeme Başkanı Dik: Çocuk oyuncağı mı?
Avukatın salonda bulunmadığının anlaşılması üzerine Başkan Dik, Partigöç’ün avukatının görevini yapmadığı gerekçesiyle ilgili baroya yazı yazılmasına ve Partigöç’e yeni bir avukat istenmesine karar verdiklerini açıkladı.
İddianamedeki sanık isimlerinden sırası gelenleri okuyan Başkan Dik, bazı sanıkların avukatının salonda bulunmaması, bazı sanıkların da hazır olmadığını beyan etmesi üzerine sinirlenerek “Çocuk oyuncağı mı?” diye tepki gösterdi. Dik, “İki aydır iddianame sizde, sırası geleni artık alacağız. İfade vermeyen susma hakkını kullanmış sayılacak. Eğer avukatınız gelmezse suç duyurusunda bulunacağız ve barodan yeni avukat isteyeceğiz.” dedi.
Daha sonra sırası gelen eski 4. Ana Jet Üs Komutanı Hava Tuğgeneral Hakan Evrim savunma yapacağını belirtti.
Savcılık ifadesinde inkar etmişti
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar’ın, darbe gecesi alıkonulduğu sırada kendisine, “Dilerseniz sizi kanaat önderimiz (Fetullah Gülen) ile görüştürürüz.” dediğini aktaran Hakan Evrim, savcılık ifadesinde, FETÖ ile bağlantısını inkar etmişti.
Evrim, savcılık ifadesinde, FETÖ/PDY ile kesinlikle bir bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, “Fetullah Gülen’i veya başka bir örgüt yöneticisini tanımamaktayım. Bunların işletmiş olduğu dershanelere gitmedim, yurtlarında kalmadım, evlerine gitmedim, bunlarla ilgili haberleri basın ve bize iletilen istihbarat bilgilerinden biliyorum. Darbe girişimi olduğunu, tanımadığım silahlı grubun beni rehin almasından sonra televizyonlardan öğrendim. Beni silah zoru ile tehdit ettikleri için taleplerini yerine getirdim. Olay dilimi içerisinde kaçabileceğim, başkalarına haber verebileceğim bir durumum yoktu.” iddiasında bulunmuştu.