Maliye Bakanı Naci Ağbal, enflasyon rakamlarına ilişkin, “Ümit ediyoruz ki alacağımız tedbirlerle çift hanelere çıkmadan 2016’da enflasyonda aşağı yönlü bir trendi izleriz” dedi.
Ağbal, katıldığı bir TV programında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Ocak ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren Ağbal, geçen yıl enflasyonun yüzde 8,8 olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Merkez Bankasının son açıkladığı raporlarda, bu yılın ilk aylarında enflasyonun bir miktar yukarıda seyredeceğinin ifade edildiğini anlatan Ağbal, “Ocak enflasyonu yüzde 9,58 çıktı. Biz ümit ediyoruz ki alacağımız tedbirlerle çift hanelere çıkmadan 2016’da enflasyonda aşağı yönlü bir trendi izleriz” diye konuştu.
Kırmızı et ve ekmekteki fiyat artışları
Gıda enflasyonunun da arttığına işaret eden Ağbal, “Bizim en fazla üzerinde durduğumuz konu, Sayın Tarım Bakanımız da ifade ediyor, kırmızı ette ve ekmekte hakikaten piyasada oluşmaması gereken fiyat artışları var. Bunların üzerine gideceğiz” ifadelerini kullandı.
Ağbal, enflasyonun bir süre daha normalin üzerinde seyredecek olmasına karşın daha sonraki dönemde, hem para politikası hem maliye politikası konusunda alacakları tedbirlerle 3 yıl içinde yüzde 5 seviyelerine ineceğini düşündüklerini söyledi.
Ağbal, enflasyonun hangi aylardan itibaren düşüş trendine gireceğinin sorulması üzerine, şimdiden bir ay belirtmenin yanlış olacağını dile getirdi.
Bu yıl için öngörülen enflasyon hedefinin yüzde 7,5 olduğunu hatırlatan Ağbal, “Şu anda yüzde 9,58’deyiz. İlk aylarda bir miktar bu seviyelerde devam etse de sonraki aylarda hem mevsimsel etkiler çerçevesinde hem de bizim alacağımız tedbirler neticesinde enflasyon aşağıya gelecektir” dedi.
Asgari ücretlilerin vergi dilimine girmesi
Asgari ücretin bin 300 liraya çıktığı hatırlatılarak yılın son üç ayında vergi diliminden dolayı ücretin bu rakamın altına düşüp düşmeyeceğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Ağbal, vergi kanunlarının herkes için geçerli olduğunun altını çizdi.
Ağbal, bir başka soru üzerine, ekim-kasım-aralık döneminde kişinin eline geçen kazanç bin 300 liralık asgari ücret bakımından ne ise kişilerin söz konusu kazancının gerektirdiği vergiyi ödemeye devam edeceklerini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kişinin durumuna bağlı. Bekar bir kişiyle, evli 3 çocuklu bir kişinin durumu vergi kanunu karşısındaki durumu farklı. Dolayısıyla evli ve üç çocuklu bir asgari ücretlinin geliri ekim, kasım, aralıkta da bin 300 liranın üzerinde olacak. Dolayısıyla kişilerin bekar veya evli olması ve çocuk sayısına bağlı olarak bin 300 liranın altında veya üstünde olmaları farklılaşacak” değerlendirmesinde bulundu.
Zorunlu trafik sigortası primleri
Zorunlu trafik sigortası primlerindeki yüksek artışa dair bir soru üzerine Ağbal, Hazine Müsteşarlığının bu konuda bir çalışma yürüttüğünü söyledi. Konunun doğrudan Ekonomi Koordinasyon Kurulunun gündemine gelmediğini anlatan Ağbal, şu ifadeleri kullandı:
“Görebildiğim kadarıyla, sistemdeki birtakım yasal boşluklar nedeniyle sigorta şirketlerinin karşılaştıkları riskler yüksek. Özellikle geçmişe dönük olarak yargı kararları ile ortaya çıkan yeni yükümlülükler var. Sigorta şirketleri de bunu fiyatlamak istiyorlar. Çünkü sigorta sistemi ancak ayakta kalabilirse, sürdürülebilir olursa işlevseldir. Hazine Müsteşarlığı bünyesinde bir çalışma yürütülüyor. Özellikle belirsiz hukuki düzenlemelere belirginlik kazandıracak bir çalışmaları var. Onları bir noktaya getirince zaten Ekonomi Koordinasyon Kuruluna gelecek. Orada da konuştuktan sonra inşallah bu yasal düzenlemeleri yapacağız.”
Ağbal, söz konusu yasal düzenlemeler yapılıp boşluklar doldurulduktan sonra sigorta şirketlerinin karşılaşacakları riskler azalacağı için sigorta ile ilgili fiyatlar konusunda yeni düzenlemeler olabileceğine işaret etti. Ağbal, “Sigorta şirketleri haklı olarak karşılaşacakları riskleri yönetmek istiyorlar. Bu konudaki hukuki boşlukları doldurmak da hükümet olarak bizim görevimiz” değerlendirmesinde bulundu.
‘Kur, Türkiye’de petrol fiyatlarını etkiliyor’
Petrol fiyatları düşmesine rağmen akaryakıt fiyatlarının istenen seviyelere inmediğine ilişkin kamuoyunda ifade edilen görüşlerin bulunduğu, akaryakıt üzerinden alınan vergilerin azaltılmasına yönelik bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine Ağbal, akaryakıt üzerinden ÖTV alındığını anımsattı. ÖTV’nin maktu bir vergi olduğunu kaydeden Ağbal, “Bakanlar Kurulunun maktu vergiyi artırma yetkisi var. Biz bu yetkimizi en son 2012’nin 9’uncu ayında kullandık. Son 3 yıldır maktu ÖTV’de bir kuruş artış yapmadık. Bu dönemde gerçekleşen enflasyon nedir? Yüzde 30 mertebesinde. Dolayısıyla bu dönemde maktu vergide artış yapmamak suretiyle aslında efektif olarak vergi yükünde bir azalma meydana gelmiş oldu” şeklinde konuştu.
Son dönemde petrol fiyatlarının önemli oranda düştüğünü belirten Ağbal, “Ham petrol fiyatları 30 dolara kadar indi ama Türkiye’de petrol fiyatlarını belirleyen başka bir faktör var. O da kur. Kurdaki değişim de petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen fiyatların yukarıda gitmesine neden oluyor” diye konuştu.
Verginin kamu gelirleri açısından önemine işaret eden Ağbal, ÖTV’nin bütçe içinde önemli bir yer tuttuğuna dikkati çekti. Ağbal, “2012 yılı eylül ayından bu yana herhangi bir artış yapmadık ama öbür taraftan bütün harcamalarımız artıyor değil mi? Memurlara verdiğimiz maaşlarda artışlar yapıyoruz, yeni öğretmen alıyoruz, yeni doktor alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ağbal, akaryakıttan alınan vergiyi artırmama noktasında bütün imkanları kullanarak gayret sarf ettiklerine işaret ederek, “Önümüzdeki dönemde de inşallah buna devam edeceğiz ama mali disiplin hepimize lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Suriyeli sığınmacılar için AB’den sağlanacak yardım
AB’nin Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara destek amacıyla ayırdığı 3 milyar euroluk yardımın ne zaman verileceğinin sorulması üzerine Ağbal, bu konuda henüz bir katkı başlamadığını, çalışmaların hem AB hem de Türkiye tarafında devam ettiğini söyledi.
Söz konusu kaynağın gelişi, kullanım yerleri ile kullanım usul ve yöntemlerine ilişkin AB ile görüşmelerin sürdürüldüğünü anlatan Ağbal, “Hızlı bir şekilde, inşallah 1-2 ay içerisinde, bu çalışmalar tamamlandıktan sonra bu destek başlayacak” dedi. Bunun bir insanlık sorunu olduğunu ve Türkiye’nin açık kapı politikası bulunduğunu ifade eden Ağbal, bu kapsamda Türkiye’nin şimdiye kadar yaptığı yardımın 8 milyar doları aştığını kaydetti. Ağbal, “Bugüne kadar uluslararası toplumun Türkiye’nin yaptığı bu harcamaya karşılık katkısı sadece 500 milyon dolar kadar olmuş” diye konuştu.
Sığınmacılar için 2016 yılı bütçesinden ayrılan rakamın ne olduğuna ilişkin soruyu yanıtlarken Ağbal, Suriyelilerle ilgili yıllık yaklaşık 2 milyar liraya yakın merkezi yönetim bütçesinden kaynak ayırdıklarını belirtti.
Ağbal, bakanlıkların da kendi bütçeleri üzerinden bu kişilere destek verdiğini belirterek, Suriyelilere yönelik 10 milyon sağlık muayenesi yapıldığını, yaklaşık 500 bin yatan hasta bulunduğunu, 300 bin civarında Suriyelinin ameliyat edildiğini ve 80 bin dolayında Suriyeli çocuğa eğitim ortamı oluşturulduğunu bildirdi.
Spor kulüplerine destek açıklaması
Spor kulüplerinin vergi borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda görüşlerinin sorulması üzerine, Ağbal, futbolda mali sürdürülebilirliğin sağlanmasının çok önemli olduğunu vurguladı.
Karşılaşılan mali sıkıntılara sadece bugünün meselesi olarak bakmamak gerektiğini belirten Bakan Ağbal, UEFA’nın bu konuda getirdiği kuralların Türkiye’deki bütün kulüpleri kapsamak üzere yeni baştan gözden geçirilmesinin önemine değindi.
Ağbal, şöyle devam etti:
“Mevcut vergi ile ilgili konuların aşılması, gelecekte de aynı sorunların tekrar meydana gelmemesi için yapısal anlamda ne tedbirler alabiliriz, bunu konuşuruz, çalışırız ve kulüplere de bu konuda gereken desteği veririz. Ama buna sadece bugün var olan bir borcun ötelenmesi meselesi olarak bakmamak lazım. Bu yaşadığımız sorunları bir daha yaşamamak için ne tür tedbirler almamız gerekir, onu konuşacağız.”
‘Bir an önce duygusal atmosferden çıkılmalı’
Rusya ile ilişkilere de değinen Ağbal, bu ülkede yatırım yapan Türk şirketlerinin uluslararası hukuklarından doğan haklarının saklı olduğunu, mağduriyetlerini önleme noktasından devlet ve hükümet olarak her türlü desteği kendilerine vereceklerini kaydetti.
Rusya’nın kararlarının uzun dönemde bu ülkeye gidecek uluslararası yatırımları da olumsuz etkiyeceğini dile getiren Ağbal, “Bir an önce bu duygusal atmosferden çıkıp Türkiye-Rusya ekonomik ilişkilerinin derinliğini ve genişliğini düşünüp yeni baştan bu kararları gözden geçirmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.