Tillerson, göreve başladıktan sonra Brüksel’de NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarıyla ilk kez araya geldi. Ağırlıklı olarak savunma harcamalarının artırılması, Kuzey Amerika ile Avrupa arasındaki bağ, terörle mücadele ve Rusya konularının görüşüldüğü toplantıda, Tillerson ittifak üyelerini eleştirdi.
Ülkesinin diğerleriyle karşılaştırıldığında savunmaya “orantısız bir pay” harcadığını kaydeden Tillerson, ABD Başkanı Donald Trump’ın da katılacağı 25 Mayıs’taki NATO Zirvesine kadar bu konuda bir eylem beklediğini söyledi.
Tillerson, “Mayıs ayındaki zirvede amacımız, ya yıl sonuna kadar tüm müttefiklerin taahhütleri yerine getirmeleri ya da yıl bazlı somut ilerleme adımlarıyla bu taahhütlerin nasıl yerine getirileceğini açıkça ifade eden planlar edinmeleri olmalı.” dedi. ABD’li Bakan, NATO’nun Avrupalı müttefikleri ve Kanada’nın taahhütlere uymaması durumunda ne olacağına dair bir değerlendirmede ise bulunmadı.
Müttefiklere güvence
Trump’ın paylarına düşen harcamayı yapmayan müttefikleri savunmayabilecekleri yönündeki sözlerinin yol açtığı endişeye atıfta bulunan Tillerson, “Birimize karşı olan bir tehdidin, hepimize karşı bir tehdit olduğunu düşüyoruz ve bu doğrultuda karşılık vereceğiz. Müttefiklerimizi savunmak için yaptığımız anlaşmalara uymayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
“Güvenlik sadece, savaştan ibaret değil”
Geçen yıl bütçesinin yüzde 1,19’unu savunmaya harcayan Almanya’nın Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ise ülkesinin 35 milyar avroluk harcamasını 70 milyar avroya çıkarmasının “gerçekçi olmayacağını”, Berlin’in şu anda Moskova’dan daha fazla savunmaya bütçe tahsis ettiğini söyledi.
“Almanya’da bunun başarılabilir veya arzulanan bir şey olduğuna inanan bir siyasetçiyi tanımıyorum.” diyen Gabriel, güvenliğin sadece savaştan ibaret olmadığını, kriz önlemenin de bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Gabriel, Almanya’nın askeri müdahaleler başarısız olduğu için gelen mültecilere çok fazla para harcadığını savundu.