Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, partisinin Nizip ilçe teşkilatının kongresinde yaptığı konuşmada, partileri milletlerin kurduğunu, siyasilerin de tabelalarını astığını dile getirdi.
Siyasetlerini yaparken de bu bilinçle hareket ettiklerini, makam ve mevki kavramlarının da geçici olduğunu bilerek hareket ettiklerini belirten Gül, temel dertlerinin millete hizmet etmek olduğunu kaydetti.
AK Parti’nin yola çıktığı günden bu yana milletin gönlüne taht kurduğunu aktaran Gül, “Bu yolculuk, milli ve yerli olanlarla, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan ile hiçbir kavgası olmadan yoluna devam ediyor. Elbette muhalefet olacak, yaptıklarımızı da eleştirecekler. Bunlar demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ama bu anlamda Türkiye’de eleştirinin ötesinde Türkiye’ye, değerlerimize ve coğrafyamıza şaşı bakanlar da vardır. Türk siyasetinin en büyük sorunu, ana muhalefetin getirmiş olduğu üsluptaki seviyesizliktir. Ama bizler siyasette asla kaliteyi ve çıtayı düşürmeden siyasetimizi yapacağız.” diye konuştu.
“Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olanlar var”
Bölgede yaşanan olaylardan en çok Türkiye’nin etkilendiğini, Gaziantep’in de coğrafi konumu itibariyle özellikle Suriye’deki gelişmelerden etkilenen bir kent olduğunu belirten Gül, Gaziantep’in gösterdiği ensar ruhunun tarihe altın harflerle yazıldığını kaydetti.
Gül, yetimlerin başını okşadığı, mağdurlara kucak açıp ekmeğini paylaştığı için Gaziantep’in ve Türkiye’nin dünyaya insanlık dersi verdiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin etrafında yaşanan tüm olaylar, aslında Türkiye’nin istikrarını, bekasını, birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmaya yönelik bir oyundur. Senaryonun nasıl oynandığını hepimiz görüyoruz. Türkiye’nin büyümesinden ve bağlılığından rahatsız olanlar var. Çünkü Türkiye Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti ile dışa bağımlı olmaktan kurtuldu. Eskiden ülke ülke gezilip işçi ve emeklinin maaşını ödemek için para dilenilirdi, doğru mu? Türkiye, IMF’ye 2013’te son borcunu ödedi, ekonomik olarak istikrar abidesi haline geldi. Hemen Gezi parkı devreye alındı, sonra 17-25 Aralık’ı, ardından 15 Temmuz darbe girişimini devreye soktular. Hamdolsun milletimizin gücünden başka güç tanımam diyenler hayasız akını durdurdu. Bundan sonraki süreçte de Türkiye’nin kaderi belli. Bu dik duruştan rahatsız olanlar, Türkiye’de kara propaganda, algı operasyonları yapmaya çalışıyorlar. Bunlarda da başarılı olamayacaklar.”