Washington’da ABD-Türkiye İlişkileri 35. Yıllık Konferansı’na katılan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Antony Blinken, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ)darbe girişimiyle ilgili öz eleştiri yaparak, “Gerçek şu ki çoğumuz, Türkiye’de 15 Temmuz olaylarıyla ilgili neler hissedildiğini bütünüyle anlamadık.” dedi.

 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve Amerika-Türkiye Konseyi (ATC) iş birliğiyle düzenlenen ABD-Türkiye İlişkileri 35. Yıllık Konferansı’nın kapanış oturumunda, Blinken ile Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, katılımcılara hitap etti.

 

Darbe girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Yardımcısı Blinken, ABD’nin konuyu ele alışıyla ilgili öz eleştiri yaparak, “Gerçek şu ki çoğumuz, Türkiye’de 15 Temmuz olaylarıyla ilgili neler hissedildiğini bütünüyle anlamadık.” diye konuştu.

 

“Türk halkı demokrasisine sahip çıktı”

 

Türk halkının 15 Temmuz’da kahramanca ülkesine ve demokrasisine sahip çıktığını anlatan Blinken, darbe girişimi çerçevesinde Türkiye’ye verdikleri desteği bir kez daha dile getirdi.

 

Türkiye için en önemli tehditlerden birinin terör örgütü PKK olduğunun farkında olduklarını kaydeden Blinken, bu tehdide karşı her zaman Türkiye’nin yanında durduklarını vurguladı.

 

Blinken, Türkiye ile ABD arasında bazı konularda anlaşmazlıklar yaşandığını ancak bunları iki dost ülkenin yapacağı şekilde açıkça konuşup tartışarak çözmeye çalıştıklarını ifade etti.

 

Türkiye ile ABD’nin NATO müttefiki iki ülke olduğunu hatırlatan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, “Türkiye’nin ABD’den daha büyük bir dostu yoktur. Müttefiki olarak, Türkiye’nin demokratik olarak seçilmiş yönetimini ve kurumlarını desteklemeye devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Terör örgütü DEAŞ’ın bölgedeki en büyük tehdit olduğunu belirten Blinken, bu kapsamda Rakka operasyonuna bir an önce başlanması gerektiğini dile getirerek, hazırlıkların buna göre yapıldığını aktardı.

 

“Suriye’deki iç savaş DEAŞ’ı besliyor”

 

“Suriye’deki iç savaşı çözmeden DEAŞ’ı tamamen bitirmek mümkün değil.” diyen Blinken, Suriye’de kalıcı bir çözümün önünde Esed ve Rusya’nın attığı adımların engel olarak durduğunu savundu.

 

“Türkiye’nin Suriyeli mülteciler konusunda yaptığı işler inanılmaz, bunlara müteşekkiriz.” açıklamasında bulunan Blinken, Türk halkının gösterdiği misafirperverliğin çok değerli olduğuna dikkati çekti.

 

Kıbrıs’taki çözüm sürecine de değinen ABD’li Bakan Yardımcısı, Ada’da çözüme ulaşılması halinde “tarihi bir başarının gerçekleşeceğini” ve bunun herkesin yararına olacağını vurguladı.

 

Blinken, Türk-Amerikan ilişkilerinin 60 yıldır birçok badireyi aşmayı başardığını, bugün de başaracağını sözlerine ekledi.

 

“ABD’den daha güçlü bir tepki bekledik”

 

Büyükelçi Kılıç ise 15 Temmuz darbe girişimi karşısında müttefik ABD’nin daha net bir tavır sergilemesini beklediklerini kaydederek, “Amerikan halkından, medyasından ve düşünce kuruluşlarından darbe girişimi sonrasında daha güçlü bir tepki ve destek bekledik.” ifadesini kullandı.

 

Avrupa ve Amerikan basınının bir kısmında ve hatta bazı siyasilerin 15 Temmuz’la ilgili değerlendirmelerinin “hayal kırıklığı” olduğunu vurgulayan Kılıç, “Örneğin bazıları, ‘Darbe girişimini hükümet kendisi planladı’ dedi. Bazıları, ‘Türkiye’nin NATO üyeliği sorgulansın’ dedi. Bazısı da darbe karşısında hayatını ortaya koyanları, lidere bağlı koyun gibi tasvir etti.” değerlendirmesini yaptı.

 

Kahraman Türk halkının, 15 Temmuz’da sokaklara canı pahasına çıkarak demokrasiye sahip çıktığını anlatan Kılıç, bu konuda iki ülke arasındaki mesafenin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Türkiye ziyaretiyle kısmen de olsa kapandığını belirtti.

 

“ABD’nin PYD/YPG’ye silah vermesi doğru değil”

 

Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan PYD/YPG’ye ABD’nin silah vermesini Türkiye’nin doğru bulmadığını hatırlatan Büyükelçi Kılıç, bu silahların PKK’nın eline geçip Türkiye’ye karşı kullanılabileceği uyarısında bulunarak, “Bunun kabul edilemez sonucu, bir NATO üyesi olan Türkiye’nin, başka bir NATO üyesinin silahıyla saldırıya uğramasıdır.” dedi.

 

Türkiye’nin, DEAŞ karşıtı operasyonlarda en etkili ülkelerden biri olduğunu ifade eden Kılıç, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamındaki (Özgür Suriye Ordusunu destekleyen) adımları örnek gösterdi ve sahada PYD/YPG dışında da etkin ve hazır güçler olduğunu söyledi.

 

Kılıç, Türkiye’nin hukukun üstünlüğüne göre yönetilen bir ülke olduğuna işaret ederek, mevcut olağanüstü hal uygulamasının anayasaya ve Avrupa Birliği (AB) hukukuna uygun olduğunu kaydetti.

 

Büyükelçi Bass da Türkiye ne kadar güçlü ve müreffeh olursa ABD’nin o kadar memnun olacağını bildirdi. Bass iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin derinliğine dikkati çekerek, Ankara ile her konuda çok yakın çalıştıklarını ve tüm hususları açıkça konuştuklarını dile getirdi.