Avrupa Mahkemesi, emekli binbaşı Levent Bektaş tarafından 2010 yılında açılan davada, davacının şikayetlerinin çoğunu “iç hukuk yollarını tüketmediği” gerekçesiyle geri çevirdi. 

Mahkeme, Bektaş’ın 2009-2014 yılları arasındaki geçici tutukluluk süresi hakkında Anayasa Mahkemesi önünde itiraz hakkını kullanmamış olması nedeniyle bu konudaki şikayetini reddetti.

Bektaş’ın, telefon görüşmelerinin yasadışı biçimde dinlenmiş olmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özel hayata saygıyla ilgili maddesine aykırı olduğu tezini de “iç hukuk yolları tüketilmediği” gerekçesiyle kabul etmedi.

Mahkeme buna karşılık, Savcılığın, Bektaş’ın serbest bırakılmasına karşı çıkan mütalaasının Bektaş veya avukatına verilmemiş olmasını “silahların eşitliği” ilkesine aykırı buldu ve Ankara’nın bu konuda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5’inci maddesini ihlal ettiği sonucuna vardı.

AİHM, Bektaş’ın maddi ve manevi 160 bin 900 euro tutarındaki tazminat talebine ise olumlu yanıt vermedi ve Ankara’ya karşı hiçbir tazminata hükmetmedi.

Karar, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili Strasbourg Mahkemesi gündemine taşınmış davalarla ilgili ilk karar olduğundan emsal niteliğinde.