Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
İran’da düşen özel uçakta yaşamını yitirenlerin cenazelerinin Türkiye’ye getirilmesine ilişkin Gül, bu elim ve trajik kazayla ilgili hükümet olarak başından beri her türlü teması, İran nezdinde de olmak üzere yürüttüklerini belirtti.
Vefat edenlerin yakınlarından DNA örnekleri alınıp, İran’daki adli tıp kurumuyla temasa geçildiğine işaret eden Gül, “Adli olarak bu kimlik tespitleri ve Türkiye’ye vefat edenlerin cenazeleri geldi. Bir kişiyle ilgili, kimlik tespitinin son nihai aşamasına gelip, hukuken tam kesinlik kazanması ve o işlemler tamamlandıktan sonra onun da cenazesinin gelmesi bekleniyor. Adli tıp yetkililerimiz ve devletimizin diğer yetkilileri de bu konuyla ilgileniyor. Biz başından beri tüm ailelerin yanında olduk. Gerçekten çok acı bir kaza. Bütün ailelere başsağlığı diliyorum.” diye konuştu.
“Yasağın ortadan kaldırılmasına ilişkin bir düzenleme geldi”
Seçim ittifakı ve Seçim Kanunu’ndaki değişikliğe ilişkin görüşleri sorulan Gül, Türkiye’de daha önce de ittifaklar yapıldığını hatırlattı.
Bakan Gül, şöyle devam etti:
“Siyasi partiler bir partinin bünyesinde, amblemi altında seçime gidiyordu ama ittifak yapmaya yasal bir imkan tanıyan düzenleme yoktu, yasaktı. Bu yasağın ortadan kaldırılmasına ilişkin bir düzenleme geldi. İkinci bir düzenleme mahalli idare seçimlerine, kanununa ilişkin bir düzenleme oldu. Burada da 18 yaşından itibaren belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve muhtar olmasının önünü açan bir düzenleme yaptık. Yani orada da seçilme yaşını genç bir hale getirdik. Üçüncü bir düzenleme de seçimlerin daha demokratik, daha güvenli, daha katılımlı olması amacıyla seçimlerin işleyişine ilişkin birtakım sandık çevresinde alınması gereken tedbirlerle ilgili. Seçimlerin daha demokratik olması adına birtakım düzenlemeler getirdik. Yani üç ana başlıkta düzenlemeleri içeren kanun Meclisimizden geçti.”
“Seçimler aynı gün olacak”
İttifakın nasıl olacağına ilişkin detayları paylaşan Gül, “Cumhurbaşkanlığı seçimiyle milletvekili seçimi aynı günde olacak. Milletimizin oy verdiği Anayasa değişikliğiyle bu şekilde netleşecek. Sandığa giden seçmen cumhurbaşkanı için bir tercihte bulunacak, bir pusulada milletvekili için seçecek. Hem hükümeti hem meclisi seçecek. Hükümet için birine oy verecek şahsa, Meclis için de partiye oy verecek. İkisini de aynı zarfa, aynı sandığa koyacak.” ifadesini kullandı.
“Neden aynı sandığa atılacak” şeklinde eleştiriler olduğunu aktaran Gül, geçen belediye seçimlerinde bir buçuk milyon oyun geçersiz sayılarak zayi olduğunu anımsattı.
Gül, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin özünün, ittifakı, uzlaşmayı ve kucaklaşmayı gerektirdiğini belirterek, yüzde 50 artı 1 oy almak için toplumun partilerinden de öte tabanında, farklı kesimlerinde cumhurbaşkanlığı seçimi için bir mutabakat olması gerektiğini söyledi.
Bu konuda herhangi bir üst sınır olmadan partilerin genel başkanlarının imzalarını taşıyan bir ittifak protokolü yapacaklarına dikkati çeken Gül, “Nasıl bir protokol yapacaklarsa kendileri belirleyecekler. İttifakın unvanı, şusu, busu, ne düşünüyorlarsa kanun çerçevesinde buna imkan tanıyan bir düzenleme getirdik.” ifadesini kullandı.
“İttifak, son 7 günde mi yazılı bir resmi açıklamaya dönüşecek?” sorusuna Gül, şu yanıtı verdi:
“Seçim takviminin başlamasından 7 gün içerisinde. Aday listelerinin kesinleşmesinden 3 gün öncesine kadar da bu protokolden vazgeçme imkanı getiren bir düzenleme var. Seçim tarihinden 7 gün içerisinde, nasıl oluyor? Genel başkanlar bir araya geliyor, 2 parti 3 parti kimler varsa genel başkanlar imzalıyor, yetkili kurullarda değerlendiriyor. ‘Bizim ittifakımızın, adı, unvanı şudur ve bu şekilde bir kamuoyuna, vatandaşın önüne çıkıyorum’ diyorlar.”
Sonrasında Yüksek Seçim Kurulunda (YSK) bu partilerin, ittifak dahil bir parti gibi sayılıp, oy pusulasında kaçıncı sırada olacağının kurasının çekildiğini belirten Gül, örnek oy pusulası gösterdi.
Örnek oy pusulası üzerinde yapılan düzenlemeye değinen Gül, “Mevcut durumda bir partinin içerisinde partiler oluyordu ama amblemi, logosu, partisi yok. Bu anlamda bir özgürlük. Dolanarak bir yol izleniyordu, herkes kendi partisine oy vererek, ittifakta tercihini ortaya koyacak.” dedi.
Bakan Gül, seçim ittifakına ilişkin çalışmanın nasıl yürütüldüğüne ilişkin, “Bu çalışmayı yaparken, sistemle mümkün mertebe hiç oynamadık. Alışılmış tüm usuller, seçim hukukumuz, seçim mevzuatımız korunmuştur. Burada ittifak önündeki engeller kaldırılmıştır, yasak kaldırılmıştır. İttifak olunca hangi düzenlemelere ihtiyaç var bunlar yapılmıştır.” ifadesini kullandı.
Bunun yeni bir sistem olmadığını vurgulayan Gül, “Türkiye’de 67-68 yıldır hangi seçim uygulanıyorsa hangi usuller varsa daha demokratik daha güvenli bir hale getirilen düzenlemeler yapılmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Mevcut durumdan daha iyi”
Oy sayımının nasıl yapılacağına ilişkin soruya karşılık Gül, önce cumhurbaşkanlığı daha milletvekili seçimine ilişkin oyların sayılacağını bildirdi.
Seçim barajına ilişkin eleştirilere yönelik görüşlerini aktaran Gül, “Burada ittifak, küçük partiler ya da Meclise girip kendisini temsil edemeyecek partiler içinde bir imkan getiriyor. Kendisine yakın gördüğü bir partiyle iş birliği yaparak, Meclis dışı kalmak yerine Mecliste temsil edilme imkanına kavuşuyor.” diye konuştu.
Düzenlemenin “mevcut durumdan daha iyi” ve bu konuda en mükemmele giden bir çalışma olduğunu vurgulayan Gül, dünyadaki ittifak örneklerini incelediklerini aktardı. Gül, “Türkiye’de ‘Ben kendi amblemimle girmek istiyorum’ şeklinde bir düşünce vardı. Bu konuda düşünceye ve fiili uygulamaya yönelik bir ihtiyacı kanunlaştırmış olduk.” ifadesini kullandı.
“Herkese açık bir düzenlemedir”
Gül, bu düzenlemenin başka ittifaklara yol açıp açmayacağına ilişkin soruya ise “Bu, ‘AK Parti- MHP ittifak yapacak ve onun kanunu çıkarıyoruz’ şeklinde bir şey değil. Türkiye’de her seçimde ittifak olmuştur. Bu ihtiyacı karşılamak adına düzenleme yapılmıştır. Bütün partilere imkan ve ihtiyaç duyan herkese açık bir düzenlemedir. İlla ittifak yapacak, ittifak yapmadan seçime giremezsiniz diye bir şey de yok.” karşılığını verdi.
Seçim güvenliği
Seçim güvenliğine ilişkin, CHP’nin Anayasa Mahkemesine başvuracağının hatırlatılması üzerine Gül, “Elbette Anayasa Mahkemesine başvurma haklarıdır, başvurabilirler. Ama kanun değişikliğiyle Anayasadaki seçme ve seçilme hakkına, seçimlerin demokratik, özgür, katılımcı bir şekilde, dürüstlük ilkelerine göre yapılmasına yönelik çok önemli düzenlemeler yapılmıştır ” diye konuştu.
Yapılan düzenlemelerin detaylarını anlatan Gül, bazı bölgelerde “Bu köyden, bu mahalleden oy çıkarsa pazartesi buradayız. Bunun hesabını sorarız.” şeklinde tehditler olduğunu, bu nedenle aynı binada oturanların bir sandıkta oy kullanırken yaşadıkları sorunları hatırlattı. Oyun gizli olarak kullanılması gerektiğini dile getiren Gül, ihtiyaç duyulması halinde oy kullandığı okulun yan sınıfında veya YSK’nın belirleyeceği evine yakın başka bir okulda oy kullanma imkanını getirdiklerine işaret etti.
Bunun her yerde olmayacağını, ihtiyaç halinde YSK’nın belirleyeceğini aktaran Gül, “Bu konuda siyasi partileri de birtakım terör örgütlerine, birtakım baskılara maruz kalmaktan kurtarmak, vesayet altına girmemeleri adına çok önemli bir düzenleme.” dedi.
Adalet Bakanı Gül, bu konudaki bir diğer itirazın da seçim güvenliğine valilerin karışacağına ilişkin olduğunu belirterek, bu konudaki itirazların “yersiz” olduğunu, valilerin hiçbir şekilde sandıkların taşınmasına karar veremeyeceğini, bunun sadece zaruri hallerde valinin talep edip, durumu bildirmesi halinde YSK’nın takdiriyle olabileceğini kaydetti.