AK Parti, kurulduğu 14 Ağustos 2001’den beri 4. genel seçime girdi. 2002, 2007, 2011 ve bugünkü seçimlerin yanı sıra, 2004, 2009 ve 2014 yerel ile 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan AK Parti, Türk siyasi hayatında en uzun süre iktidarda kalan parti oldu.
Yaklaşık 14 yaşındaki AK Parti, 12,5 yıldan beri iktidarda bulunuyor.
Üst üste 3 genel seçimi (1950, 1954 ve 1957) kazanarak tek başına iktidar olan Demokrat Parti, 2 Mayıs 1954’de yapılan seçimde aldığı yüzde 57.61’lik destekle, en fazla seçmen desteğini almayı başaran parti unvanını ise hala koruyor.
AK Parti’nin seçim başarıları
15 aylık bir parti olarak 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde geçerli oyların yüzde 34,3’ünü alarak en yüksek oy oranına ulaşan ve 363 milletvekili alan AK Parti, Abdullah Gül başkanlığında 58. Cumhuriyet Hükümeti’ni kurdu.
Aldığı siyaset yasağı nedeniyle kabine ve TBMM’de yer alamayan genel başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yasağı, Anayasa değişikliği ile kaldırıldı.
Erdoğan, 8 Mart 2003 tarihinde Siirt’te yapılan yenileme seçimlerinde milletvekili olarak Meclis’e girdi. Bunun üzerine Gül başkanlığındaki 58. Hükümet’in 11 Mart 2003 tarihindeki istifasının ardından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den hükümeti kurma görevini alan Recep Tayyip Erdoğan, 15 Mart 2003 tarihinde 59. Cumhuriyet Hükümeti’ni kurdu.
AK Parti ilk yerel seçimini 23 Mart 2003 tarihinde Çorum’da kazandı. Eski Belediye başkanı Prof. Dr. Arif Ersoy 2002 genel seçimlerinde milletvekilli adayı olmak için belediye başkanlığından istifa etti.
Boşalan başkanlığa “Belediye meclisi” kendi içinden birini seçemediği için 23 Mart 2003 tarihinde Çorum’da Belediye başkanlığı seçimi yapıldı ve Belediye başkanı AK Parti’nin adayı Turan Atlamaz oldu.
AK Parti, 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde, İl Genel Meclisi seçim sonuçlarına göre yüzde 41.67’lik oyla birinci oldu ve belediyeler bazındaki sonuçlara göre, bin 950 belediye kazandı.
AK Parti, 15 büyükşehir belediyesinden 11’ini de kazanarak Ege ve Güneydoğu Anadolu’daki bazı il belediyeler hariç tüm Türkiye’de başarılı oldu.
367 kararı ve Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesi
2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül gösterildi. CHP, ilk oturumda 367 milletvekili bulunmasına rağmen, toplam oy 367’nin altında kalınca cumhurbaşkanlığı seçimi oturumlarının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkemenin seçimi iptal etmesi üzerine, erken seçime gidilmesi kararı alındı. AK Parti, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde de oyların yüzde 46,6’sını alarak seçimden oylarını artırarak çıktı.
Böylece Recep Tayyip Erdoğan, hükümeti kurma görevini aldı.
2007 yılında yapılan genel seçimlerde, daha öncesinde meydana gelen cumhurbaşkanlığı seçimleri tartışmaları ve 27 Nisan e-muhtırası tartışmalarının ardından, yüzde 46.66’lık bir oy oranıyla Türkiye tarihinde hükümette bulunan bir parti olarak girmiş olduğu seçimlerde oy oranını artıran az sayıdaki partiden biri oldu ve 341 milletvekilini aldı. AK Parti, Tunceli hariç 80 ilden milletvekili çıkardı. Erdoğan, 60. Cumhuriyet hükümetini kurdu.
22 Temmuz Seçimleri’ne göre TBMM’ye giren üçüncü parti konumundaki MHP, CHP’nin aksine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etmek amacıyla genel kurula gelmeme fikrini benimsemedi ve bunun sonucu olarak tekrar aday gösterilen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı oldu.
2009 yerel seçimlerinde 15 milyon 513 bin 554 seçmenin oyunu alan AK Parti, yüzde 38.8 ile oy oranına düşse de Türkiye genelinde birinci parti konumunu korudu.
İstanbul ve Ankara gibi 10 büyükşehir belediyesi ile beraber toplamda da 1442 belediye kazandı.
2011 genel seçimlerinde ise yüzde 49,83 oy oranıyla yaklaşık 21,5 milyon oy alarak 326 milletvekili çıkardı. Erdoğan, 61. Cumhuriyet Hükümeti’ni kurmakla görevlendirildi.
Gül’ün görev süresinin dolmasının ardından AK Parti, kurucu genel başkanı ve başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Erdoğan, CHP ve MHP’nin çatı aday olarak gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yüzde 38,44, HDP’nin aday gösterdiği Selahattin Demirtaş’ın yüzde 9,76 oy aldığı seçimde, yüzde 51,79’luk oy desteğiyle halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu.
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından AK Parti kongresinde Ahmet Davutoğlu, genel başkan seçilmesi üzerine, 62. Cumhuriyet Hükümeti’ni kurma görevini aldı.
Davutoğlu’nun başbakan olarak girdiği ilk seçimde AK Parti, dördüncü kez birinci oldu.
Referandumlar
14 yaşındaki AK Parti, siyasi hayatında iki referandumu da kazandı.
İlk referandum, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, milletvekili genel seçimlerinin beş yıl yerine dört yılda bir yapılması ve TBMM’nin, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tam sayısının en az üçte biri ile toplanması, Anayasa’da başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar vermesi ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamayacağını ve Anayasa değişikliklerini içeren referandumda yüzde 31,05 “hayır” oylarına karşılık yüzde 65,95 ile kabul edildi. 2007 referandumunun katılım oranı yüzde 67,49 oldu.
AK Parti döneminde gerçekleştirilen diğer referandumla, Anayasa’da yapılan birtakım değişiklikler 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunuldu. 26 maddelik bir değişikliği içeren paket, TBMM tarafından kabul edildikten sonra, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu.
Vatandaşlara Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapma hakkı veren pakette, Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilmesi, Yüksek Askeri Şura’daki ihraç kararlarına yargı denetimi getirilmesi, memurlara verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargıya gidilebilmesi, askeri yargının görev alanının daraltılması,12 Eylül Darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen “geçici 15. madde” kaldırılması, Kamu Denetçiliği Kurumu (ombudsmanlık) kurulması ile partisinin kapatılmasına eylem ve söylemleriyle neden olan milletvekillerinin milletvekilliğinin düşmemesi de yer aldı.
2010 yılı referandumu yüzde 42,22 “hayır” oyuna karşılık, yüzde 57,88 “evet” oyuyla kabul edildi, katılım ise yüzde 73,71 olarak gerçekleşti.
Kapatma davası
AK Parti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri hakkında açılan kapatma davası oldu.
AK Parti hakkında 14 Mart 2008 tarihinde Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından, “laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiği” savıyla, Anayasa Mahkemesi’nde partinin temelli kapatılma davası açıldı. Başsavcı, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın da aralarında olduğu 71 kişinin, siyasetten 5 yıl uzaklaştırılmasını istedi.
Yüksek Mahkeme, 30 Temmuz 2008’de açıkladığı kararıyla partinin kapatılmamasını ancak hazine gelirinin yarısının kesilmesini istedi.
Üç dönem kuralı
Kuruluşunda siyasi yelpazedeki yeri “muhafazakar demokratlık” olarak tanımlanan AK Parti’nin kurucuları ve önde gelen isimlerinden bir bölümü, eski Fazilet Partisi’ne yakın ya da Fazilet Partisi kadrosundan olup, partinin kapatılmasından sonra kurulan ve devam niteliğine sahip olduğu kabul edilen Saadet Partisi’ne katılmayanlardan oluştu.
Kuruluş ve sonraki dönemlerdeki kadroları değişik parti ve siyasi görüşlerden pek çok adı barındırdı.
14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan partinin kurucularından Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç partinin önde gelen isimleri oldu.
AK Parti tüzüğündeki “en fazla üç dönem” kuralı nedeniyle 68 isim, yeniden milletvekili adayı olmadı.
Bunlar arasında Meclis başkanlığı görevlerinde de bulunan Bülent Arınç, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin ve Cemil Çiçek, bakan olarak görev alan Ali Babacan, Binali Yıldırım, Hüseyin Çelik, Nurettin Canikli, Beşir Atalay, Nimet Baş, Ömer Çelik, Vecdi Gönül, Sadullah Ergin, Bekir Bozdağ, Nihat Ergün, Mehdi Eker, Mevlüt Çavuşoğlu, grup başkan vekilliği görevindeki Mustafa Elitaş ile Salih Kapusuz da yer aldı.
Böylece, partinin kuruluşundan beri yer alan isimler, 25. Dönem Parlamentosu’nda bulunamayacak.