Ağaçlar üzerinde son yıllarda yapılan birçok araştırma bu kadim canlıların sanıldığından çok daha kompleks olduklarını ortaya çıkardı.
Bu bulgulardan en enteresanı ise ağaçların bizim göremediğimiz kök kısımlarında bulunan mantarlar aracılığıyla birbirleriyle iletişime geçtikleri gerçeği. Bu kökler sayesinde ağaçlar zararlı böcekler, kuraklık gibi birçok tehlikeli durumda birbirlerini haberdar edebiliyorlar.
Daha da ilginci ise, kimi zaman birbirlerine besin yolluyor, kimi zamansa birbirlerinden besin çalabiliyorlar.
Örneğin, yetişkin ve sağlıklı bir ağaç kendi türünden olan başka bir genç ve cılız ağaca ihtiyacı olan besini gönderebiliyor. Bazı durumlarda, yaşlı ve kurumak üzere olan ağaçlar kendilerinin ihtiyacı olmadığını düşündükleri besinleri, diğer ağaçların yararlanması için onlara aktarabiliyor. Ancak tüm canlılar arasında olduğu gibi ağaçlar arasında da iyi ve kötü zıtlığı bulunuyor.
Bazı ağaç türleri kendi türleri arasında rekabet olduğu tespit edilmiş. Örneğin bazı ağaç türleri, diğer ağaç paylaşıma gönüllü olmadığı halde zorla diğer ağacın besinini çalabiliyor. Hatta rekabetin kızıştığı, kaynakların kısıtlı gözüktüğü bazı durumlarda, diğer ağaç için zararlı olabilecek kimyasallar salgılayarak rakip gördüğü ağaca zarar verebiliyor. Yani deyim yerindeyse, ağaçlar birbiriyle kavga dahi edebiliyor.
Ayrıca ağaçlar arasında da bir türdeşlik durumu söz konusu olabilir. Ağaçlar zor durumda iken diğer türden ağaçlardan önce kendi türünden veya kendi türüne yakın ağaçlara besin aktarımında öncelik ve ayrıcalık tanıyor.
Ağaçların bu şaşırtıcı iletişim ağı ile ilgili bilgimiz, bilim insanlarının ancak tespit edebilidikleri ile sınırlı. İlerleyen yıllarda, yapılan araştırmalar ile ağaçların çok daha farklı ve şaşırtan özelliklerini keşfedeceğiz gibi gözüküyor. Ancak biz şimdiden ağaçlara karşı daha saygılı olmaya başlayabiliriz. Konuyla alakalı olarak daha detaylı bilgi elde etmek isterseniz bu yazıya kaynaklık eden Suzanne Simard’ın TED konuşmasına göz gezdirebilirsiniz.